Biraz şımarık, ucundan muhalif (Deniz Baykal, Sezen Aksu, Şükrü Küçükşahin içerikli)

Bugün izninize sığınarak biraz övünmek istiyorum. Elime 13 Ağustos Pazartesi gününün gazetesi geçip de sayfaların arasında dolaştığımdan beri bu yazıyı yazsam mı yazmasam mı kararsızdım; ama gördüğünüz gibi karar verilmiş durumda.

Öncelikle Şükrü KÜÇÜKŞAHİN’ in 13 Ağustos 2007 tarihli köşe yazısını okuyunca aynı şeyleri düşündüğümüzü ama benim erken davranıp buralara yazdığım okuyunca eh gururlandım tabi ki… ‘Abdullah Gül Haklı’ yazımda yer alan fikirler ile tamamen çakışmış yazdıkları.

Daha sonra devam ettim sayfalar arasında dolanmaya ve inanılmaz bir tesadüf daha: O gece saat 18.15 de NTV televizyonunda yayınlanacak GECE GÜNDÜZ isimli programda tanıtılacak filmin adına takıldı gözüm: Yönetmen Korhan BOZKURT çekmiş; Burak HAKKI ve Selin DEMİRATAR oynamış; filmin adı ise ‘O KADIN’ tabi şu anda sizin için bir anlamı yok ama: Yıllar önce ANTALYA TALYA OTEL diskosunda çizdiğim kıyafetleri sunduğum defilenin adı ‘O KADIN İÇİN NOSTALJİK BİR YOLCULUK' idi. Ve o dönem yaptığım çalışmaları tanıtan KADINCA dergisinin bir sayısında da bu tanım, fotoğraflarım ve bazı çizimlerimin resmi ile yazılmıştı beni tanıtırken. Ve ‘O KADIN ‘ tanımını Kadınca söyleşisinde de kullandım diye hatırlıyorum yaklaşık bir 10- 12 yıl önce.Ve daha da ilginci: ‘O KADIN’ isimli filmin Sezen AKSU’ nun 19 popüler şarkısından yola çıkarak yapılmış olması. Biliyorsunuz son yazdığım yazılardan biri de Sezen AKSU hakkında idi.

Şimdi ben bu çakışmaları yazmasam duramazdım açıkçası. Niçin mi yazdım? Asla bu fikirlerin annesi olduğum savunmuyorum; savunmuyorum da benim gibi bir amatörün fikirleri ustalarla çakışınca azıcık da şımarmak hakkım diye düşünüyorum… Siz ne dersiniz?

Bu arada Tuğba ÖZAY olayını okuyunca da Deniz BAYKAL ve CHP için yıllardır yazdığım eleştiri yazıları geldi aklıma. Bunların ikisi Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlandı. Ancak sonuncusu sevgili gazetemizin Baykal aşkının depreştiği bir döneme denk geldiği için yayınlanmamıştı. Ben de sanal alemde dolaşmasını sağlamıştım. (Bu arada bildiğim kadarı ile SANAL ALEM deyimini de ilk ve tek kullanan benim) Ancak bu CHP ve BAYKAL yazılarımın derinine inmiyorum; çünkü yeniden bir CHP analizi yaparak bu yazıları ve yeni yorumlarımı kendi kişisel sitemde önümüzdeki günlerde yayınlamayı düşünüyorum. Ama önce eski beyinsel ve arşivsel sandıklarımı kurcalamam gerek. Sanırım bir haftayı bulur; çünkü CHP geçmişine ve yeni oluşumlara göz atmalıyım. Görüldüğü gibi ben hep muhalif.

Ve yazmadan duramayacağım : Yazık ettiler Emin ÇÖLAŞAN’A . Bunu deme sebebim şu: HANGİ GÖRÜŞTEN OLURSA OLSUN KALEMLER SUSTURULMAMALI. Bana en ters kalem için bile fikrim budur…Yazmak ve fikir özgürlüğü engellendikçe………

Son dakika eki: Sanal alemde şöyle bir arayayım dedim: Yıllar önce başrollerinde Hülya KOÇYİĞİT ve Müşfik KENTER‘ in oynadığı Zafer DAVUTOĞLU’ nun yönettiği bir de ‘O KADIN' isimli film varmış… Eh fotoğraf olarak da onu koyalım bari…(www. ideefixe .com)

Son not: Yaklaşık üç gündür bilgisayarımdaki teknik nedenlerden dolayı yazı eklenemiyor.