Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '14

 
Kategori
Tarih
 

Bir kahramanlık hikayesi- Azize Tabyası

Bir kahramanlık hikayesi- Azize Tabyası
 

AZİZİYE TABYASI-NAZAN ŞARA ŞATANA


Tabyaların bir çeşit karakol olduğunu biliyor musunuz?

Nerelerde olur? Dediğimizde; stratejik önem arzeden yerlerde olurmuş.

Şehrin güvenliği ve savunması için kurulurmuş. Genellikle korunan yere hâkim bir tepeye yapılırmış. Maksadı, düşmanı ileri savunma hattı oluşturarak engelemesiymiş.

 

Erzurum’a gitmişken!

Erzurum için bir hayli önemli olan tabyaları görmeden, haklarında bilgi edinmeden gelmek mümkün değildi elbette.

Oralar farklı, oralardan tarih fışkırıyor adeta!

Bir şaşkın, bir afal halde dolaşıyorsunuz.

Tahayyül etmeye çalışıyorsunuz tabyaları gezerken, orada yaşanmışlıkları!

Ne çare, çok zor! Aklın durduğu zamanlar! Anlayabilmek, hayal edebilmek, hayalde de olsa görebilmek ne mümkün! Taşında toprağında çığlıklar var, topraklarında ayak sesleri var.

 

Aziziye – Mecidiye Tabyalarında!

Tarihe imza atmış bir avuç insanın mücadele ettiği, şehit düştüğü, yüreğinin kanla karışıp aktığı yerler…

Sanki uzaklardan değil de yakınlardan silah sesleri, toz, duman ve barut kokuları geliyor. Ürküyorsunuz.

 

93 Harbi, tarihe altı çizilerek yazılan 1877 – 1878 Osmanlı ile Rus’ların arasında geçen savaşı biliriz. En kanlı savaş olduğunu da!

Bu konuda çok kitaplar yazılmıştır, filmler çekilmiştir.

 

Top Dağının eteklerinde, bir çok tabya var.

Tabyalar Osmanlı-Rus savaşı’da silahlarla güçlendirilmiş askeri yapılar.

18.yüzyılın başından itibaren Osmanlı şehilerinin savunması için yapılmış.

Tabyalarda; askeri kışlalar, karargâh binaları, bölük veya tabur binaları, cephanelik, eğitim yerleri, topçu ve pusu odaları, asker ve subayların yatma koğuşları, mutfak, fırın erzak deposu, hamam, çamaşırhane olurmuş.

 

Tabyanın içinde ürperdim.

Erzurum en soğuk şehirlerimizden...

Havası serttir, insanı mertir diye boşuna söylenmemiş.

Gerçekten bu günlerde bile bu kadar soğuksa, dünya eskiye göre daha az soğuksa! Düşünün lütfen o tarihte o tabyaların ne kadar soğuk olacağını.

İçeriler, karanlık, taş ve toprak! Yarabbi insanlar neler yaşamışlar, bu vatan nasıl savunulmuş ve korunmuş. Düşmana nasıl meydan okumuşlar bu yürekleri büyük kutsal insanlar?

Bugünün şartlarında bile herşeye burun kırın eden bizler, o şartlarda canları pahasına savaş veren onlar.

Nurlar içinde yatsınlar…

 

Ruslar; Erzurum’a üç defa saldırmışlar.

İşgal etmişler ve istilada bulunmuşlar. Bu bilinen bir gerçek… Bir başka gerçekte Erzurum halkının gösterdiği inanılmaz direniş. Şehir tümüyle tek yürek olmuş.

Elbette çok kayıplar vermişler, büyük tahribatlara muraz kalmışlar.

 

Erzurum Muharebesi, 8 -9 Kasım 1877’de yapılan savaş.

Ruslar Erzurum’u almak için hücuma geçmişler. İşte o zaman Aziziye Tabyalarını ele geçirmişler ve şehrin merkezine saldırmaya hazırlanırken, Erzurum halkı’durun’demiş.

Tabyadaki askerlerle birleşmişler. Kadını, kızı, yaşlısı, genci birlik olmuşlar, askerle, subayla birleşmişler. Ellerinde ne varsa onunla saldırmışlar. Öyle silahlarını aldılarda gittiler diye düşünmeyin, kazmayla, kürekle gitmişler… Tek yürek, tek nefes ile saldırmışlar. Öyle yapmışlarki, Ruslar Azizie Tabyalarını boşaltmışlar ve geri çekilmişler.

 

Erzurum’da olmak iyi geldi bana.

Bir kez daha tarihe olan sevdamın ağırlığını anladım.

Tarihe olan aşkımın altında nelerin olduğunu gördüm.

 

Tarih bize nasihattır.

Tarih bize yol gösterir.

 

O kahramanlardır ki ruhları yüce,

O kahramanlardır ki yürekleri ulu.

Onlar tek vatan düşündüler,

Onlar düşmana karşı geldiler.

Bastırmam dedi, yemin etti Erzurum’lu,

Bir karış toprağına Rus’un ayak izini…

 

 

 

Nazan Şara Şatana

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....