Biraz da gülmeye çalışalım.

Aslında, sayfama şöyle bir gözatınca giden arkadaşları anlıyorum. Ben de şöyle bir baktım yazılarıma, bir iki yazı hariç pek olumlu bir yazı göremedim. İnsanların yeterince sorunları varken, hep bu sorunları irdelemek, hep olumsuzlukları bulup yazmak, hoş bir şey değil gerçekten. Benim ki gibi sorunlu yazıları okumak istemeyen arkadaşlara can-ı gönülden katıldığımı söylemek istiyorum:)

Bu yüzden, haklı olarak gülmek isteyen arkadaşlara, bu yazıyı ithaf ediyorum. Yani ben çok güldüm.
Bu yüzden tüm arkadaşlarımla paylaşmak istedim. Seven de okusun, sevmeyen de:)

ÇİNLİ FİLOZOFU İYİ DİNLEYİN

Çinli filozof Han Fei' in hanımlara tavsiyeleri şöyle:

1- Ev işlerinde ve hayatın daha zor işlerinde, sana yardım edecek ve iyi bir işi olan bir adam bulman, çok mühimdir.
2- Esprili, nüktedan ve seni güldürmesini bilen bir adam bulman çok mühimdir.
3- Kendisine güvenebileceğin ve sana asla yalan söylemeyecek olan bir adam bulman, çok mühimdir.
4- Yatakta usta olan ve senin ile sevişmekten çok hoşlanan kuvvetli bir adam bulman, çok mühimdir.
5- En mühimi de, bu dört adamın birbirlerini hiç tanımamalarını temin etmektir.

Bu Filozofun söylediklerini ben kendim, kadınlara değil de erkeklere ithaf ediyorum:)

Şimdi yazacağım kadınlara...

İŞTE ARADIĞIM KIZ BU...

İlk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı.
Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından: Evde mi bıraktım acaba?
İşte o an aradığım kız bu, dedim.

Bu yazacağım ne kadınlara ne de erkeklere:)

EFENDİ ÇOCUKLAR

Lütfen benim anneme bir alkış. Zira kendisi geçen gün televizyonda Aydın ve Fatih Ürek'i görünce ''Ben bunları çok severim, mankenlerle filan dedikoduları çıkmıyor, terbiyeli çocuklar'' dedi:)

Bu yazacağım, gitmek isteyenlere:)

Bizim orada ki Carrefourun ilk açıldığı zamanlar. Mağazada, anlık indirim duyurularını anons eden kişi şöyle dedi: Pantolonları indirdik, orta reyonda sizleri bekliyoruz:))

Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp çırpınan balıklara bakıp:
Bunlar taze mi, diye sormuştu.
Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:
Yok abla, pil takıp oynatıyoruz :)

Ben bunları okuduğum da, gülmeye çok ihtiyacım olduğunu anladım. Çünkü gülmemi durduramıyorum. Bu devirde gülebilmek ya da gülecek neden bulmak çok zor oldu. Ben de ilk bulduğum şeye sarıldım ve üç gün güleceğim. Umarım siz de benim kadar gülersiniz. Sevgiler saygılar efendim:)