Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Bir masaldır aşk

Bir masaldır aşk
 

Sınırsızlığın başka bir adıdır aşk...

Hiçbir ölçü birimi ölçemez aşkın yoğunluğunu. Bir telefon sesini yıllarca bekleyen aşık için zamanın önemi var mıdır?

Ya da onu sadece 5 dakika görebilmek için binlerce kilometreyi heyecanla giden biri için uzaklığın ne önemi olabilir?

Karşılıksız seven birinin yüreğinin ağırlığı kaç tondur bilen var mı?

Kural tanımaz aşk, yazılmış ve yazılacak hiçbir yasa aşka engel olamaz.

Bir isyandır aşk...

Hangi tank, hangi top, hangi nükleer başlıklı füze durdurabilir bu isyanı?

Hangi ordu karşı koyabilir?

Aşk güçtür...

Bütün bu silahları aşkın gücü durdurabilir ancak. Hiç görmediğiniz birine aşık olabilirsiniz. Hatta adını bile bilmediğiniz birine tutkuyla bağlanabilirsiniz...

Matemetikle açıklayabilir misiniz bunu? Ya da fizikle, kimyayla? Veya bir başka pozitif bilim dalıyla?

Hesap yapamazsın aşk üzerine...

Yapmaya kalkarsanız hep yanlış sonuca ulaşırsınız. Çünkü aşkın tek ve mutlak bir doğrusu yoktur. Aşkta iki kere ikinin kaç ettiğini siz belirlersiniz. Durup dururken ağlarsınız. Ya da hiç olmadık bir yerde kahkaha atabilirsiniz...

Tıbba göre siz, ya delisiniz ya da delirmek üzeresiniz...

Ama aşk için olağandır bunlar.

Özlem dayanılmaz olduğunda, terkedildiğinizde, bir söze alındığınızda, unutulduğunuzda gözlerinizden süzülen yaşların taşıdığı anlamı hangi doktor anlayablir?

Daha önce sevgilinizle gittiğiniz bir lokantada, onun yemeği üzerine dökmesini hatırlayıp kalabalığın ortasında gülmenizi engelleyecek bir ilaç var mı?

Birbirinize dokunurken, öperken, içinizden vücudunuza yansıyan o sıcaklığı ölçebilecek bir termometre icat edilmedi daha, edilemeyecek de...

Aşıksanız, ne yaşadığınız ülkenin adı önemlidir ne de hangi ulustan olduğunuzun...

Politik görüşünüz, ideolojiniz, aşka galip gelemez asla... Sağcı olabilirsiniz, solcu da. Ya da her neyse...

Sizi buluşturacak tek ortak noktadır aşk...

Ve siz bu aşkı yaşarken aslında sağ, sol, ön, arka gibi kavramların küçücük bir ayrıntı haline geldiğini hayretle izlersiniz...

Ya ölüm...

İnsan hayatının sınırı olan bu soğuk gerçek bile aşka sınır olamaz...

Çünkü ancak bir aşık göze alabilir sevdası için ölümü...

Ancak bir aşık sevgilisi öldükten yıllar sonra bile aynı aşkı içinde taşıyabilir...

Sevgilinizin gözüne dikkatlice bakın. Sınırların nasıl yıkıldığını göreceksiniz...

Seçme işidir aşk, seçeceksin. Sancılar çekeceksin, gecelerce düşüneceksin; ama, seçeceksin. Yok öyle çekimser kalmak aşkta. Bahaneler uydurup sonra da bu bahanelerin doğruluğuna kendini de inandırıp ne kadar yaşabilir ki insan?

( YAZIMI OKUYAN HERKESE AŞK DİLİYORUM CANI GÖNÜLDEN... AŞKLA KALIN... )

 
Toplam blog
: 81
: 1488
Kayıt tarihi
: 06.03.10
 
 

Çocuklara aşık bir öğretmen olmakla birlikte çocuk psikolojisi ve gelişim uzmanı olan hayatını ço..