Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '09

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş-Diyarbakırspor maç öncesi yorum

Beşiktaş-Diyarbakırspor maç öncesi yorum
 

Beşiktaş-Diyarbakırspor maçı öncesi Beşiktaş ve maça ilişkin fikir yürütelim.

Beşiktaş kadrosunun çıkışının arkaplanı

Denizlispor, Kasımpaşa, Sivasspor ligin en kötü takımları. Ankaragücü, Eskişehirspor maçları şans unsurunun da yardımıyla kazanıldı. Üst düzey maçlarda ise Denizli’nin Fink’li, Nihat’sız, düz/basit oyunu seçmesi, yani sürpriz yapmaması galibiyetlerin ana nedeni. Denizli’nin takdir ediliyor olmasının futbola ilişkin bir izahı yok. İnsanlar dostluklarıyla işlerini birbirine karıştırıyor. Eğer Galatasaray ve CSKA maçlarında sürpriz bir şekilde ön savunmacı/libero oynatılan Ekrem takıma ön savunma oyuncusu olarak otursaydı da çıkışı yaratan oyunun esaslı bir parçası olsaydı, bu koşulda Denizli’nin takdir edilmesi anlaşılır olabilirdi. Nihat santrafor pozisyonunda golleri sıralasaydı da, Beşiktaş Nihat’ın bu oyuna oturan vasıfları sayesinde maç kazanıyor olsaydı Denizli övgüyü hak etmiş olurdu. Bu koşulların geçerli olması halinde, bu seçimlerin takıma ödettiği bedelin futbola ilişkin bir açıklaması ve uzun vadede yararı olduğu, yani Denizli’nin sanıldığınn aksine haklı olduğu anlaşılmış olurdu. Mevcut durumda Denizli’nin, takımı olduğu gibi, doğal haliyle sahaya sürdükten sonra takımın iyi sonuçlar almaya başladığı görülüyor. Santrafor Nihat + ön savunma Ekrem + CSKA ve Galatasaray maçlarındaki rakiple çata çat oynama anlayışı + komplike oyun oynama arzusu yerine santrafor Bobo + ön savunma Fink + kadro karakterine uyan görece beklenilen düz oyun/taktik seçilmesi Beşiktaş kadrosunun çıkışını yaratan ana unsurlar. Yansıttığı gerçek bakımından, Denizli’nin en çok eleştirilmesi gereken dönem bu dönem. Denizli bu çıkış sonucunda kendine gereğinden fazla pay çıkarmış, kendine olan güveni artmış. Bu, Beşiktaş için hem kısa hem uzun vadede eksi. “30.hafta şampiyonluğu garantileriz” öngörüsü gerçekçi olmayan bir güven durumundan doğmuş olması olası, acemilik kokan bir öngörü. Özellikle geçtiğimiz yıl ki 26. hafta öngörüsünün gerçekleşmesi dolayısıyla öngörülerinin saygı görür durumda olduğu bilinirken. Rakipleri küçümseyen bu açıklamanın olası sonucu Fenerbahçe ve Galatasaray’ın devre arasında kadrolarını önemli isimlerle takviye etmeleri olabilir. Yani sırf bu açıklama rakiplerin devre arası transfer bütçelerinde artışa gitmeleri sonucunu doğurabilir. Devre arası iyi futbolcu bulmak zordur denir; ama Beşiktaş son iki şampiyonluğunu devre arası transferlerine borçlu: Guinti, Ernst. Rakiplerin Ernst'ler, Guinti’ler bulması, yani güçlenmesi halinde bu Beşiktaş’ın aleyhine olacaktır.

Diyarbakırspor daha şanslı

Beşiktaş’ın sezon başı oyun/taktik gücünde esaslı değişim yok. İlk haftalarda kötü oyunların ardından bile, takımın dengi ve üzeri rakiplere karşı iyi oyun ortaya koymasını sağlayacak bir kadrosu olduğu kendini gösteriyordu. Yani her şey doğal akışı içinde seyrediyor. Beşiktaş’ın oyununda esaslı bir ilerleme yok. Kendinden zayıflara karşı üretken olamayan takım aynı karakterini muhafaza ediyor. Diyarbakırspor maçı bu nedenle zor. Diyarbakırspor gibi takım savunmasını fena yapmayan bir rakibe karşı Beşiktaş’ın zorlanmasını bekliyorum. Hatta bu zorlanmanın, kazanamaması sonucunu verecek bir zorlanma olması olasılığını daha yüksek görüyorum. Kaybetmesi ise sürpriz değil; hatta benim beklediğim seçenek bu. Rüştü-Ferrari-Sivok-Üzülmez gibi savunmacıların abartıldığını düşünüyorum. Özellikle Rüştü, Sivok ve Üzülmez çok hata yapıyor. Bu hataların skora etki etmemesi rakip hücumcuların beceriksizliği. Rüştü, M.United maçında övgü aldı, güzel birkaç kurtarışı oldu; ama üzerine gelen bir topu yine sektirdi ve rakip hücumcunun uyuması ve ofsayttan kurtulamaması nedeniyle pozisyon gol ile sonuçlanmadı. Yani zirve yaptığı bir maçta bile skora yaptığı bariz bir hatayla etki ediyordu. Skorları ayırarak oynanan oyunları değerlendirdiğimizde Beşiktaş’ın ne iyi bir savunma taktiği bilgisine, ne de iyi bir hücum taktiği bilgisine sahip olduğu görülüyor. Rakipleri olan Fenerbahçe, Galatasaray ile kıyaslandığında ise savunma oyununu iyi oynadığı söylenebilir. Diyarbakırspor maçında rakibi favori görmemin nedeni, hem takımın sahip olduğu teknik olanaklılık, hem de teknik direktörünün içinde bulunduğu ruh hali, Denizli şu an kendine güveniyor. Denizli kendine güvenmemeli. Kendisi için de takımı içinde yararlı olan algı durumu güvenli değil, gerçekçi bir algı durumu. Tabi ligimizde bir küçüğün büyüğü yenmesini zor kılan savunma oyuncularının kalitesi. Takım etkin bir oyun ortaya koysa da kötü savunmacılar maçı berbat edebiliyor. Bu maça ilişkin öngörüm Diyarbakırspor’un Beşiktaş’a karşı oyun içinde direnmeyi başarabileceği, fazla pozisyon vermeyeceği, hatta gol de bulabileceği. Saçma sapan bir kaleci veya savunma oyuncusu hatası ise Beşiktaş’ın işine yarayabilir. Beşiktaş kazanırsa Diyarbakırspor sol tarafından ya da sol tarafında oynayan oyuncunun hatasından bulduğu bir gol ile bunu sağlayabilir. Fenerbahçe de Galatasaray da sağ bekleriyle Diyarbakırspor’a karşı gol bulmuştu. Denizli bu nedenle hücumcu bir bek düşünmeli; ama Erhan Güven değil. Bu maç tam Rıdvan’lık. Galatasaray maçında yediği golün ardından aynı kaleci bugün de oynarsa Diyarbakırspor kalede de sorun yaşayabilir. Diyarbakırspor içeride büyüklerle oynarken iyi başlıyor gerisini getirmiyordu; bu bir deplasman oyunu. Takımın benzer durumu yaşayacağını düşünmüyorum. Denizli’nin sakat Bobo, Tello, Toraman yerine Kaş, Yusuf, Nobre ile başlaması olası. Bu maçta Üzülmez’in yerine Köybaşı’nı oynatmasının daha olası olduğunu düşünüyorum. Çıkışın mimarlarından Fink’siz başlamasını olanaklı kılacak seçeneklere sahip değil. Bu nedenle küçüğe de büyüğe de Fink’le oynamalı. Sezonun yarısına geldik, bu saatten sonra takıma yeni bir oyun öğretmeye çalışmak akılcı değil. Denizli takımın zaten iyi yaptığı işi yapmasını istemeye devam etmeli. Bu, ortaya özel bir oyun doğuracak olmasa da lige dönük en pratik çözüm bu. Saf mücadele ve saf mücadeleden arta kalan zamanda araya sıkıştırılan bir gol. Maalesef Denizli’nin bildiği tek oyun bu. Beşiktaş da bunu oynamalı. Nasıl olsa Avrupa büyük olasılıkla bitti.

futbolteknik@hotmail.com

 
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Felsefe okudum. İnsan denilen sürüye hakikatini hissettirmeye seviyorum. Araba ile kıyafet ile kendi..