Bir kasıt mı var, bana mı öyle geliyor anlayamadım…

Bir kasıt mı var, bana mı öyle geliyor anlayamadım…

Tütün ve tütün mamulleri, sektörel olarak çalışmışlığımdan iyi bilirim, Türkiye’nin sahip olduğu değerlerden biridir. Biriydi yani…

Dünya standardında bir piyasası vardır! Vardı yani…

Üstelik tütün, pahalı bir üründür, bir konteynır mal yüklersiniz, örneğin beyaz eşyada, bedeli yirmi bin dolar ise, bir konteynırlık tütünün yüz bin dolardır!

Kotalar geldi, üreticilere sınırlar…

Kalite anlamında olsun tabii ki sınırlar, örneğin böcek ilacı bilmem kaç oranında kullanılsın da, üretici malını sattıktan sonra bilmem kaç kere ilaçlandığı da depolarda sorgulansa…

Bir kasıt mı var, bana mı öyle geliyor, bilemedim ama, Türkiye kapasitesi ölçüsünde tütün üretemiyor artık!

Tütünün zararı mıdır söz konusu, yoksa tütün üretmek için çırpınan ülkelerin mi bastırmasıdır, ya da markalaşmamış tütünlerinin dünya piyasasında yer bulması için midir bu çırpınış, bilemiyorum…

Bilmeden, kimsenin günahı alınmaz… Kimse de suçlanmaz… Allah’ın öğretileri, ders bir!...

Üç tarafı denizlerle kaplı, üstelik de iklim olarak güneşe de, yağmura da, dağlara da, kumsallara da sahip!

Yeşilse yeşil… Maviyse turkuazdan cam göbeğine kadar!...

Peki… Nedendir dersiniz denizler ile ilgili bu kadar ağır yasak ve cezalar?

Yani, denize taş atanın bile cezalandırılması icap ederken, bence, bugün izledim tv’de, kamyon lastikleri çıkıyor denizden, pet şişeler ve daha neler neler…

Keyif olsun diye bir olta mı salladınız denize, ödeyiniz efendim, bin YTL…

Denize keyif olsun diye kayıkla mı açıldınız, ödeyiniz efendim, bilmem kaç bin YTL…

İthal ürünler kullanınız efendim, Japonya’dan, bilmem nereden… Bir kilosu bilmem kaç YTL… Eeee…Pahalı demeyiniz lütfen, bilmem nereden ithal! Vergileri var bunun, nakliyesi var… Yarın öbür gün bir karar çıkar, yeterince yararlanılamıyor denizlerimizden diye, kiralarlar denizi olmayan bir ülkeye, yok yanlış oldu, kirama işini geçelim, satarlar, vallaha!...

Üretebildiğimiz tüm ürünler elimizden alınıyorsa birer birer, üretici sıkıntıda, tüketici sıkıntıda ise, pastayı kim yiyor arkadaşlar?

Kimse yemiyor ise… Eeeee… Salak mıyız ayol ne!... Üretelim, ürettiğimizi tüketelim, hem de ne güzel beslenelim, balığı ile, zeytini ile… İnciri… Fındığı ile…

Yok… Yok! Bir kasıt mı var, bana mı öyle geliyor anlayamadım…

Gülgün Karaoğlu

Haziran,02/08