Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '12

 
Kategori
Anılar
 

Bir masal gibi

Bir masal gibi
 

Burcu Göker Düzce Konuralp Müzesinde


Şimdi sizlere masal gibi bir olay anlatacağım. Bu olaya ben bizzat şahit oldum.

Bu masal gibi olay 2008 yılı Kasım ayında benim Türkiye'nin adı duyulmuş gazetelerinden birinde bir haber okumamla başladı. Bu haberde Dünyanın En Genç Kadın Rektörünün Türkiye'de Düzce Üniversitesi Rektörü Funda Sivrikaya Şerifoğlu olduğu yazıyordu. Kadınların başarılarına , özellikle Türk kadının başarılarına çok duyarlı olduğunu bildiğim Burcu'ya hemen bu yazıyı yolladım. Bu yazıyı okuyan Burcu, Funda Hanıma bir mesaj yazarak kutlayıp, henüz yeni 2006 yılında kurulmasına rağmen Değer Üreten Üniversite olarak zihinlerde kalmaya başlayan Düzce Üniversitesinde Burcu Göker&Eric Jenkins ikilisi olarak bir konser vermek istediklerini belirtiyorlar. Funda Hanım da hemen cevap vererek  Üniversitenin henüz bir konser salonu olmadığını ama en kısa zamanda bir salon inşası için çalışmalara başlamak istediklerini  söylüyor. Funda Hanım yazısını bir salon inşa edilince açılış Konserini sizinle yapmaktan büyük zevk duyarız diye bitiriyor.

İşte bu andan itibaren kasım 2008 ile mayıs 2009 arasında yazışmalarla süren bir dönem başlıyor. Funda Hanım her hafta Burcu'ya Amerika'ya yazdığı mesajlarda salonun inşası ile ilgili gelişmeleri bildiriyor. Burcu da bana bu mesajları okuyarak salonun gelişimi hakkında bilgi veriyor. Kısacası Florida, İstanbul, Düzce hattında kalpleri aynı amaç için çarpan üç kadın  bu Salonun yapılacağına inanıyor.Bazen insaattaki bir aksilik, bazen iyi bir gelişme kah hüzünden, kah sevinçten ağlayarak okunan mesajlar. Upuzun geçen 8 ayın sonunda artık Konser salonun inşasının hemen hemen bittiği ve 27 Mayıs'ta  Burcu Göker&Eric Jenkins Konseri ile açılacağının  haberi bizleri mutlu etmeye yetiyor.

Konserler için Mayıs 2009 da Türkiye'ye gelen Burcu ve Eric 27 mayıs sabahı Düzce Üniversite'sinden bizleri almak için gönderilen araca binerken çok mutlu ve heyecanlı idi. Biliyorum, çünkü ben de yanlarında idim.İki saatlik bir araba yolculuğu sonunda Düzce Üniversite'sine vardiğimiz zaman gözlerime inanamadım. Bu kadar yeni bir Üniversite'nin bu kadar mükemmel ve donanımlı olması beni şaşırttı. O zaman ülkemizde bilmediğimiz ve haberimiz olmayan ne değerleri barındırdığımızı  bir kez daha anladım. Rektörlüğün kapısında biz karşılayan Funda Hanım ve diğer Rektör yardımcıları, Bölüm başkanlarını görünce sanki yeni tanışacağımız değil, yıllardır tanıdığımız kişilerle karşılaşmışız  gibi bir duyguya   kapıldım. Hele Funda hanım genç, güzel, dinamik. gözlerinde herzaman gördüğümüz ışıltılı  gülümsemesi ile çağdaş Türk kadının simgesi gibi idi. Bizi konser salonuna  geçmeden önce Rektörlük makamında harika bir misafirperverlikle ağırladılar. Bu arada o gün orada dikkatimi çeken bir olayı bahsetmeden geçemeyeceğim. Funda Hanım o gün Rektörlük odasında Burcu'ya konserden önce bir kuaföre ihtiyacı olup olmadığını ve bir kuaförün bu iş için beklediğini söyledi. Daha önceden hiç bir konserde böyle bir öneri ile karşılaşmamış olan Burcu bu işini halledip geldiği için sadece teşekkür etti. Bu konu benim çok dikkatimi çekti. Bir olaya Kadın eli değmesinin  çok güzel bir örneği idi bu olay. Beyler hiç alınmasın .İşte Kadın farkı bu. Daha sonra misafir olduğumuz Üniversitelerde gene kadın Yöneticilerimizin bu abla ve anne şefkati kadınların İdarecilik yönünden ne kadar ileri olabileceğini gösteriyor.

Biraz dinlendikten sonra Konser için gittiğimiz  Konser salonu Kompleksi yeni dökülmüş derzleri ve ek tesislerinde devam eden inşaatları ile bugüne nasıl yetiştirildiğni gösteriyordu. Salondan içeri girince kırmızı koltukları, tam donanımlı sahnesi, ses sistemleri ile dünyadaki sayılı konferans salonları ile boy ölçüşecek özellikte bir salonla karşılaştık. Sahnede çok antika bir halı üzerinde gene çok antika bir piyano yer alıyordu.Bu piyanonun son anda Düzce evlerinden temin edilmiş antika bir piyano olduğunu öğrendik. Daha sonraki yıl cok mükemmel bir piyano alan Düzce Üniversite'sinin yenı piyanosunda da çalan Eric hala o antika piyanoda çaldığı anları güzel bir anı olarak saklıyor. Burcu ve Eric sahnede salonu ilk defa dolduran sevgi dolu notaları icra ederken ben, Üniversite Yönetimi, Düzce İdari Kadrosu ve Düzce Şehri ileri gelenleri mutluluk ve sevgiden  yaşlarla dolu gözlerle onları dinliyorduk. Bu konser salonu hayallerine inanmış kişilerin gerçekleştirdiği bir masaldı. O gün bir masal kadar güzel bu olayı  hiç unutmadık. Konserin sonunda sahneye çiçeklerle çıkan Üniversite Yönetimi ile resimler çektiren Burcu ve Eric hayatlarının en mıtlu günlerinden birini daha yaşıyorlardı.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..