BİGAD Ödülleri sahiplerini buldu

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde Burdur İnternet Gazetecileri Derneği’nce Burdur Belediyesi’nin desteğinde düzenlediği BİGAD Gülçin İlci Gazetecilik Yarışması ödülleri, Serenler Otel’de akşam yemeğinde törenle sahiplerini buldu. Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak ve Cumhuriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Can Dündar’la Ankara Temsilcisi Gül’ün salt görevlerini yaptıkları için tutuklanmasına değinerek başladığı açış konuşmasında BİGAD Başkanı Fatih Özcan, özel olarak sosyal medya ve internet gazeteciliği, genel olarak gazeteciliğin sorunları üzerinde durdu.

VİDEO HABER İÇİN TIKLAYINIZ

Basın mensupları, yarışmacı gazeteciler ve Burdur protokolü dün (10 Ocak 2016 günü), 29 Eylül 2015 tarihinde duyurulan ve başlatılan Burdur İnternet Gazetecileri Derneği (BİGAD) Gülçin İlci Gazetecilik Yarışması ödül töreninde bir araya geldi. Saat 18,00’de başlayan yemeği müteakiben saat 19,00’da ödül töreni başladı. Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak ve Cumhuriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Can Dündar’la Ankara Temsilcisi Gül’ün salt görevlerini yaptıkları için tutuklanmasına değinerek başladığı açış konuşmasında BİGAD Başkanı Fatih Özcan, özel olarak sosyal medya ve internet gazeteciliği, genel olarak gazeteciliğin sorunları üzerinde durdu.

Yemeğe ve törene, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Garnizon Komutanı Piyade Albay Metin karagöz, Jandarma Komutanı Piyade Albay tayfun Dündar, CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet Göker, İl Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru, BARO Başkanı Ramazan Gedik, BUTSO Başkanı Yusuf Keyik, BTB Başkanı Yılmaz Başar, İl Genel Meclisi Başkanı Osman Karakaya, CHP Merkez İlçe Başkanı Sıdıka Oğuzkan, AFAD Müdür Mehmet Oral, Köy Koop Başkanı Yakup Yıldız, Burdur Belediye Başkan Yardımcısı ve Meclis üyesi Ali Say, Burdur Belediyesi Kültür Müdürü ve Meclis üyesi Ferit Çelikbaş, MHP İl Başkanı İbrahim Sakızcı, BİGAD Başkanı Fatih Özcan, BİGAD Gülçin İlci Gazetecilik Yarışması jüri üyeleriyle Yürütme Kurulu üyeleri ve basın mensupları ve protokol katıldı.

Atatürk ve şehitlere saygı duruşunu müteakiben İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından BİGAD Başkanı Fatih Özcan açış konuşmasını yaptı. Ardından Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ile CHP Milletvekili Dr. Mehmet Göker birer konuşma yaptılar. Kendisinin ve 30 Vekil arkadaşının Meclis Başkanlığına sunduğu sosyal medya ile ilgili bir araştırma önergesi bulunduğu müjdesini verdi.

Konuşmalardan sonra ödüllerin sahiplerine verilmesine geçildi.

HACER ZEREN, ÖZGÜR DOĞAN VE BİLAL KOCASAKAL MANSİYON LAYIK GÖRÜLDÜ

19-20 Aralık günlerinde toplanan ve Zafer Çağlar, Bora Tüfekli, Onur Özkan, Devrim Aşkın Karasoy ile Gökhan Bulut’tan oluşan BİGAD Gülçin İlci Gazetecilik Yarışması Jürisi’nin yaptığı değerlendirme sonucu Yürütme Kurulu’na tutanak halinde verdiği sonuçlara göre, 4 ödül ile 3 mansiyona değer buldukları toplam 7 eserin sahibi gazeteciler, mansiyonlardan başlanarak tek tek kürsüye çağrıldı.

Sümer Ezgü ile yaptığı söyleşiden mansiyon kazanan Yenigün Gazetesi muhabiri Hacer Zerrin’in ödülünü Ercan Taraşlı, İşte Budur programıyla mansiyon kazanan Kanal32 muhabiri ve MAKÜ Basın Bürosu çalışanı Bilal Kocasakal’a ödülünü Jandarma Komutanı Piyade Albay Tayfur Dündar, Bizim Bildiğimiz Burdur Bu mu?” başlıklı haberiyle mansiyona layık görülen Burdur Web İnternet Gazetesi imtiyaz sahibi ve Genel yayın Yönetmeni Özgür Doğan’a ödülünü İl Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru tevdi etti.

HAYAL GİRİŞİM, BAHTİYAR TURAN, HASAN TÜRKEL VE FİLİZ ERYILMAZ ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ

Mansiyonlardan sonra birinciliğe ve en büyük ödüle, Kadına şiddet heykele yandı haberiyle layık görülen Çağdaş Burdur Gazetesi ve İHA muhabiri hayal Girişim’e ödülünü Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Alternatif ürün lavanta başlıklı haberiyle ikinciliğe layık görülen Burdur Gazetesi muhabiri Bahtiyar Turan’a ödülünü CHP Burdur Milletvekili Dr. Mehmet Göker, “Dün padişahlara, bugün iktidardakilere methiye” başlıklı köşe yazısıyla üçüncülüğe layık Hasan Türkel’e ödülünü Garnizon Komutanı Piyade Albay Metin Karagöz, “Kızıyla ders çalışarak üniversiteyi kazandı” başlıklı haberiyle dördüncülüğe layık görülen Çağdaş Gazetesi muhabiri Filiz Eryılmaz’a ödülünü BUTSO Başkanı Yusuf Keyik verdi.

Ardından Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz’e, Yürütme Kurulu ile Jüri üyelerine verilen plaketlerden sonra tören sona erdi.

BİGAD Başkanı Fatih Özcan’ın açış konuşması:

Sayın başkanım, Sayın Komutanlarım, değerli konuklar, seçkin basın mensubu arkadaşlarım,

Bitmek bilmez ve ağır sorunlarıyla, sırtındaki dağlar gibi baskı ve zulüm uygulamalarıyla, başlarının üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıp duran hapishane tehditleriyle, gaz ve tazyikli su saldırılarıyla sahada olan gazetecilerin, çalışan basın emekçilerinin günü olan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün manidarlığını artırmayı düşünerek özel olarak denk getirdiğimiz BİGAD Gülçin İlci Gazetecilik Yarışması ödül törenimize hoş geldiniz, sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Basın mensubu arkadaşlarımın günlerini özellikle kutlarım.

Belediye Başkanımız Ali Orkun Ercengiz’e bize gösterdiği destekten dolayı özellikle teşekkür eder ve minnettarlığımızı bildiririz.

Bu yıl Armağan ve Gülçin İlci’lerden anılar yağmuru altında, biraz da 14 gazeteci arkadaşımızın hapishanede bulunuşunun, yakınlarda Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın ve Ankara Temsilcisi Gül’ün tutuklanarak Silivri Hapishanesine tıkılmasının verdiği buruklukla, Burdur Belediyesi desteğinde ilkini düzenlediğimiz BİGAD Gülçin İlci Gazetecilik Yarışması münasebetiyle gazetecilik ve özellikle internet gazeteciliği üzerine bazı sorunlardan bahsetmek istiyorum.

1 Kasım 1998 tarihinde görevli olarak İzmir’e giderken elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz, Belediye’mizin o dönem Basın Bürosu çalışanı, Cumhuriyet Gazetesi ve AA Burdur muhabiri Gülçin İlci’nin anısını yaşatmak ve basın mensubu arkadaşlarımız arasında motivasyon sağlamak amacıyla ilkini düzenlediğimiz ve deneyimsiz olduğumuz etkinliğimizin bazı olumsuzlukları, eksiklikleri ve zaafları için şimdiden affınıza sığınıyoruz. İleriki dönemde çok daha iyilerini ve yetkinlerini düzenlemeye söz veriyoruz.

SOSYAL MEDYA, TEMEL AKIMIN ÖNÜNE GEÇİYOR; KÂĞIT ÖLÜYOR

Özü ve temeli internet gazeteciliği olan soysal medya artık yazılı gazeteler ve televizyonların oluşturduğu ana akım medyanın önüne geçmeye başladı. Bugün insanlık gerçek bir Rönesans yaşamaktadır; bir “mobil Rönesans”, bir “sanal Rönesans”… Bugün teknolojik atılımın ulaştığı noktada her insanın birer akıllı telefonu vardır. Yollarda kaldırımlarda bu telefonlarda işlem yaparak yürüyen her yaştan insana rastlamak, artık günlük mutat görüntüler haline geldi. Cereyan eden bir olay, internet gazeteciliği ve sosyal medya tarafından anında yayına sokulmakta, bu olay yazılı basın tarafından ertesi gün yayına girebilmektedir. Aslında sosyal medya ve internet gazeteciliği akımı, sıradan insandan en tepedekine kadar tüm nüfusu sarmış durumdadır.

21. YÜZYIL İLETİŞİM HARİKASI:

SOSYAL MEDYA VE İNTERNET GAZETECİLİĞİ

21. Yüzyılın en önemli iletişimsel gerçekliğini oluşturan sosyal medya ve internet gazeteciliği, zaman zaman iktidarların şimşeklerini üzerine çekse de artık devlet kademelerinde, Twitter, Facebook, İnstagram, yurdum insanına ulaşabilmenin ve yurdum insanının haber alma hakkını kullanabilmesinin en etkili yöntemi olarak kabul ediliyor.

DEVLET İÇİNDE SOSYAL MEDYA YAYGINLIĞI EN YÜKSEK SEVİYEDEDİR

Devlet içinde soysal medyayı gerçekten hakkıyla kullananların başında Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye’nin yurtdışındaki temsilcileri yani büyükelçiler geliyor. Özellikle dünyanın önde gelen başkentlerinde görev yapan büyükelçilerimiz, Twitter’dan etkili bir şekilde yararlandıkları bildiriliyor. Burada paylaşılan bir cümlenin, ertesi gün dünyanın önde gelen gazetelerine manşet olması da mümkün, televizyonlara birinci haber olması da... Ya da iki ülkeyi bir krizin eşiğine getirmesi de... Tabii ki bu durumda dikkat edilmesi ve paylaşılan her cümlenin Dışişleri Bakanlığı’nın yurtdışındaki saygınlığına zarar vermemesi büyükelçilerimiz için kritik önemdedir.

İlimizde de bu kapsamda başarılı olanların başında Belediye Başkanımız Sayın Ali Orkun Ercengiz gelmektedir. Onun akşamdan attığı iğneli iğnesiz Twettler anında haber konusu olmaktadır.

Gazetecilik mesleği açısından düşündüğümüzde, küresel çapta kâğıdın öldüğünü saptıyoruz. Evrensel yayın yapan bazı gazetelerin zarar ettikleri gerekçesiyle yazılı yayınını bırakarak sadece internet ortamındaki yayınlarına yoğunlaştıklarını öğreniyoruz. Ülkemizde yok mu böyle örnekler? Örneğin Isparta’da faaliyet gösteren Ajans32 böyledir. Yazılı versiyonunu yayından kaldırarak sadece internet gazeteciliği şeklinde yayınını sürdürmektedir.

Milliyet, Hürriyet gibi bütün büyük gazetelerin aynı zamanda görsel-işitsel olmak üzere internet yayınlarına büyük önem verdiklerini gözlemliyoruz.

Bir başka çarpıcı örnek, Türkiye’de 7 yıldır sadece özel yayın yapan, aynı zamanda KıvılcımHaber gibi video haberle yayın çizgisini kuvvetlendiren OdaTV son 8 yılın marka gazetesi, internet fenomeni durumundadır. 

İlimizde de özellikle internet medya mensubu arkadaşlarımız arasında çok başarılı olanlar vardır. Kent üst düzey yöneticileri, halk önderleri, kitle örgütü, sendika, siyasi parti ve oda temsilcisi şahsiyetlerin siyasi, toplumsal ve kültürel Twitt’leri ya da Facebook paylaşımlarını haberleştiren internet gazeteleri uzun tartışmalara sahne olabilmektedir.

ANCAK ŞİMDİLİK KULLANIMDA

BAŞTACI; SAYGINLIK VE İTİBARDA GÖZARDI EDİLMEKTEDİR

Böyle olmakla ve kullanımı üst düzeyde itibar görmekle beraber internet gazeteciliği toplumsal ve kişisel ilişkiler kapsamında yeterli ilgi ve saygınlığı gördüğü söylenemez. En üst düzey devlet kurumlarından aşağı kademelere kadar -bütün kurum ve kuruluşlar, kitle örgütü, sendika ve odalar- yazılı basını dikkate alıyor; internet gazeteciliği sözkonusu oldu mu bir duraklama hissediliyor. Ancak haber yayını konusunda internet gazeteciliğinin işlevselliği ve kullanımı üzerindeyse çok titiz oldukları gözlemleniyor. Örneğin konuklar ziyaret için yazılı basına götürülüyor; yazılı basının kuruluş yıldönümleri özellikle törensel olarak kutlanıyor. Kısacası internet gazeteciliği kullanımda ve faydalanmada baştacı edilmekte, saygınlıkda itibarda gözardı edilmektedir.

ÖZÜ İNTERNET GAZETECİLİĞİ

OLAN SOSYAL MEDYADAKİ BAŞDÖNDÜRÜCÜ BU

GELİŞME, TEHLİKELİ BİR ŞEKİLDE BAŞIBOŞLUK VE KAOS İÇİNDEDİR

Şimdi, iletişim alanındaki bu baş döndürücü gelişmede başıboşluk ve anarşi, at izinin it izine karıştığı, tozdan dumandan kimin ferman okuduğunun meçhul olduğu kaos ortamının büyük sakıncaları, öncelikle bir güvenlik sorunu oluşturmakta, gerçek gazetecileri de can evinden vurmaktadır. İnternet gazeteciliğindeki kaos ortamında, en büyün zorluklara gerçek gazeteciler maruz kalmaktadır. Bu ortamda gerçekten gazeteciliği, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirisi ilkelerini, basın ahlak kurallarını eylem ve davranış kılavuzu olarak benimseyerek, bu bildiriyi içselleştirerek ve her bir ilkesine sahip çıkıp uygulayarak hakkıyla yapanlar da var; elindeki kuvveti sopa gibi kullanarak tetikçilik yaparak çıkar ve nüfuz sağlayanlar da var. Bu konuda iş adamlarının bazı kanun dışı ilişkilerini yakalayan tetikçi sahte gazeteci, gerektiğinde “bak yayın yaparım, reklam ver” gibi şantaj yapabilmekte ya da sert, çarpıcı, psikolojik savaş malzemesi kabilinden yayınlar yaparak muhatabını isteğine mecbur edebilmektedir. 

DÜNYA STANDARTLARINDA,

HÜRRİYETÇİ VE DEMOKRATİK BİR İNTERNET GAZETECİLİĞİ

YASASI, ÜLKEMİZİN ULUSLARARASI İTİBARINI DA ARTIRACAKTIR

Yasalar, ihtiyaçların ve toplumsal pratiğin ürünüdür. Yasalar ihtiyaçları ve toplumsal pratiği izler. Ama bu alanda geçen dönemin Meclis’inde ha çıktı ha çıkacak umuduyla beklenirken ihdas edilmesinin arifesinde meçhule takılan sosyal medya ve internet gazeteciliği statü yasası bu gün geç kalmış bir yasa tasarısıdır. Dünya standartlarında, hürriyetçi ve demokratik bir internet gazeteciliği kanunumuz olsa, ülkemizin uluslararası inandırıcılığı ve güvenilirliği de artacaktır.

STATÜ YASAMIZ İÇİN ÇALIŞMA, İKTİDAR

MİLLETVEKİLLERİMİZE ÖZELLİKLE İSTİRHAMIMIZDIR

Bu kapsamda diğer illerdeki internet gazeteciliği dernekleriyle iletişime geçtik; ülke çapında statü yasamızın ihdası için ortak ve eşzamanlı eylemler planlamaktayız. Buradan konuğumuz olan iktidar partisi milletvekillerimize özellikle istirhamımızdır; demokratik bir internet gazeteciliği yasası için çalışmaları bizleri ziyadesiyle memnun edecektir.

İNTERNET GAZETECİLİĞİ YASASI,

YASAKÇI DEĞİL, ÖNÜNÜ VE UFKUNU AÇICI NİTELİKTE OLMALIDIR

Statü yasamız hakkında birkaç söz söylemek isterim. Kanunun kuralları yasaklayıcı ve internet gazeteciliğinin önünü tıkayıcı nitelikte olmamalı, tam aksine internet gazeteciliğinin ufkunu açıcı olmalıdır. Kurallar, internet ve internet gazeteciliğini kısıtlayan, yasakçı değil, internetin ve internet gazeteciliğinin önünü açan bir rol üstlenmelidir. Teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişiyor; deyim yerindeyse adeta uçuyor. Kurallar internet alanındaki hızlı teknolojik gelişime ayak bağı olmamalı, tam aksine bu baş döndürücü hıza ayak uydurabilmeli; bu nedenle “sade” ve “açık” olmalıdır. Kurallar internet gazeteciliği örgütlerinin görüşü alınarak konmalıdır. Kurallar, gazetecilere yasaklar getiren, elini kolunu bağlayan, işini ve görevini yapma metotlarını ve tekniklerini ortaya koyan dayatmalar çerçevesinde konmamalıdır.

Daha nice daha nitelikli ve kapsamlı yarışmalar dileklerimle beni sabırla dinlediğiniz teşekkür ederim.