Bir paçalı donum vardı

Ayıptır söylemesi uzun zaman oldu kuaför yüzü görmedim. O gün giderim bugün giderim diye bünye düşünmeye devam ederken bir gazete haberiyle saçlarımı bir kuaför elinde buldum. Bir şeyler yapmalıydım. Yeni bir renk, yeni bir model...Yetmez. Buradan çıkıp doğru gözlükçüye.. Gözlerim mavi mavi bakmalı.. Başka.. başka.. Hah, buldum botoks... Elmacıklarım şişsin... Daha genç olmalıyım.. Peki bunlar ne içindi? Hayranlarım sevsin beni.. Daha çok... daha çok... daha çok....

Sabah gazetesinde mühim ablaların yaptığı bir röportajın başlığını okurken Mevlüt Akgün bir sanatçı mıydı diye durup iki dakika düşünesim geldi. Zira söylediği şeyler ben de "eskiden sahne tozu yutmuş ta şimdilerde eski hayran kitlesini arayan bir Yeşilçam emeklisi" etkisi yarattı. Meğer beyefendi AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün’müş.. Desene biz de okurken, gözlerimizi mayokinili Demet Akalın görmüş gibi açmayalım. Sayın milletvekili (kulakları çınlasın Bülent Arınç olsa derdi ki: Lütfen yerinize oturun!) demiş ki "Estetik yaptırdım, mecliste bir çığır açtım. Her şeyi seçmene daha genç ve şirin gözükmek için yaptırdım... Üç kez saç ektirmiş, lazerle ışınlanıp gözlüklerinden kurtulmuş, benlerini aldırıp bıyıklarını kestirmiş. Karşılığında da, iyi reklâm yaptığı için promosyonlardan yararlanmış. Eee hayatta her şeyin bir bedeli vardır. Sen o benliği -sürçtüm- benleri büyüt bugüne getir sonra da ara ki bulasın. Sayın vekilimize bir promosyon da bizden olsun. Seçimler sırasında sloganda lazımdır malumunuz. "Karamanım koyunum sonra çıkar oyunum" diyerek artık seçmenlerinin kalbini mi kazanır oyunu mu kazanır kendilerinin sahne reytingleri gösterecektir..

Kulakları çınlasın dedikte televizyonu zaptiyelerken karşımıza alkışlarla Bülent Arınç gelmesin mi? TBMM Başkanımız herhalde Okan Bayülgen’in "şimdi de mevzuat bilgi sistemini ve tutanak operasyon projesini anlatan Arınç’ı alkışlayın!" diyen dillerini hayal etmiş olacak ki "alkışlayın, bir daha alkışlayın" diyerekten acaba kendileri de yakın zamanda çıkacak albümleri için nabız mı yokluyor diye düşünmedim değil.

Şimdi aklıma takılası bir soru geldi. Acaba AB şöyle gizliden gizliye bizimkilerin kulağına: "Evladım saçını başını düzelt! Sanatçı ruhlu ol! Siyasete magazin kat azcık... Kime söylüyorum ben!!!" telkinlerinde mi bulundular ? Hayır yani der der. AB bu. Kriter diye bugün bıyığımı hor gören, yarın paçalı donuma ne demez. Benden söylemesi.