- Kategori
- Şiir
Bir not
Dikdörtgen...
Dikdörtgen post-it kağıdı...
Alelacele yazılmış bir telefon numarası...
''İhtiyacın olduğunda yazılı altında''....
İhtiyacın olduğunda...
Hayattan alınmamış tüm zevklerin kaskatılığında...
Belki intiharı düşünürken en cesaretsiz anında, gerçekten bilmiyorum...
İhtiyacın olan şey telefonun ucundaki ben değilim...
Kendimden..senden geçmeyi düşündüm yine...
Bir tekerrürün yorgun savaşçısı gibi...
Vazgeçebilmeyi, şehvetin acizliğini...
Geçilemeyecek birinin yokluğunu özledim...
Her sonuca bir neden bulmak gibi...
İniltilerimin ıslaklığında tabanları yağlıyorum..ama geçmiş zamana...
Ve bir kaybedişi daha anlamlandırmaya çalışmadım bu defa...
Güç mü başımı göğe erdiren güçsüzlük mü?
Gece yarısını birkaç geçe camdan o loş sokağa bak...
Kimseyi görmediğin o anda işte orada olacağım...
Çapraz açında..ve..ikimizi toplasan 360 derece yapmayacak... eminim...
Belki arkamı dönüp bu şehri terk etmeyi düşüneceğim...
Beynimde bir sen yaşadığını bilerek...
Bu ur'la köhne bir sokağın başında..belki bedenimi ölüme terk ederim...
Sana değer mi? bize değer mi diye hiç düşünmeden... hatıralarla eskirim...
Gelecek..geçmiş kadar bulanık..
Yüzeyselliğimiz derin acılarımızı kanatıyor...
Sadakatsiz ruhlarımızı ikiye bölüyor...
Malubiyet..ruhumu..zamanla tüm yenilgilerin galibi yaparken...
Sürüklenen bir geçmişin kaoslu yollarında yapayalnız ilerliyorum...
Tüm bu hayal kırıklıkları ne zaman şekil alır diye düşündüm...
Elbette normal davrandım... ama...
Deneme yanılma yöntemlerinin yakıcı büyüsünde kavruldum...
Artık...
Artık... kelimelere sığdırmıyorum kişiliğimi...
Ve artık... utanıyorum tümcelerde sorumluluk almaya...