Bir profil: Gönül Hanım

Yılların birikimi midir, kişisel bir özellik midir, tam da emin değilim, ancak insanları çok kolay gözlemlerim, üstelik farkında dahi olmadan gelişiverir bu olay!

Psikolojiye merakım çocukluğumdan bu yanadır, işe giderken vapurda insanların psikolojilerini çözümleme isteğimin altında yatan neden de bu olsa gerek, oysa o yaşlarda bende pek genç bir hanımdım, giysilere, küpelere, saç modellerine de takılarak hareketsiz geçen on beş dakikayı böyle de keyifle geçirebilirdim…

Demek istemem o ki, nasıl oluyorsa oluyor, kişilerin yapısal taşlarını şıp diye fark edebiliyorum, yanılma payımı hep saklı tutuyorum elbette, ancak olabildiğimce önyargısız ve adil olmaya çalışmamdan dolayı sanıyorum, artık pek yanılmıyorum.

Gönül Hanım’ı bugün ikinci görüşüm, ilk görüşümdeki yansıması aynı, ne eksiği ne fazlası…

Her iki görüşmeyi toplasak yirmi dakikayı ya bulur ya bulmaz, ancak sahip olduğu ışığı ilk dakikada fark etmemek olanaksız, en azından benim açımdan!

Kendisi bir diş hekimidir ve Karşıyaka Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde görev yapmaktadır.

Mesleğini seven insanları hep takdir etmişimdir, Dr. Dt. Gönül Gökçen Kaya da o kişilerden biridir ancak hakkında bir yazı yazmaya kalkışma nedenim tam olarak bu değildir!

Bir çift insan gözü gördüm, ışıl ışıl… İnsanlardan bıkmamış, sevgi ve güvenini yitirmemiş bir yüreğe ait bir çift gözdüler!

Kaprissiz bir insana aittiler…

Merhamet yapı taşlarından biri, bu öyle net anlaşılıyordu ki!

Dostları tarafından pek sevildiğini tahmin etmekteyim, hani şöyle büyük bir kanepenin bir tarafında Gönül Hanım, diğer tarafında dostlarından biri, bacaklarını altlarına alıp en keyifli, en derin muhabbetleri yapıyorlardır, eminim!

Gecenin bir saati akıl danışmak için de arıyorlardır, dertlerini paylaşmak için de, demem o ki her daim her ortamda severek, isteyerek dostlarının yanında olacak bir kadın Dr. Gönül Hanım!

Mütevazılığı ise aile eğitiminden geliyor sanıyorum, öyle hissettim, naçizane…

Zeki ve güçlü bir kadın, ancak öyle derinden, ince ince hissediliyor bu durum, bir kalıp, bir çeper olmadığından olsa gerek, vurgulamaya gerek duymuyor Gönül Hanım!...

Mesleklerini çok seven bazı hemcinslerimde gözlemlediğim bir durumdur, cinsleri mesleklerinin altında kalır. Bunu bireyselliklerine gösterilmeyen bir saygı gibi algılıyor beynim, insanın cinsi de az buçuk ilgi, sevgi ister diye düşünmekteyim.

Mesela Türkan Saylan’ın rujuna bu yüzden bayılmıştım!

Gönül Hanım’ın da abartısız göz kalemi ve kirpiklerindeki belli belirsiz rimeli işte bu nedenle pek de hoşuma gitti!

Özel, güzel insanlar tanımak iyi geliyor, insanın içi yeşilleniyor, bir anda ip atlayası, sek sek oynayası geliyor, ekonomik krize, siyasal deformasyonlara inat!...

Gülgün Karaoğlu
Haziran,06/09