Bir serginin ardından

Fırçalar keçilerin izinde…

Evet, fırçalar keçilerin izinde bizler de bu izleri sürerek Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin Sümerpark’taki Amed Sanat Galerisi’nde irili ufaklı rengarenk keçilerin arasında bulduk. Keçiler üniversite galerilerini dolaştıktan sonra nihayet Diyarbakır’daydılar.

Geçtiğimiz Kasım ayında Eğitimci Mehmet KAPÇAK’ın resim sergisi vardı Diyarbakır’da. Galeriye girdiğiniz zaman kendinizi keçiler diyarında sanırdınız. Fırçaların her darbesi keçilere ayrı bir renk ayrı bir güzellik katmış  “Renkler de siyah, beyaz ve gri tonlara denk değerlere sahiptirler.” diye söyleyen ressamın sergisinde. Muhteşemdi, her şey çok güzel organize edilmişti Büyükşehir Belediyesi sponsorluğunda Küratör Barış SEYİTVAN’ın kusursuz düzenlemesiyle.

Kalp gözüyle görebilmek en büyük zenginliktir. Kalbimizle gördüklerimizi, hayalimizde canlandırdıklarımızı, bir tabloda renklerle buluşturmaktır resimle anlatabilme sanatı. Çiçekleri gülümsetebilmek, resmettiğimiz objeleri konuşturabilmek, renkleri gökyüzünde kanatlandırabilmek, bence bir ağaçtan sevdiğimiz meyveleri toplamak kadar eğlenceli kılar hayatı. Hayatı eğlenceli kılan bir sanat dalının icracısı aynı zamanda eğitimciyse; eğitimciliğini de sanatını icra ederken gösterdiği titizlik ve mükemmellikle yine çok güzel bir sergiyi kusursuzca sanatseverlerin beğenisine sundu Mehmet Kapçak.

Sümerpark Ortak Yaşam Alanı içindeki Amed Sanat Galerisi’ndeki sadece keçilerin işlendiği resim sergisinin açılışına Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanı Muharrem Cebe’nin açılış konuşmasını ardından kentimizin içinde yaşayan ve sanatsal anlamda tüm ekonomik ve maddesel koşullardan kendini soyutlayarak üretime yoğunlaşmayı başaran değerlerimizden bir tanesi olaneserlerin yaratıcısı Sayın Kapçak, sanatsever misafirlerine içten bir tavırla hoş geldiniz dedi. Beğeniye sunduğu “Benim keçilerim” diye adlandırdığı 250 tablodan oluşan eserlerinin nasıl bir araya geldiğine kendisinin de şaştığını belirtti. Çalışma atölyesinin bulunmadığını halen eğitim sektöründe çalıştığını ve bu çalışmalar için de ayrıca bir bütçesinin veya bir sponsorunun olmadığını vurguladı. Salondan yükselen “Neden keçi ve kimin keçileri?” sorularına ise “Ben kırsal kesimde doğup büyüdüm, keçilerle tanışıklığım çocukluğuma dayanır ama bu keçiler ne Mazıdağ’ın, ne Karacadağ’ın ne de Ankara’nın keçileri değil. Bunlar benim keçilerimdir. Ben bu keçilerime mühendis keçiler de diyorum. Zira keçi yollarını takip ettiğiniz zaman en kestirme en kısa ve olması gerek yolu bulursunuz. Mühendislikte bilimsel yol ile keçi yolu paralellik sağlar. İşte ben bu yüzden keçilerime mühendis keçiler diyorum.”

Eğitimciliğin ve sanatçılığın vermiş olduğu güçlü sezgileriyle, bilgi birikimiyle, bilinçli olma durumuyla ve olmazsa olmaz olanı da çalışmasıyla örnek aldığım okul müdürüm Sayın Mehmet KAPÇAK’A ve emeği geçen herkese bizleri böylesi güzel bir sanat etkinliğiyle buluşturduğu için çok teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyorum…

Fırçaların keçileri iz sürdüğü bizlerin de keçileri izleyeceği nice sergiler olsun…

Saygılarımla

Birsen İNAL  29.12.2013