Beşiktaş'ın Antep keyfi

Dün, Gaziantepspor- Beşiktaş maçına şöyle bir seyr-ü sefer eyledik. Beşiktaş'ın uzun zaman sonraki ilk deplasman galibiyetine tanık olduk.

Aslında ilk yarıda bir anda Beşiktaş 2-0 geriye düşebilirdi. Hakem penaltıyı verse , ardından da Beto, topu neredeyse boş olan tam karşısındaki kaleye gönderebilse maçın şekli çok farklı olabilirdi.

Tabi bu yazılanlardan Beşiktaş'ın kötü oynadığı izlenimi çıkmamalı. Beşiktaş, her zamanki gibi yine çok iştahlıydı. Sadece basit hatalar yapma alışkanlığını yine sürdürüyor.

Sakatlar düzelince Beşiktaş daha iyi olabilir. Dünkü maçta biraz düzelmiş bir Holosko sadece ikinci yarıda yer alsa sonuç daha da farklı olabilirdi. Nobre ve Bobo gerçekten çok iyiydi. Ernst- Cisse'de iyiydi.

Beşiktaş, kadro bakımından iyi bir takım. Ancak Beşiktaş gibi grafik çizen bir başka takım herhalde yok. İyi gidiyor, sonra bir anda düşüşe geçiyor, sonra çıkıyor...

Mustafa Denizli'den çok büyük işler bekleniyor. Çünkü herkesin büyük umutları var. Mustafa Denizli tüm bunları da dikkate alarak başarılı olmak zorunda.

Gaziantepspor'un Tabata isimli bir oyuncusu var. Bu oyuncuyu çıkarınca Gaziantepspor diye bir takım kalmıyor. Bir oyuncu bu kadar mı önemli olur veya her şey bir oyuncu üzerine mi kurulur ? Dün Tabata yoktu ve yokluğu belli oldu. Gaziantepspor buna dikkat etmeli.

Sonuç olarak dün Beşiktaş iyiydi. Tabi, burada Beşiktaş'ın öne geçtiğini de unutmamak lazım. Yani, Beşiktaş öne geçtiği zaman maçı götürebiliyor ki dün de bunu gördük. Ancak öne geçemezse ve hele de geriye düşerse maçı lehine çok kolay çeviremiyor. Yukarıda Mustafa Denizli'den bahsederken aslında bunları kastediyordum. Mustafa Denizli bu sorunları çözmeli. Şu anda Mustafa Denizli'nin ve Beşiktaş'ın şansı iyi gidiyor. Çünkü rakipler sürekli puan kaybediyorlar. Ama bu şansı kendi lehine kullanmak lazım. Bu da Beşiktaş'a kalmış. Ne diyelim, izleyip göreceğiz.