Bir saniye mutlu olun...

Yağmurlu bir sabahtan, gecenin loşluğunu yitirdiği saatlerin birinden merhaba diyorsan güne,şanslısın aslında.

Gülmek için fazlasıyla vaktin var karanlık çökene kadar. Bulutlar arasından sızmaya çalışan güneşin sana mutluluk vadettiğini düşünmeye zamanın var.
Ve mutlu olmaya...Bir saniye olsa da ağzının kulaklarına varmasına olabildiğince vaktin var.

Yeşil zeytin, peynir ya da bir parça simidi koymuşken kahvaltı masasına,bir günaydın mesajıyla doyduğu anları vardır insanın.

Sabahın mahmurluğu yoklarken,ansızın gelen bir sms titreşimiyle güleriz bir saniye de olsa.
Umarsın ki günaydın yazsın telefonun erkranında her tuş darbende.Ve öyle de olur günün ilk saatlerinde.

Günün aydın olsun temennileri yetmez mi ki günümüzün şen şakrak geçmesine.Kameraya poz vericesine dişlerimiz bizden önde gidemez mi bazen?
Baloncuklar saçamaz mıyız sağa sola içlerinde gülücükler olan?

Kaderi bir saniye sonra patlamak olan o gülücük baloncukları asında ne kadar da önemli bizim için.

Kahvaltının vermiş olduğu mutluluğu da yanına alarak güne başlarsın yüzündeki tebessümle.Somurtkan suratlara inat farkedilirsin sevilirsin.
Sokakta, evde,işte ya da bir ekmek kuyruğunda beklerken dağıtmalısın o mutluluk veren enerjini. Bir posta dağıtıcısı olmalısın ki her adreste bir gülücük bırakmalısın.
Bir saniye de olsa bunu yapmalısın, keyfini çıkararak.Saniyeler kadar küçük ama değerli olan o tebessüm inan ki insanlığı mutlu etmeye yeter. Artar bile...

Sabah bulutları aralayan güneşin tam tepemizden bize gülümsediğini varsayın. Hani o zamanımızın teletabileri vardı.
Güneş gülümsüyordu ve öyle başlıyordu sevdiğimiz o animasyon.Bikaç saniyelik o gülümseme ekran başındaki biz çocukları mutlu etmeye yetiyor, dünya bizim
oluyordu.Her ne kadar yaşımız alıp başını gitse de, sıkıntılar birbiri ardına gelse de o saniyelik görüntüyü hayal edin.

Varsın dünya yansın,ardınıza bakmadan dönün yüzünüzü güneşe ve gülümseyin ağzınız yırtılırcasına. Sonuç eşitttir mutluluk değil mi?
Kredi borcum beni bekliyor, ne gülümsemesi diyor içinizden biri, ya da köprüden kendini atmayı planlayanlardan biri okuyor şimdi
bu satırları.

Her insanın kendince sıkıntıları,yaşadıklarından yakındıkları vardır. Ama hiç düşünmezler bunları bir saniye de olsa gülücüklerin ardına hapsetmeyi.
Ve kararan akşama daha da hazırlarlar kendilerini. Sonuçta karanlık onlarındır ki yüreklerinin derinliklerine işlemiştir.

Çevrenizde illa ki vardır bu tip insanlar.Karanlıkla boğuşan, canı sıkılan birileri. Sizin de canınızı sıkan birileri...

Şimdi kalkın, titreyin ve kendinize gelin. Ne dedik! Saniyeler sonra patlayacak olan gülücük baloncuklarınızı dağıtın o insanlara.
Sahibine ulaşana kadar bir saniye de olsa hayata tutuna gülücüklerimiz bu insanları da mutlu edecektir inanın. Sen ona o başkasına, başkası başkasına
derken birer saniyelik paylaşımlar insanlığın mutluluğuna vesile olacaktır. Tüm sıkıntılara rağmen.

Zamanın her neresinde hangi ortamda olursak olalım tebessümü yüzümüzden düşürmediğimiz her saniye mutlululuğumza değer katacaktır.
Bu yüzden diyorum ki "lütfen bir saniye mutlu olun."
Bunu yapacak vaktiniz var. Sabahtan akşama kadar.