Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bir Kızıl Goncaya benzer Entarnasyonel hoop !

“Bir kızıl goncaya benzer dudağın,Açılan  tek gülüsün sen bu bağın, kurulur kalplere sevda otağın, kim bilir hangi gönüldür durağın?

Bu şarkıyı dinleyip de hüzünlenmeyen, içi acımayan, ahh çekmeyen var mıdır?

Üniversitede iletişim derslerinde haftalar geçip, müzik ve iletişim konusuna gelince gülümser  gençler. En sevdiğiniz şarkı hangisi ? Derim, teker teker gelir cevaplar:

- Türkan,

- Yatcaz kalcaz hoop  ordayım,

- Tesbih yapmış ..

- Hatasız kul olmaz

- Seni çöpe atacağım…

- Thrift Shop…

Ve daha çoğunu  hiç duymadığım yerli ya da yabancı bir sürü gel geç şarkı. Öyle gençler ki ne Türk Sanat müziğinden ne  gerçek olaylar üzerine yakılmış türkülerden haberleri var. Mozart, Vivaldi ‘yi bırakın Itri ya da Dede Efendi desem kahkahalarla gülerler. Bir keresinde “biz fakiriz hocam nerden dinleyelim “demişti biri. “Yoksullar mı arabesk dinler?” Sorusu çok konuşulmuştur. Kral radyo da ,TRT 3 de bedava ama elimiz  Kral’a gider nedense… Nedenseyi biz iletişimciler biliyoruz tabii. Kulak da diğer organlar gibi beyne hizmet eder ve basit, sıradan olan daha kolaydır ve beyin daha çabuk algılar. Yüreğin istediği acı, özlem gibi duygular da bulununca, sanat şaheseri besteler yerine sıradan, anaokulu şarkıları gibi şarkıları seçeriz ve dinleriz. Duyması, akılda kalması daha kolaydır. Hiç sevmediğiniz şarkıyı mırıldanırken bulursunuz kendinizi AŞTİ’de otobüsten inerken. Tekrar, tekrar, tekrar. Propaganda gibi yani.

Seçimlerimizin basitliği, sıradanlığı, elitliği adeta püskürterek içimizdeki ilkelliği kusmamızın nedeni tabii ki içinde büyüdüğümüz aile, toplum ve yaşadığımız ülke…

80 ihtilalini yaşamış genç anne- babaların yetiştirdiği (ben ve benim gibi )çocuklar apolitiktik. Hele ben… Tel örgülerle çevrili devlet lojmanı, sadece Ankara radyosu, Arı stüdyosundan Pazar konserleri, televizyon deyince de Sadece TRT…Evren’in kalabalıklara hitabettiği netekim’li, çünkü’lü yıllar. Siyaseti konuşmak, yasak, bilgisayar, internet yok kitlesel iletişim sıfır yani.. Biraz Demir Leydi, biraz Katerina Witt…

Tam da haftada bir yayınlanan Türk filmi gününde yani cumartesileri çekmez olan kılçık anten var. Babamın görüntü gelsin diye çatıya çıkıp  “şimdiiiiiiii bakııınnnnnn “demesi, bahçedeki kardeşin (hep eli cebinde  ağabeydir o nedense), camdakine, camdakinin tv .nin başındakine “oldu muuuuuuuuuuu “diye sorması. Anten illa Keltepe’ye bakmalıymış( O  yıllarda  o tepeye kar yağmaz mıymış ki Kartepe dememişiz? )

Tam da filmin en heyecanlı sahnesinde: “Sizi yılar önce çok sevdiğim birine benzettim “ deyince Fuat( Ediz Hun), Nalan ( Filiz Akın) hıçkırarak koşar, Fuat kolundan yakalar, sarılırlar, tabii ki öpüşülmeyecek, dudaklar teğet geçilecektir ki o bile kıpkırmızı olmamıza yeter…Ahhhh yine 14. y.y. Necefli maşrapa!!!

Yayın kesilir, en az yarım saat gelmeyecek demektir bu ve zaten teyakkuzda olan anne “hadi yatın “ der… Hevesiniz bir sonraki cumartesiye kalır… Bu Necefli maşrapalar sayesinde arkeolog olmayı da hiç düşünmedim…

Arabeski babama rağmen nasıl keşfettim, Batsın Bu Dünya’yı ben bestelemiş gibi arkadaşları  nasıl kandırdım, sabah ayazında, Karaköy’de, tipide Ferdi’nin Sabahçı Kahvesi’nde nasıl ağladım, başka bir yazıda anlatırım .

Pazar gecesi  Olay TV de tam iki saat canlı canlı, TSM nin en güzel şarkılarını söyleyen Yılmaz Morgül hatırlattı bu şarkıyı bana…

Bu gece “Bir kızıl goncaya benzer” şarkısını tekrar tekrar dinlemek, ruhumun dalgalarına kendimi bırakmak, biber gazlı, itişip kakışmalı 1 Mayısın utanç dolu görüntülerini, SBS yi, yazılacak yazıları unutmak istiyorum.

Neden bugün Taksim yollarında Entarnasyonal’i söyleyenlerin arasında değilim? Neden onlar orada? Onu da siyasal iletişim yazımıza bırakalım. Çok yakında yine yazarım, yani yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz, yatc…..hoooopppppppp!!!

  

 

 
Toplam blog
: 19
: 1037
Kayıt tarihi
: 24.06.09
 
 

ZUHAL EROL Ankara doğumlu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bö..