Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '10

 
Kategori
Deneme
 

Bir kaç çöp kadın

Bir kaç çöp kadın
 

Bir kaç çöp kadın vardı, ellerinde yine(!) bir kaç çöp adam tutan. Soğuk, terden sırılsıklam olmuş, yazmaktan yorulmuş avuçlarında barınıyorlar, yiyip içiyorlar, koşturup duruyorlardı. Televizyon izlerken bir yandan kaşınıp bir yandan homurdanırken, çaylarını içerken höpürdetip, avuçlarının içinde beyaz atletler, şortlar ve beyaz çoraplarla dolaşıyorlardı. Sivri burun köseli ayakkabı giyiyorlardı bu adamlar, nasıl göründüklerine aldırmadan. Oysa ki... Kadınlar gözlerini kırpıştırıp körü-körüne, sımsıkı tutuyorlardı Çöp Adamlar'ı. Takım elbiseli, damat endamında, ağlanabilecek kadar geniş omuzlu ve geniş spektrumlu sevgilere sahip, aşka sahip, beraber oturup da romantik komedilerde o ağlarken, gülen adamlar... Soluksuz seven, 'her şeyim' diyen, küçük süprizlerle gününe aydınlar katan sevimli küçük çöpten yaratıklar... Böyle görüyordu kadınlar. Çok sonra anlaşılıyordu beynin hangi katagorilerde yerini şaşırıp da belin altına kaydığı ya da aslında 'o' çöpten adama değil de kadının kendi kalbine aşık olduğu. Çok geç anlıyorlardı niyetleri ve nedenleri. Siz deyin anaçlık ben diyeyim salaklık! Hepsi aynı kapıya çıkıp, aynı şekilde ve aynı dipte yaralamıyor muydu kalbi temiz (!) çöp kadınlarımı?! Benimse ellerimde hem çöpten kadınlar hem de Çöp Adamlar duruyor hala. Geçmişimden kopup gelmeyi bıraktılar (şükür).

Geleceğimden fırlıyorlar sanki. Dört bir yana dağılmış, zaten anılarım daraltmış dünyamı, odama kapanmış... E, daha ne söz kaldı söylenebilecek, ne anlatacağım ki 'hayır'larıma. Sen dur, sen yapma, konuşma, buluşma, anlaşma... Sevme, sevilme, dur azcık ya. Soluk alsın hayat biraz. Nefesi yetmiyor koşa koşa sana. Benimse ellerimde hem çöpten hem de gerçekten yapılma sevgilerim duruyor hala. Ne hikmettir ki tüketemiyorum. Sabrımın dişi dayanıyor kemiğime, iliğimi kurutuyor yine de en azından sabretmeyi (artık) biliyorum. Ne biri tutsun elimden, ne de sevsin beni. Ne güneşi olayım ne de batan günde hüzne vurayım demlerimi. İçip içip sarhoş olmaktan da ziyade, yaralarımın üstünü örtmesin kıpırtılar. Kıpırdanmaya ihtiyacı da gücü de yok yüreğimin. Dur dedik ya, durdum işte. Bir beklenti beslemeden sıkıştığım odamda. Kaç anı kaç çöp adama denk gelir ki kaç Çöp Kadın ifade etti kendini bu duvarlara. Her şeyde bir hayır vardır ama kaç Çöp Çift eskitti hikayelerini. Tamam, çöpten bir dünya kurduk da, salçasının tadına varamadan yemeğin boylamasaydı dünyayı. Dibini görseydik tencerenin. Yarım mı kaldı bilemediğim harfler yüzünden sözlüklerim?! Olsun, canım sağolsun. Çöp Kadınlarımla dertleşirim.

 
Toplam blog
: 58
: 402
Kayıt tarihi
: 06.04.10
 
 

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mezunuyum. ..