Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Bir insan kendini neden canlı bomba yapar ki?

Bir insan kendini neden canlı bomba yapar ki?
 

Bir film karesinden...


Patlamalar, yangınlar, parçalanmalar. Onlarca ve daha yüzlerce.  

Dün, kendini bomba yapmış bir insan bir karakola girip kendini patlatmış.  

Ve geçmişte benzer olaylar.   

Üzerine bombalar sarıp, fünyesini de eline alıp kalabalığın ortasında kendisini patlatıyor, beraberinde ne kadar çok insanı öldürürse o kadar iyi olacağını düşünerek.

Ben işin esas bu yanında kalıyorum. Hatta donup ta kalıyorum.

Bir insan nasıl bir duyguyla canlı bomba olabilir ki?

Dün 11 Eylül’dü, 11 sene evvel iki uçak içindeki yüzlerce insanla ABD’de iki binaya bilerek dalış yaptı. Beraberindeki insanlarla birlikte 3000 e yakın kişi aynı anda yok oldular.

Nasıl bir inanç, nasıl bir inanmışlık kendisini bile bile kalabalığın ortasında patlatıyor? Kendi bedenini, kendi inandığı amaçlar uğruna feda ediyor.

Kendini kanıtlama derdi mi vardı bu kendini canlı bomba yapmış kişilerin, beynini mi yıkamışlardı bu görev için? Bir takım kimyasallar verip de uyuşturuyorlar mıydı? Özel mi yetiştiriliyordu denek gibi?

İnandığı fikir için ölümüne çarpışmayı, fikrini savunmayı hatta yaymaya çalışmasını anlarım. Vatanını savunma inancını, bu uğurda ölümü göze almasını anlarım. Özgürlüğü için mücadele etmesini anlarım.

Bu, sadece ne kadar çok insan ölürse o kadar iyi inancı.

İnsan doğacağı günü seçemez, ama öleceği günün pekâlâ seçiyor.

Birazdan öleceğini bile bile büyük bir soğukkanlılıkla hedefine yaklaşıyor. Hem de paramparça bir ölümle noktalanacak hayatı, kendi isteği ile bunu da biliyor. Cesedi bile olmayacak toprağa gömülmek için.

Olabildiğince fazla patlayıcıyı sarıyor aciz bedenine, insan hayatına dair tüm güzellikleri ve umutları da unutuyor. Sonra da tüketilmiş bedenini alıyor ve gidiyor şehrin meydanına ya da bir karakola veya askeri aracın yanına. Çekiyor fünyeyi boş bakışlarla etrafına bakarken, kendisi ile birlikte ne kadar çok insan götürebilirse yanında, yanına kar kalıyor.

Şahadet kılıfına da sokuluyor bazen bu durum.

Ama nasıl? Niye bir insan böyle bir ölümü kabul edebilir? Hangi insan böyle parça parça ölümü hak edebilir.

Cevabı yok!

 

Şükran Demritaş

 
Toplam blog
: 249
: 3042
Kayıt tarihi
: 19.03.11
 
 

Doğup büyüdüğüm şehirde, İstanbul'da yaşıyorum. Emekliyim. Gezmeyi, görmeyi, keşfetmeyi sevdiğim ..