Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '14

 
Kategori
Basketbol
 

Beşiktaş-Trabzonspor-Tofaş ve Euroleague’de bu hafta

(Eurocup Salı http://altiustusport.blogspot.com.tr/2014/11/besiktasn-galibiyeti-ve-eurocup-sal.html )

               

                (Euroleague’de bu hafta http://altiustusport.blogspot.com.tr/2014/11/euroleaguede-besinci-hafta.html )

 

 

 

                İki turnuvada da geçen hafta Türkiye’deki dört maçı farklı kazanmıştık, deplasmandaki maçları ise kaybetmiştik. Bu haftanın programı…

 

 

EUROCUP

 

 

 

                   Szolnoki Olaj 70 – 73 Beşiktaş IF

 

 

 

                Maçın Hikayesi: Beşiktaş maça flaş bir giriş yaptı, dört dakika boyunca çok etkili savunma yapan Beşiktaş hücumda da Tunçeri’nin 2/2 üçlük atmasıyla beraber 0-10 öne fırladı, Lazaric Jones’un oyuna girmesiyle Olaj skor üretmeye başladı, ilk çeyrek 7-20 bitti.

                İkinci çeyrekte Olaj oyunda dengeyi kurdu, fark 7-10 sayı arasında gidip gelirken Beşiktaş soyunma odasına 28-37 ile önde gitti.

 

                İkinci yarıda işler değişti, ilk dakikalarda fark yine 5 sayının üstünde seyrederken Beşiktaş’ın hücumlardan boş dönmesiyle Olaj farkı kapattı ve son çeyreğe girerken fark sadece bir sayı oldu: 52-53

                34.dakikada Milosevic’in pota altındaki etkili oyunuyla 58’de rakibini yakalayan Olaj bitime üç dakika kala 67-63 ile öne geçti. Hücumda maç boyunca verim vermeyen Broekhoff en kritik üçlüğü atınca 20 saniye kala Beşiktaş öne geçti: 69-70 Lazaric’in kaçırdığı turnike ve Atsür’ün serbest atış çizgisinde hata yapmaması Beşiktaş’ın galibiyetini ilan etti.

 

                İstatistikler:  Beşiktaş’ta Lofton 19s-7a, Armstrong 12s-8r ile oynadılar; Olaj’da kenardan gelen Lazaric Jones 14s-3r-5a ile oynadı.

 

                Yorum: Beşiktaş ilk dakikalarda kazanmak üzere olduğu maçta rakibinin maça dönmesine engel olamadı, böylesi bir maç neredeyse kaybedilecekti ama son üç dakikada Beşiktaş sahada doğruları yapan takım oldu, Olaj için ise Lazaric’le ortak oldukları maçı yine onunla kaybettiler diyebiliriz.

 

 

                 

 

 

EUROCHALLENGE

 

                Cluj-Napoca 80 -81 Trabzonspor MP

 

Maçın Hikayesi:              Trabzonspor ikinci yarıda 15 sayı farkla geriye düştüğü maçta müthiş bir dönüş yaptı ve bitime 19 saniye kala Bost’un turnikesiyle 70-70’i yakaladı.

                Uzatmada ise Hardy’nin şovu vardı, son turnike dahil uzatmada 8 sayı kaydeden Hardy galibiyeti getirdi.

 

İstatistikler:       Trabzonspor’da Hardy 27 sayıyla takımın en skoreri oldu, Velickovic 15s-13r-4a, Marshall 11s-7r-4a ve Bost 10s-11r-6a ile oynadılar.

 

 

 

Tofaş 102 – 106 Astana

 

Maçın Hikayesi:              Oldukça yüksek tempoda oynanan maçta, Patterson’ın serbest atış çizgisinde başarısız olması ve son saniyede Johnson’ın kaçırdığı şuta Ponomaraev’in tipiyle maç uzadı.

                Uzatma bölümünde uzun süre denge bozulmadı, bitime 30 saniye kala Brown’ın üçlüğü Astana’nın galibiyetini hemen ilan etti.

 

İstatistikler: Astana’da Brown 34s-7r-3a ile muhteşem oynarken Rahalbasic 31s-7r ile oynadı, Johnson 19s-11a ile fark yarattı.

                               Tofaş’ta Patterson 27s-7r, Wood 22s-5a, Elonu 17s-11r-4b ile oynadılar.

 

 

 

EUROLEAGUE’de bu hafta

 

 

 

Perşembe 21:15 Bayern Münih-Fenerbahçe Ülker:  Bayern Münih geçen hafta deplasmanda Turow’u yenebilseydi bu maç çok daha kritik bir öneme sahip olacaktı. İlk dört hafta sonunda Fenerbahçe Ülker iki galibiyetle önde, Münih-Milano-Turow birer galibiyetteler, Fenerbahçe Ülker bu maçı kaybederse kalan beş haftada dördüncülük mücadelesine düşebilir… Temsilcimizden başlayalım; Fenerbahçe Ülker ligde son çeyrek performanslarıyla galibiyetler alırken Euroleague’de Pana’ deplasmanında hiç tutunamadı ve Barcelona’ya karşı iyi bir mücadele sergilemesine karşılık son dakikada öne geçme şansını değerlendiremedi. Fenerbahçe Ülker’de ciddi bir gard sorunu olduğunu görüyoruz; sezon başında farklı bir kadro mühendisliği yapıldı ve ‘üç 2 numaralı backcourt’ ortaya çıktı, Bjelica-Vesely ikilisiyle beraber oldukça tempolu bir basketbol planlandı ama bu planlama son maçlarda başarısız oldu gibi duruyor. Sırp oyuncular Bogdanovic-Bjelica’nın sezon başında oldukça formsuz olmaları, Hickman-Goudelock ikilisinin top paylaşmaktan çok bireysel yeteneklerini sergilemeye çalışmaları takımı zaman zaman oyundan düşürüyor. Oğuz Savaş çok formda olsa da, Obradovic’in uygulamaya çalıştığı sisteme aykırı düşüyor, pota altında Zoric oynamak zorunda kalıyor ama Zoric’in de pivot olarak çok zorlandığını söylemeliyiz. Semih Erden son haftalarda formda ama çok üst seviyede oynamıyor, Semih’in temposunu bulması durumunda Fenerbahçe Ülker de daha rahat maçlar çıkarabilir. Karşıyaka deplasmanında 10r-10a’lık bir performans sergileyen Emir Preldzic kenardan gelerek önemli katkı yaptı ama Euroleague maçlarında beklenen katkıyı vermiyor. ‘üç 2 numaralı sistem’den ‘üç forvetli sistem’e geçmek Fenerbahçe Ülker’e iyi gelebilir diye düşünüyorum, bu durumda sürekli kenarda dinlenmiş bir şutör bulunacak ve Emir-Bjelica-Vesely ile tempolu basketbol imkanı bulunacak… Bayern’e gelelim; Bryce Taylor bu sezon maça çıkmadı, Turow’da oynamayan Micic haftasonu Berlin deplasmanında oynayabildi. Pesic’in takımı son dönemde formsuz; son dört maçta Euroleague’de Milano-Turow’a yenildiler, Almanya’da da Alba Berlin’e kaybettiler, bu üç maçın bir diğer ortak özelliği de rakip takımın 80 üstü sayı atması oldu, Tigers maçında da 81 sayı yediler ama 100’ü geçerek rahat kazandılar. Bayern’in ideal beşi; Gavel-Djedovic-Benzing-Savanovic-Bryant şeklinde, kenardan da Schaffartzik-Micic-Staiger-Jagla-Idbihi-Stimac’tan katkı alıyorlar. Pivottan başlayalım, John Bryant geçtiğimiz yıla göre kendini geliştirdi, skor opsiyonu olarak olmasa da ribaundlarda daha etkili ve asist rakamlarını da çok yukarıya çekti. Micic Euroleague’deki ilk sezonunda aldığı süreleri iyi değerlendiriyor, Djedovic-Savanovic ikilisinin katkıları çok önemli, ikisi de dış şutlarda çok etkililer, Djedovic’in 2-3 numara olarak oynayabilmesi takıma bu açıdan alternatif kazandırıyor… (son dk: Gavel sakatlandı)

 

 

 

                Perşembe 21:45 Olympiakos – Galatasaray LH:  Olympiakos Euroleague’e koç sorununa rağmen beklediğim gibi etkili başladı diyebilirim, kuralar çekildiğinde Oly’nin 10/10 yapacağını düşünüyordum, zorlu iki deplasman maçını da kazanarak devam ediyorlar. Oly’de Sfairopoulos’un ilk iç saha maçı olacak, kadroda Spanoulis olduğu sürece Oly’de koçun fazla bir fark yaratmayacağını düşünüyorum, Spanoulis bireysel bir yıldız olmasının yanında saha içinde takıma komuta ediyor, Spa’nın etrafında da geçen sezona nazaran çok daha derinlikli bir kadro var. Olympiakos son altı resmi maçını kazanırken, Euroleague’de dört maçın ikisinde rakiplerini 60 sayının altında tuttu. Printezis’in sakatlığı devam ediyor, Lojeski geçen hafta sakatlandı, sakatlıktan dönen Darden çok az süre alabildi, genç Agravanis beklenmedik bir çıkış gösterdi. Mantzaris-Spanoulis-Agravanis-Petway-Dunston beşine Lafayette-Sloukas-Hunter kenardan destek veriyorlar, Lojeski sakatken ve Darden hazır değilken 3 numarada kriz olabilirdi ama Agravanis’in ‘Papanikolau tarzı çıkışı’ ile sorun olmadı… Galatasaray Liv Hospital Laboral’e son dakikada kaybettikten sonra önemli galibiyetler elde etti, Efes karşısında zorlu bir maçı kazandılar, bahsettiğimiz Laboral mağlubiyeti ise hafife alınacak bir yenilgi değil, Vujacic’in ilk maçı ve Laboral son derece dağınık bir takımken, maç boyu kontrolü elinde tutan GS’ın son beş dakikaya sekiz sayı farkla önde girip kaybetmesi gerçekten büyük bir hayal kırıklığı oldu. Pocius’un sakatlığı devam ederken onun yerine ilk beşte Sinan Güler yer alıyor ve büyük ölçüde onu aratmıyor diyebiliriz, Sinan son maçlarda çok formda, Micov’un istikrarlı performansı var, Aradori istikrarsız devam ediyor, Vougouikas ise katkı veremiyor, Arroyo-Erceg ise bildiğimiz gibi oyunun hücum tarafında etkililer, savunmada son derece düşük bir katkıları var, Furkan Aldemir sezonun etkili isimlerinden… Oly ile GS hem 2011-12’de, hem de ’13-’14’te karşılaştılar, Yunanistan’daki maçları Olympiakos farklı skorlarla kazandı.

 

 

 

Cuma 20:00 Anadolu Efes-Real Madrid: A Grubu’nun zirvesindeki iki takım karşılaşıyorlar, tabii grupta yer kapma mücadelesi olmadığı için bu maçı bir ‘mesaj maçı’ olarak niteleyebiliriz. İki takım bundan önceki altı sezonda da karşılaştılar ve İstanbul’daki maçlarda Real Madrid’in 5-1’lik üstünlüğü var. Efes Krstic’in sakatlığı sonrası Nizhny deplasmanında zorlanmadı, Galatasaray karşısında ise sadece bir sayıyla kaybettiler, Krstic’in sakatlığında Saric’in yükselen performansını izledik, son iki maçta 14.5s-6r ortalamaları yakaladı, yine Lasme’nin de etkileyici bir performans gösterdiğini söyleyebiliriz, Deniz-Emircan kendilerine gelen şansı çok iyi değerlendiremediler, dış oyuncuların da son maçlarda çok iyi oynadıklarını söyleyemeyiz, Furkan-Cedi’nin son maçlardaki performansları ise sevindirici… Real Madrid bundan önceki iki sezonda olduğu gibi yine sezona çok etkileyici bir başlangıç yaptı, İspanya Süper Kupası’nı kazandıktan sonra ligde 6, Euroleague’de 4 galibiyetle yola devam ediyorlar, son dört maçta ortalama 104 sayı atarken ortalama 85.5 sayı yediler ama bu süreçte Valencia dışında kendileri için tehdit oluşturabilecek bir takımla karşılaşmadıklarını da not edelim. Real Madrid’de Rudy sakatlığı nedeniyle yok, Felipe Reyes son dönemin en formda ismi, Llull her zamanki gibi, sezona yavaş başlayan Sergio Rodriguez de son haftalarda vites arttırdı.

 

 

 

 

 

 

 

 

sahinarif88@hotmail.com

 

twitter: @arifsahin1

 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..