- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Bir matematikçinin seks ve aşk anlatımı
.
Bizim aşkımız ezelden gelip, ebede uzanmalı. Eksi sonsuzdan, artı sonsuza kadar olmalı yani.
Evrensel küme gibi olmalı ki aşkımız, tümleyeni olmasın. Basit kesirlerle, bayağı kesirlerle değil, asimptotlarla savaşacak güçte olmalı aşkımız.
Ve seninle bir tanem, paydayı sıfır yapan değer gibi olmalıyız ikimiz. Tanım aralıklarından sürekli dışlanan, ikinci dereceden bir bilinmeyenli denklemin kökleri gibi olmalıyız.
Her geçen gün, üstel bir fonksiyon gibi artmalı sevgimiz. Hipotetik değil, teorik kesinlikte olmalıyız birbirimize karşı.
Diskriminantımızın sıfırdan küçük olduğu durumlarda bile bunu yalnızca biz bilebilmeliyiz.
Diğer ikililerin bizi kıskanabilmesi için, kartezyen çarpımında hep yan yana olmalıyız.
Lineer bir bağımlılık olmalı aramızdaki, kimsenin idrak bile edemeyeceği.
Birbirimizin hatalarını ve negatifliklerini görmezden gelmeli, koordinat ekseninde hep birinci bölgeyi işgal etmeliyiz yani.
Ve bana inan ki sevgilim, geometrik bir kesinlikle yaşamalıyız aşkımızı. Olumsuzluklara ve eksilere yer vermeden, mutlak değerin duvarına hapsolmuş gibi yani…
Sonucun hep sıfırdan büyük çıkacağını bilebilmenin heyecanıyla. | x | > 0
Her gece birinci türevimiz hep sıfırdan büyük olmalı ve işaretimiz önce artan sonra azalan olmalı ki, yatağımızda sana yerel maksimum noktasını eksiksiz yaşatabileyim. f ‘(x) > 0
Bir de sevgilim, aşkımıza epsilon teknikleriyle sağdan soldan yaklaşıp, limitimizi araştırmamalıyız, hele ki o noktada sürekliliğimizi asla sorgulamamalıyız.
Ve her şeye rağmen, sanki biz ikimiz birlikte bir bütün olmamışız gibi, hala integralimiz hesaplanacaksa, belirsiz integralimiz hesaplanmalı ki, sonuçta oluşacak +c yavrumuz olabilsin.
Kare gibi savunmasız ve köşeli değil; piramidin cisim köşegeninin muhafazasında yaşamalıyız hayatı ve iki üzeri ikinin kesinliğinde
Sabrın sonu ile