Bir öğretmen, bir şiir

Bu yıl 24 Kasım'da öğretmenler Günü'nde  Başöğretmen Mustafa Kemal Yılmaz beni aramadı. Ben de  çok çok aradım, lakin ona ulaşamadım. Göçmüş dediler..( 9 Mart 2013 )...Bu güzel insanı rahmetle ve saygıyla anıyorum..Bir örnek öğretmendi.Aynı  zamanda Emekli M.E.B. Başmüfettişi,  Yurtdışında Ataşelik yapmış, TBMM'de  iki dönem Aydın'ı temsil etmiş, eğitimci ,şair ve yazardı. Ama hepsinden önemlisi adam gibi adamdı..Kültür  yüklü ve konuksever bir insandı. Bir Atatürk hayranı ve cumhuriyetçi idi... Yemeği yenir, çayı ve  kahvesi içilirdi. Çok yardımsever  bir insandı..Biz ona "kültür baba "  diyorduk...Basındoa , dergi ve  gazetelerde  hoşunagiden bir yazıyı ehaz 50 aedet fotokopisini çektirir ve sanatçı dostlarına posta, bazanda  kargo ile gönderirdi. Paylaşmayı seven  cömert bir insandı..Her hafta bana  mektup ve postaları vardı... Böyle bir insanın örneği  çok azdır...Bütün ömrü yazmak ve ,okumakla  geçti..."Söz uçar, yazır kalır, okumak yaşmaktır  " diyordu...

Geçmiş yıllarda yanılmıyorsam 2002 'lerde Ankara'dan beni aramıştı." Şair,  bu yıl 24 Kasımlarda Söke 'de  yeni göreve başlayan  25 öğretmene  yemek  vermek istiyorum. Siz de 25 kişi daha ekleyiniz. Bana  cevap yazınız" diyordu. Nihayet   o günlerde 45 kişilik bir listeyi hazırladık. Daha sonra  listemiz 55 'i buldu...Söke öğretmenevinde  bir gece  yemekli, şarkılı  ve türkülü olarak yaşadık... Öğretmenlerimize  anılarımızdan ve şiirlerimizden örnekler sunduk. Kitaplarımızdan  armağanlar verdik. M.Kemal Yılmaz'da kitaplarından  bir tomar yeni gelen genç öğretmenlerimize armağan etti. Hem de yorulmadan  imzalı olarak hediye etti....( 24 Kasım 2001 ) de...

Genç öğretmenlerimizde  Sayın Yılmaz'ı teşekkür ettiler ve anılarından, şiirlerinden konuştular...Güzel fıkralar ve  şiirler  okudular.. G güzelim gecede  aramızda eski Belediye başkanlarımızdan  Ekrem Karakaş,şair Musa Elitaş, Fahri Sevil  ve Süleyman Kara'da vardı...Bu değerli insanlarda şimdi  yok aramızda.. Onlarda M.Kemal Yılmaz'dan  önce Yüce Mevlana'nın rahmtine vardılar... Bu  güzel  insanları da  yeri gelmişken rahmetle ve  saygıyla  anıyorum....

M. Kemal Yılmaz çok güzel bir konuşma yapmıştı. O gecenin tüm hesabını kendisi  ödemişti... Ölümünden  birkaç  ay önce yine  beni Ankara'dan aradılar  ve aynen şöyle dediler:

" Şairim, bu yıl Söke'ye  gelmek istiyorum, yine  öğretmenlerle birlikte  olmak istiyorum. 40, 50 öğretmene  yemek vereceğim ' diyordu.  Ama ne yazık ki arzu ettiği bu   24 Kasımlara  ulaşmadı...Bu yıl birlikte  olamadık.  Bu  değerli öğretmenimizi   kalbimiz kırık olarak onu rahmetle  ve saygıyla  anıyoruz...

Şimdi bu değerli hocamızın bir şiirini  burada sizlerle  paylaşmak istiyorum.  Bir kez daha  rahmetle ve saygıyla anıyor,  mekanı cennet  olsun, ışıkları  içinde  uyusun  diyorum...

BİZİM  OĞLAN

Beşi bitirdi bizim oğlan,

Aman okusun Kemal efendi,

Okusun,

Ağaya olmasın çoban.

Sarı inek bölünmez ki dörde,

El  kadarcık kıraç tarla,

Derman mı olur derde,

Bizim oğlan okusun.

Ayağımı yakar benim,

Başımı gün yakar,  öğretmenim,

Bizim oğlan okusun.

Paşa olsun desem, olamaz,

Doktor okuluna gidemez,

Öğretmenlik  nesine  yetmez...

Yıllda on iki harman

Aylığın alsın  gölgede oturduk yerden

Birazda bizim oğlan

Ağanın kızı olsun mu oğlana hayran,

Oku, kurbanın olam,

Oku bizim oğlan...

Mustafa Kemal YILMAZ

Varlık, Sayı: 640, 15.2.1965

Umurlu Çiçekleri ( Üç  Demet Şiir )  3. baskı. Aydın, 2012.s.41