Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ismail hakkı özsarı

http://blog.milliyet.com.tr/ihozsari

18 Temmuz '12

 
Kategori
Güncel
 

Bir sorun var

Kimileri Kürt sorunu var diyor. 

Kimileri Güneydoğu sorunu. Kimileri de bölücülük sorunu diyor.

Her ne derseniz deyin, ülkemizin başında bela sayılabilecek bir sorunun olduğu gerçek.

Bu sorunu tek bir cümleyle ifade edecek olursak, “Bölücü Hareket”demek en doğru olanıdır.

Bölücü hareketin amaçlarını aşama aşama dört madde halinde toplamak mümkündür.

Birincisi Türkiye’nin Güneydoğusunda yeni bir yönetim şekli oluşturmak.

Bu yapıyı daha sonra Kuzey Irak’daki yerel yönetimle birleştirmek.

Daha ileride oluşan birlikteliği Suriye ve İran’dan koparılarak topraklarla genişletmek.

Dördüncü ve son aşamada ise “Büyük Kürdistan”ı oluşturmaktır.

Büyük Kürdistan hayalini gerçekleştirmek önce Partiya Karkeren Kürdistane (Kürdistan İşçi partisi) kuruldu. Partiyi kuranlar kendilerini önce Marksist ve Leninist bir çizgide tanımladılar. Ulusal Kurtuluş Ordusu (UKO) diye isim aldılar. Daha sonra Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde 28 Kasım 1978’de yapılan bir toplantıda örgütün kuruluşu tamamlandı. Bu örgüte PKK (Partiya Karkeren Kürdistan) adı verildi.

Örgüt strateji olarak silahlı mücadeleyi benimsedi. İlk kanlı eylemini 1984 yılında Siirt’in Erah kazasında yaptı.

Mücadele daha sonra siyasal zemine kaydırılmak istendi. Bu anlamda ilk siyasal parti 1990’da Halkın Emek Partisi (HEP) kuruldu. Bu parti kapatıldıktan sonra Demokrasi Partisi (DEP) kuruldu. Daha sonra Demokratik Halk partisi (DEHAP) kuruldu. Halen siyasi kanatta mücadele eden parti Demokratik Toplum Partisi (DTP) dir.

Hareketin Türkiye Cumhuriyetinden bir takım istekleri vardır. Bu istekleri şu başlıklar altında toplayabiliriz.

Türkiye’de etnik esasa dayalı siyasi partiler kurulsun

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Kürtler “Kurucu Ulus”olarak belirtilsin.

Güneydoğuda federal bir yapı oluşsun.

Kürtçe ile siyasal faaliyetler serbest bırakılsın.

Kürtçe ikinci resmi dil olarak kabul edilsin.

Kürtçe eğitim dili olsun.

Üniversitelerde Kürt dili ve Enstitüleri kurulsun.

Tam gün yayın yapan Kürtçe radyo ve televizyonlar kurulsun.

Hareketin bir takım ideologları ise, Türkiye’nin bölünmesini akılcı ve kabul edilebilir bir hareket tarzı olmadığını söylemekteler. Onlara göre; nasıl olsa yakın bir gelecekte Türkiye’de Kürtler bugünkünden daha fazla bir nüfusa ulaşacaklar. Böylece de ekonomik kaynakları daha kolay ele geçireceklerdir.

İster Kürt sorunu ister Güneydoğu sorunu, ister bölücülük sorunu deyin fark etmez. Ortada koskocaman bir sorun olduğu gerçek. Her gün gencecik insanlar toprağın kucağına düşüyor. Her gün analar ağlıyor.

Sorun acil. Sorun derhal çözülmeli.

Bunun içinde önce silahlar bırakılmalı.

Çünkü silahın olduğu yerde kan vardır.

Kanun olduğu yerde kin vardır.

Kinin olduğu yerde de barış olmaz

 
Toplam blog
: 291
: 1113
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Emekli öğretmenim. Kitap okumayı ve düşüncelerimi paylaşmayı çok severim. Tarih özel ilgi alanımd..