Beşiktaş Zirveye Galatasaray Nereye?

Yılın son derbisinde Galatasaray’ı 2-1 mağlup eden Beşiktaş liderlik koltuğunu yeniden devraldı.

Aslına bakarsanız son derece ilginç bir derbi izledik. İnanın nereden başlasam bilemiyorum.

Öncelikle Mustafa Denizli’yi çok iyi tanıdığımı, amacının Galatasaray’ı ligin devre arasına en az puan kaybıyla atıp, devre arasında yapacağı transferler ve hazırlık dönemindeki çalışmalarla ligin ikinci yarısında kendi farkını göstermeye çalışacağını daha önce yazmıştım. Nitekim Beşiktaş maçına çıkardığı on bir bu konuda yanılmadığımı bir kez daha gösterdi. Orta sahada Selçuk İnan’ın yanında yine Chedjou’yu oynatması Mustafa Denizli’nin bu maçta bir puana razı olduğunun göstergesiydi. ‘’ Eğer arada bir tane de atabilirsem belki kazanırım, o da piyango olur ‘’ diye düşünmüştü. Maç da tam onun düşündüğü gibi gelişti. Ama Beşiktaş’ın kazanma isteği ve Galatasaray’ın yetersizliği maçı hak edenin, yani Beşiktaş’ın kazanmasını sağladı.

Beklediğim gibi kalede Günay ile maça başlayan ve Tolga’nın 18 kişilik kadroda dahi olmadığı Beşiktaş, ilk dakikadan son dakikaya kadar maçın tek hakimiydi. Hatta bırakın oyuna hakim olmayı, siyah- beyazlılar Galatasaray’ı oyun anlamında resmen ezdi. Ben son yıllarda bu kadar tek taraflı bir derbi izlemedim.

Kazanan Beşiktaş ve Şenol Güneş hakkında sadece olumlu şeyler yazabilirim. Şenol Güneş büyük ihtimalle, sakatlık sorunu yaşayan Gökhan Töre’nin 90 dakikayı çıkartamayacağını düşünerek Olcay Şahan ile maça başladı. Bence sahaya sürdüğü on bir de, yaptığı değişiklikler de son derece doğru ve zamanındaydı.

Siyah- beyazlılarda sadece ilk yarıda Atiba aksadı ve bir de genç kaleci Günay, tecrübesizliğinin, maç eksikliğinin ve Tolga’nın başına gelenlerin baskısıyla 54.dakikada büyük bir hata yaptı. Zaten bu hata da golle sonuçlandı. Fakat Beşiktaş’ın beraberlik golünü erken bulması, siyah- beyazlıları yeniden oyunda tuttu ve galibiyete götüren yolda yürüttü.

Esasen skor daha ilk yarıda Beşiktaş lehine çok farklı sayılara ulaşabilirdi. Fakat Galatasaray’da maçın adamı diyebileceğimiz Muslera, bu pozisyonlara tek başına set çekti. İkinci yarıda da bu durum devam etti ve Muslera, Galatasaray’ı tarihi bir hezimetten kurtardı. Fakat Gomez’in golünde Muslera’nın da hatalı olduğunu belirtmem gerekiyor.

Galatasaray sadece ikinci yarının başında Sneijder’in biraz hareketlenmesiyle orta alanda pas yapmaya başladı ve böyle olunca da oyunu biraz dengeledi. Fakat yine de pozisyona giremedi. Sarı- kırmızılılar maçı, Olcan’ın son dakikalarda kaleci Günay’ın kurtardığı şutuyla, yani tek pozisyonla tamamladılar.

Sarı- kırmızılıların Sneijder ile buldukları gol ise pozisyon olmayan bir topta kalecinin yukarıda da belirttiğim hatasından kaynaklandı. İyi oynadığı halde yenik duruma düşmek Beşiktaş’ı oyundan düşürebilirdi. Fakat yine yukarıda belirttiğim gibi beraberlik golünün erken gelmesi siyah- beyazlıları oyunda tuttu ve bu düşüşü engelledi.

Beşiktaş geri dörtlüsünden üçünün net gol pozisyonuna girmeleri sanırım maçın gidişatını özetlemeye yetecektir.

Galatasaray sahada futbol adına hiçbir şey yapamadı. Galatasaray çok kötü durumda. Sarı- kırmızılılar iki top yapamaz hale geldiler. Hamza Hamzaoğlu’nun Galatasaray’ı böyle kötü değildi. Hırs vardı, mücadele vardı, futbolcular yenik durama düşerlerse skora reaksiyon gösteriyorlardı. Bu maçta ise 2-1’den sonra bile gole yakın olan taraf Beşiktaş’tı.

Mustafa Denizli’nin gelişinden sonra Yasin, Sneijder ve Podolski gibi futbolcularda dahi gözle görülür bir gerileme var. Cim Bom her geçen hafta biraz daha kötüye gidiyor. Mustafa Denizli, kendisi için ligin ikinci yarısını baz alıyor. Peki ya bu dönemde kaybedilen puanlar. Bu puanlar kolay telafi edilebilecek mi? Galatasaray daha şimdiden lider Beşiktaş’ın dokuz, ikinci Fenerbahçe’nin ise sekiz puan gerisine düştü. Kalan iki haftayı da altı puanla kapatmak adına güven vermiyorlar.

Mustafa Denizli beklendiği gibi devre arası transferlerine güveniyor. Mustafa Denizli elbette çoktan transfer listesini hazırlamıştır. Ancak sarı- kırmızılıların devre arasında derde derman olabilecek futbolcuları bulup bulamayacakları, bulsalar bile kulübün ekonomik durumunun bu transferleri kaldırıp kaldıramayacağı belli değil.

Mustafa Denizli yönetimindeki Galatasaray artık maçlara, Mustafa Denizli ve Galatasaray kültüründe hiç alışık olmadığımız bir biçimde kazanmak için değil, kaybetmemek için çıkıyor. Galatasaray taraftarlarının en çok bunu kaldıramadıklarını biliyorum. Taraftarlar Beşiktaş derbisinde de mağlubiyetten çok oynanan futbola kahrolmuşlardır. Daha doğrusu takımlarının futbol oynayamadığına ve oyun olarak rakibine ezildiğine kahrolmuşlardır.

Mustafa Denizli, Türk futbolundaki konumundan dolayı kredisi olan bir teknik direktör. Fakat ligin ikinci yarısında düşündüklerini gerçekleştiremezse sezon sonunda veya sezon sonuna varmadan kendisi de, yönetim de görevi bırakmak zorunda kalabilirler.

tolgaersari@hotmail.com

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari