Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Biz Kürt açılımından ne anlıyoruz?

Biz Kürt açılımından ne anlıyoruz?
 

Milliyet Foto Galeriden Alınmıştır


HABER 1- Diyarbakırspor ile Bursaspor arasında yapılan 1.lig maçı tatil edildi. Bursaspor oyuncuları polis kıyafetinde sahadan kaçırıldı. Maçın tatil edilmesinden sonra Diyarbakırspor taraftarları ellerinde PKK renkleri bayrakları ile, stad dışında gösteri yürüyüşü yaptılar.

HABER 2- Avrupa’nın Başkenti Brüksel de toplanan 3000 kadar PKK taraftarı gösteri yürüyüşünden sonra, bir Türk restoranını basarak altını üstüne getirdi. Çalışanlarını ve sahiplerini dövdü.

HABER 3- Şırnak ta bir toplantıda konuşan BDP milletvekili Hasip Kaplan Avrupa da ki PKK lı tutuklanmaları için konuştu.. “Avrupa’yı üşütürüz”

Bu haberleri okuyan herkese bir sorum var. Diyarbakırspor ile Bursaspor arasında cereyan eden ve maçın tatiline neden olan olaylar, fanatik taraftarların basit çatışmasından ibaret midir?

Bürükselde demokratik taleplerini anlatmak için toplanan 3000 PKK yandaşı, kendi ülkeleri vatandaşlarına ait bir restoranı tahrip etmekle, ne demek istemişlerdir? Yoksa PKK yandaşları düşman bir ülke vatandaşının mı ekmek teknesini kırıp dökmüşlerdir?

PKK yı ve lideri Abdullah Öcalan ı desteklediklerini hiçbir zaman gizlemeyen, siyasi örgütü olduğunu iddia eden partinin milletvekili Hasip Kaplan, “ Sizi ısıtan enerji hatları bizim topraklarımızdan (Kürdistan) geçiyor, bizim yandaşlarımıza, TV mize Radyomuza baskı yapmaya devam ederseniz, sizi üşütürüz” demekle neyi kast etmiş olabilir?

Yanıtlar hiç de zor değil hepiniz tahmin ediyorsunuz. Ama söylenemeyen, dillendirilmeyen açılımın Kürt tarafının ne dediği ve ne yaptığıdır.

“Biz başka bir ülkenin futbol takımıyla karşılaşma yapıyoruz kendi toprağımızda. “Taraftarımızın tepkisi doğal ve normaldir.” Hatta bu olaylı maç hakkında verilecek kararı Türkiye Futbol Federasyonuna değil UEFA ya götürmeyi düşünüyoruz.

"Bizim için bir Türk ile başka bir ülkenin vatandaşı farklı değildir. Hatta Türkler en büyük düşmanımızdır. Bu yüzden onların dükkânlarını tahrip etmek, askerlerini öldürmek, polisine saldırmak, otobüslerini yolcuları ile birlikte yakmak, ulusal mücadelemizin bir parçasıdır." Çünkü biz savaştayız, savaşta atılan kurşunun gözü yoktur"

Biz Türk ordusunun topraklarımızdan çekilmesini, dağdaki gerillamızın, kuzey Irak ta, yurt dışında yaşayan yöneticilerimizin üzerine gidilmemesini ve Türk Ceza evinde işkencelere maruz kalan efsanevi liderimiz Abdullah Öcalan’ın ve dağ kadromuzun en kısa zamanda şartsız özgür bırakılmasını istiyoruz.. En önemlisi kendi milli marşımızı söylemek istiyoruz. Bu nedenle Türk Milli marşını toplantılarımız da, spor müsabakalarımızda ve parti kongrelerimizde söylemiyoruz. Söylemeyeceğiz.

“Kürt açılımından anladığımız budur. Bölgemizde ki feodal sömürü, ana dilimizin kullanılması, yoksulluk, geri kalmışlık sonraki konulardır.” Bu yüzden toprak ağalarımız milletvekillerimizdir. Bu yüzden yöneticilerimizin birçoğu Kürtçe bilmemektedir. Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti geçmişinde birçok Kürt asıllı Cumhurbaşkanı, Başbakan, şu anda bile hükümette birçok Kürt bakan vardır. Ve Türkiye de birçok büyük sermaye sahibi Kürt işadamı, sanayici, tüccar, müteahhit bulunmaktadır.”

Bizim “Kürt Açılımından” anladığımız başlıklar bunlardır. Bu yüzden hükümetin, diğer siyasetçilerin açılım politikalarını yetersiz buluyoruz.

“Eğer Türkiye Devleti bu isteklerimizi ve haklı taleplerimizi karşılamaz ve sürüncemede bırakırsa, son 3 gün içerisinde gazetelerde sayfa, sayfa fotoğrafları bulunan eylemlerimizi yurt içi ve dışında sürdürmeye kararlıyız, yıllardır yaptığımız gibi.”

Evet sevgili okurlar, yukarıda yazılanların tümü PKK internet sitelerinin, Siyasi Kanadı olduğunu artık her fırsatta söylemekte bir sakınca görmeyen Meclisimizde temsil edilen partilerinin yöneticilerinin söylemlerinden çıkartılmış özetlerdir.

Bir vatandaş olarak her türlü demokratik iyileştirme, ana dilin kullanılması, bölgeler arası refahın yaygınlaştırılması, askeri darbelerin artık olmadığı bir ülkede yaşamak, yargıda reform yapılarak en basit bir anlaşmazlığın bile yıllar süren dava sürelerinin kısaltılmasını ve "iktidarın açılımlarının"bu sonuçlara ulaşmasını istiyorum..

Ve en önemlisi yöneteniyle, askeriyle, yargı mensubuyla, siyasetçisi, cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları ve milletvekilleriyle herkesin yargı önünde dokunulmazlığının kaldırılması ve sonuçta anayasamızın ön gördüğü gibi, ülkemizde yaşayan her vatandaşın eşit hak ve özgürlüklere sahip olmasını bende istiyorum..

Peki size son sorum. Son üç günün gazetelerinden seçtiğim bu üç olayın saldırgan ve sözcüleri, benimle aynı fikirdeler mi sizce?

Ve kendi parti kurullarında bile tartışmadan açılımdan açılama koşturan, sonra da il örgütlerine açılım kitapçığı dağıtan, AKP yönetimi, açılımlarının nerelere açılacağını görebiliyor mu sizce?

Cuma Hikmet

cumahikmet@hotmail.com

 
Toplam blog
: 26
: 881
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Basın Yayın Yüksek Okulu mezunuyum. Adalar'da yaşıyorum. ..