- Kategori
- Deneme
bir dosta...
hayat bir dosta yazılmış mektup gibidir. yaşarsın ama yazamazsın. Üşenirsin kimi zaman. Ben üşenmedi
Velhasıl biz, biz olmaktan çıkmıştık.
Yanmayı göze almıştık biz. Sevdalarla çatışmayı, sevgiliye sataşmayı. Cesurca konuştuk ama kelimesiz… Keşfedilmeyi bekledik son ana kadar. Yine yandık bizi keşfedemeyenlere…
Labirent haline gelen hayatımızda bir çıkış yolu aradık. En müstehcen kalpleri sardık. Hep yasak kişilere sevdalandık. Acaba yanlış mı yaptık?
Sustuk...
Suskunluğa susadık. Sonra gözlerimize ağlamayı öğrettik. Hak ettik mi bilmem ama çok çektik.
Gülleri kanlarla sulayıp, inadına vuslatı arzulayıp, sadece O’nu bekledik.
Kimdi O? O, onsuz olunmayan. O, acı. O, en ağır… Ödenmeyen, ödenemeyenlerin faturası….
O çözülemeyen, çözüldüğü an tükenen. Tükenilmesi istenilmeyen… Ağlatan acı çektiren.
Sevginin ırmağı, ırmağın köpüğü, köpüğün coşkusu, coşkunun rengi….
O
Sevdanın ta kendisi.
Hayatın yarım yaşamışlığını, tamamlama arzusu. Kırık dökük, ama dimdik bir hayatın garip yanı.
Tarif edilemeyen, dile getirilemeyen sözcüklerin topluluğu. Utanılarak kurulan bir cümle gibi…
Sen…
Kalbime oturan bir tutku…
Kalbimde var olan, var olduğu yerde daima yaşayacak olan bir tane…
Selam olsun sana…