Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '11

     
    Kategori
    Futbol
     

    Bir Fenerbahçelinin psikolojisi

    Bir Fenerbahçelinin psikolojisi
     

    Bu ülkede doğmak ne kadar zorsa ,

    bu ülkede yaşamak daha da zor...

    Siyaset cehalet,

    Terör vehamet

    Deprem felaket,

    Ekonomi eziyet...

    Hani bir futbol vardı, çoluk çocuk, genç yaşlı, neredeyse çoğu evde eşimiz, sevgilimiz, kızımız, anamız da bizimle seyredip heyecan yapıyorduk, en azından kafa dağıtıyorduk, kendi kendimizi uyuşturuyorduk...

    Şimdi  bu "şike iddianamesi" ile futbolu da hallettiler

    Oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi ortada kaldık...

    Konu o kadar büyüdü ki, uzun seneler kendimize gelemeyiz artık...

    "Olan kime oldu bu arada" diye herkes birbirine soruyor şimdi,

    Kime olacak ki , en başta Fenerbahçe taraftarına oldu...

    Bütün karizma, prestij, yıllarca emek emek peşinden koştuğumuz takım bir anda "şikeci" oldu çıktı...

    Ne futbolcunun haberi var, ne Aykut hocanın haberi var ...

    Taraftar zaten allaha emanet...

    Bir yerlerde iddia edilen o ki;

    Yöneticiler tepinmiş...,

    Bütün çayır tarumar olmuş...

    Peşisıra biz yasını tutuyoruz...

    İşin en zor yanı ne biliyor musunuz?

    Tüm rakipler her yerde ağzımıza lafı tıkıyorlar...

    tabi son iddianame ile Beşiktaş ve Trabzonspor da paylarını aldılar ama ne olacak ki ...kimse onlarla Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım ile ilgilendiği kadar ilgilenmiyor ki.

    Manşete biz çıktık bir kere, büyüklüğümüzün şanındandır daha da zor ineriz...

    Zaten Galatasaraylı eş dost bile yeter bizim canımızı yakmaya.

    Ayrıca rekabet o kadar keskin bir bıçak ki, kimse herhangi bir yerde sormuyor "kardeşim, sen nasılsın, ne hissediyorsun" diye ...(çok mu iyimserim acaba :)

    Bir Galatasaraylı arkadaş demiyor ki;

    "biz geçen sene küme düşmekten yırttık, allah korudu, belki zirveye oynasak bizim de başımıza gelecekti"

    Yoook, neredeeee...

    Herkes aldı eline sopayı, vuruyor abalıya...

    Ama bir Fenerbahçe taraftarı olarak benim psikolojim ne olacak?

    O kadar maça gittim, cafelerde, restaurantlarda maç seyredeceğim diye para verdim,

    forma aldım, yeri geldi takımımı savundum, yeri geldi kart aidatı ödedim, bir tek ben mi? En azından 20 milyon denen taraftarın 10 milyonu benim gibi yaptı...

    Bir de  takımı şampiyon edip, gırtlak parçaladık o kadar ...

    SONUÇ; koskoca bir hiç...

    "siz biraz bekleyin, durumunuz pek parlak değil" diyorlar şimdi de

    Bize de oturup son sezonun tüm maçlarını tekrar tekrar izlemek kaldı...

    Hele işin ilginç yanı, tüm soru işaretli maçlarımız Devlet Hastanesi Doğumhanesi gibi...

    Son dakikalara kadar bir çok maçta dokuz doğurmuşuz...

    Maç bitmiş mutluluktan ağlamışız.

    Şimdi de "nasıl olur abi bu maçlarda şike" diye ağlıyoruz...

    En başta dedim ya, bu ülkede yaşamak zor ...

     Davalar eninde sonunda biter, suçlu olan varsa cezasını çeker, futbolcular parasını alır gider, sponsorlar yine bir şekilde köşeyi döner, yayıncı kuruluş futbolu idare etmeye devam eder...

    Hayat sürer gider....

    Bak, bir  çuvaldız daha okuyucuya

    Taraftara ne olacak bu filmin sonunda diye sordun mu?.

    Ya da hayatımızın her anında bizim de illa ki bir yerlerde "şikeci" olduğumuzu aklından geçirdin mi?

    Bir kez düşünsek mi acaba?

     
    Toplam blog
    : 1
    : 202
    Kayıt tarihi
    : 03.10.11
     
     

    Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji mezunuyum... Sinema ve Spor ilgi alanlarım... En çok s..