Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '09

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

Bir festivalin ardından

Bir festivalin ardından
 

Murat YILMAZ 3.DFF Yöneticisi foto: ezgi umut


4. Dağ filmleri festivali (DFF) bu akşam 19:00 Beyoğlu Fransız Kültür Merkezinde başlıyor. Geçen yıl 52 filmin sergilendiği festivalde, bu yıl DFF gönüllüleri büyük çabalar sonucunda ancak 17 filmi gösterime sunabiliyorlar.

Ayrıca geçen yıl yapılan DFF Film Yarışması da bu yıl yapılamıyor yanılmıyorsam. Bu ne demek. Pek çok doğasever ve amatör yüce gönüllü, idealist insanın verdikleri onca emeğin çabanın topluma ulaştırılamaması demek.

Bu iki olay bile ekonomik krizin geldiği noktayı değerlendirme anlamında önemli birer göstergedir.
DFF gönüllülerinin büyük özveri ve çabaları ile getirdikleri bu ÜCRETSİZ gösterimleri izleyerek onlara moral katkısında bulunurken hem de kendi bilgi dağacığımızı ve çevre duyarlığımızı da geliştireceğimiz kanısındayım. Bu duyarlılık aynı zamanda festivalin gelecek yıllara taşınarak devam etmesini sağlayan bir potansiyel de oluşturacaktır.

Durumu daha iyi açıklayabilmek amacı ile 3. DFF inde festival yöneticisi Sayın Murat Yılmaz ile bundan bir yıl kadar önce 3 aralık 2007 tarihinde 3.DFF nin açılış günü yaptığım söyleşiyi sununuyorum:

Murat Bey, Dağ Filmleri festival yarışması hakkında bilgi verebilir misiniz?

Dağ filimleri festivali yarışması sonuçlandı. Yarışmaya 26 film katıldı. Bu filmlerden 16 tanesini festivalde gösterilebilir düzeyde bulduk.. Konuları itibariyle doğa filmi olan filmleri
16 filmden ilk üçe giren ödül aldı 3 tane de mansiyon aldı. ( bu söyleşi yarışma sonuçlanmış fakat halka ve basına açılış konuşmasından önce sonuçlar duyurulmadan yapılmıştı)

Böyle bir film festivali yapmak nereden kaynaklandı?

Samimi cevap size hemen. Bu festivalin organizatörlerinden doğa kültür grubunun kurucularındanım ben. Dağcılık ve doğa sporları klübü derneği. Biz hepimiz birlikte doğaya gitmeyi çok seviyoruz. Ben sinemayı da çok seviyorum. Yaklaşık 15 yıldan beri İstanbul'da düzenlenen bütün festivalleri izlemeye gayret ediyorum. İkisini bir arada neden yapmayalım diye bir fikir çıktı öncelikle. Bir de yurt dışındaki örneklerini takip ediyorduk zaten. Yurt dışında çok beğenilerek izleniyor. Türkiye'ye de getirelim diye 2002 yılında adım atmaya gayret ettik. Fakat o yıl kriz yılıydı. Ondan dolayı sponsorsuzluktan dolayı yapamadık. Bir de "Dağlar Yılı" olarak ilan edilmişti Birleşmiş Milletler tarafından. O yıl düzenleyemedik malesef. 2005 yılına kadar ekonominin biraz oturmasına ve bizim de dışarıyı, dünyayı biraz daha özümsememiz için biraz daha beklendi. 2005 yılında tekrar proje gündeme geldi arkadaş toplantısında. Burda gördüğünüz bütün arkadaşlar, hep klüp üyelerinden arkadaşlar ve gönüllü olarak bu işi yapıyorlar. Yani bu proje sivil toplum hareketidir. İki tane sivil toplum kuruluşu bir araya geldi. Herhangi bir maddi çıkar gözetmeden, sponsor desteği ile çalışıyor şu anda.

Şu anda sponsorlarınız var mı?

Var. Bizi destekleyen kuruluşlarımız ve paralı sponsorlarımız var; ama bizim hedeflerimizi karşılayacak düzeyde hala değil. Neden? Önümüzdeki yıl bir uluslararası yarışma düzenlemek istiyoruz. Önümüzdeki yıl yurt dışından konuklar davet edeceğiz, yatıracağız, yedireceğiz , içireceğiz, onlara ödüller vereceğiz, yarışma jürisi çalışacak. Daha profesyonel olduğu zaman arkadan da itiliyoruz bir anlamda. Hoşumuza da gidiyor. Bu kadar kısıtlı imkanlarla bunları yapabiliyor olmak. Çok zorlandık. Dört aydan beri arkadaşlar ben de dahil geceli gündüzlü çalışıyor. Bu mutluluk buradaki hava acılarımızı dindiriyor ama sonuçta daha profesyonel olmaya gittiği zaman organizasyon mutlaka daha büyük bütçeler, gerek Kültür Bakanlığından gerekse yerel yönetimlerden destek almak şart. Yoksa çapımızı büyütme şansımız malesef olmayacak.

Sivil toplum örgütleri ister istemez bir takım.misyonları da üstkleniyorlar değil mi? Güzel çeğdaş ve uygar bir Türkiye için yapılan herşeye ben de gönlümü koyuyorum?

Elbette biz de bundan hiç uzaklaşmayacağız. Bizim öncelikli amacımız yani bu festivali düzenlememizin birinci maddesi dağ ve doğa kültürünü yaygınlaştırmak. Anayasanın değişmez hükümleri gibi en tepeye koyduk. Yerli belgeselciliği geliştirmek dolayısıyla izleyiciye dağ ve doğa kültürünü aktarmak. Bugün çok güzel filmlerimiz vardı. İnsanlar izledikçe bir fikir ediniyor, bir değişime uğruyor. Bu çok önemli birşey. İzleyiciye bir kültür aktarımında bulunuyorsunuz. Bu haliyle kalacak.Bu haliyle kalmasını arzu ediyoruz ama tabii
imkanlar neyse o kadar .

Tabii ama onu yavaş yavaş da zorluyorsunuz gördüğüm kadarıyla. Doğa derneği ile ilginiz var mı?

Direk bir bağlantımız yok; ama duyduk çalışmalarını takip ediyoruz.

Bir de kuş gözlem gruplarıyla, örneğin İstanbul'daki "Yelkovan"la ilginiz var mı?

Direk tanışma şansımız olmadı ama bugün sabahleyin açılış filmimiz kuş gözlemciliği ile ilgili bir filmdi.


Dağ film festivalinin web sayfası var mı?

http://www.dagfilmfest.org/default.aspx

Katılmak isteyen gençlere önerileriniz var mı?

Var. özellikle lisedeki ve üniversitede sinema okuyan gençleri teşvik etmek amacıyla yarışmamız da vardı bu sene. Hem doğa kültürüyle çekilmiş eserlere burada gösterim şansı vermek teşvik etmek aynı zamanda yeni eserlerin yapımına da özendirmek amacıyla düzenledik bu yarışmayı. Çok sevindirici. Çünkü Türkiye'nin her tarafından toplam 26 başvuru geldi.Yeni yeni yetişen bir neslimiz var belgesel yapımına hevesli. Canlandırma türünde, kurmaca türünde, belgesel türünde eserler geldi buraya hepsini izleyeceğiz burada festival süresi boyunca bir hafta içinde. Bu da tabii bizim için ayrı bir gurur kaynağı.
Bir de bir bütün olarak ele almak lazım.

Yani doğa korunursa zaten dağlar da korunmuş olur değil mi?

Bir tek dağ filimleri değil, dağ doğanın içinde bir parça. Dağ filmleri festivali olmasının nedeni dünyada da bu böyledir. Dünyada dağ filmleri festivali olarak geçiyor ama içerikleri çok zengin. Güney kutbuna giden kaşiflerimizden, çiçek gezginlerine, kuş gözlemcilerine kadar doğanın bütün unsurlarını seven, giden insanların hikayelerini anlatan filmlerimiz var. Gençleri de izlemeye davet ediyoruz. Festival bedava. Gelsinler izlesinler. Başka bir şey istemiyoruz. Çünkü ücretsiz festival, sadece zaman ayırmaları yeterli.

Dağlarda altın aranması konusunda ne düşünüyorsunuz?

Kendiliğinden belli. sonuçta doğaya zarar verecek faaliyetler içersinde bulunmaz yazıyor derneğimizin tüzüğünde. Biz de herhangi bir şekilde doğaya zarar verecek faaliyetler içinde bulunan yaklaşımları, organizasyonların içerisinde bulunmak ve bunlarla iletişim halinde olamak dahi istemiyoruz yani doğaya zarar verecek organizasyonları...

Bir bilinçlendirme platformu. Mesela bu festivalde Kaçkar Dağlarında Fırtına Vadisine yapılan santralle ilgili bir filmimiz var. Dereceye de girdi. Bu akşamki ödüllerden bir tanesi de ona gitti. Ödülün nedeni de doğayı korumaya dayalı çabaları ortaya çıkardığı için. ( Aslında Murat beyin bahsettiği filmin VATANDAŞ MUSTAFA'nın 1. olduğunu içerde öğreniyoruz.)


Bu filmleri bu hafta içinde izleyemeyenler ne şekilde ulaşabilirler. Bunu eğer ulaşıma sokabilirseniz yaralı olurdiye düşünüyorum.

Şöyle söyleyelim.Festivalde gösterilen bazı filmler piyasada var ama çok sayıda değil.

Tolga Örnek'in belgeseli "Tanrıların Tahtı" zaten piyasada DVD olarak var. Festivalde 52 tane film var. 52 filmin büyük çoğunluğuna izleyicilerin daha sonra ulaşma şansı olmayacak. Çünkü bu festivali onun için düzenliyoruz. Ulaşılamayan filmleri gelin festivalde izleyin diye düzenliyoruz festivali.

Belgesel Sinemacılar Birliği, onlarla iletişiminiz var mı?

Belgesel sinemacılar birliği ile iletişimimiz var. Şimdi yavaş yavaş arşivlerimizi oluşturuyoruz. Telif hakları kanunlarının kapsamında, yönetmenlerin izni ile belli kurumlara, şahıslara değil, bu arşivi açmak gibi bir planımız da var.


Peki şu anda gelemeyen izleyemeyen öğrencile olabilir. Ne önerirsiniz?

Hafta sonumuz da var. Doğa fimlerinin arşivini oluşturmak ve bununla insanların görgüsünü arttırmak gibi çalışmalarımız var.

Onların da ulaşabileceği bir sistem olması gerekir değil mi? Bir banka gibi. Olası mı bu?

Tabii tabii arşiv oluşturuyoruz. O ulaşmayan izleyicilerin ulaşabileceği, banka gibiş bir arşiv olmalı.

İz tv de gösterilecek mi?

Dereceye giren eserler gösterilecek. Hepsi değil. Ama şöyle bir iyi niyet var diyelim. Doğa filmleri arşivi oluşturmak ve bunun insanların görgüsünü arttırmaya dayalı kullanımı konusunda çalışmalarımız var. Ama bu nasıl olur, prosedür nasıl olur? Buradaki filmler, Nasıl binlerce kanunlarımız kapsamında nasıl yapılır? Biliyorsunuz korsan çok yaygın...


Murat Yıldız'a teşekkür edip heyecanla 3.DFF'nin açılışının yapılacağı salona giriyoruz. Tarih 3 aralık 2007.

Birazdan ödül alan filmler açıklanacak.

VATANDAŞ MUSTAFA filmi icin:

http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=79259

3. Dağ Filmleri Festivali ile ilgili ayrıntılı bilgi için:

http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=79081

4. Dağ Filmleri Festivali için:

http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=165478



ezgi umut 2007 12 3 beyoğlu İstanbul

 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..