Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '13

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Biz senle sözleri susarak aştık...

Biz senle sözleri susarak aştık...
 

canımın canı...


“Hayat bazen öyle insafsız ki; küçük bir boşluğundan yakalar.

Hissettirmez en zayıf anında, seni ta yüreğinden yaralar.

Ellerin kolların bağlansa da, başında kasırgalar kopsa da,

Sen tüm gücünle karşı koysan da; seni acımasız sevdaya salar” (Sezen Aksu)

- Çikolatalı dondurma yer misin, içinde parça çikolatalar olandan? Yanında da Türk kahvesi içeriz… Ne dersin?

Sen de istersen, evet. Bugün çok güzel hava, boğazı en çok böyle havalarda seviyorum. Hafif serin bahar akşamüstleri… Hani sen de seviyorsun diye düşünmüştüm ama… İstemezsen başka yere oturalım… ya da yürüyelim istersen sahilde…

Bana fark etmez seninle olduktan sonra… Mekân, yiyecek, içecek şu bu fark etmez... Ben sadece senin yanında olmak istiyorum. Sadece elimi tutup beni sımsıkı sarmanı istiyorum… ama sımsıkı… Çok istiyorum…

Dün gece geç saate kadar bırakmadım seni, kızmadın değil mi bana? O kadar çok özlemiştim ki seni, bir baktım saat gecenin ikisi ben hala anlatıyorum sana…

Yok, kızmadım inan bana. Aslında ben hep kalmak istiyorum ama sen de biliyorsun işte… gitmeliydim…

Zaten sabaha doğru üşüyüp de uyanınca kanepenin üzerinde, fark ettim gittiğini; baktım televizyon açık, bilgisayar açık, cep telefonum yere düşmüş, kumanda yere düşmüş…

Bak hasta olma sakın! Çok kızarım kendine iyi bakmazsan.

Sence bir anlamı var mı benim sensizken kendime iyi bakmamın? Cidden bunun gerektiğini düşünmüyorum da artık ben…!?

Peki, ama ben yapsam aynı şeyi; mesela gecelerce uyumasam, ağlasam, yemesem, içmesem, dikkat etmesem kendime, hastalansam… Sen ne yaparsın, ne dersin bana?

Çok kızarım. Asla dayanamam senin ufacık bile hüznüne, hastalanmana, kötü olmana.

Bana “İyi ol” deme n’olur. Sakın deme. Çünkü hem olamıyorum zaten hem de olmak istemiyorum ki. Benim iyi olmam demek “sen” demek… “Sen”siz ben iyi olamam ki…

Neden seni bu kadar güçlü hissediyorum?

 “Haklısın biraz geç karşılaştık, oysa hiç konuşmadan anlaştık.
 Bazı şeyler var ki söylenmiyor, biz senle sözleri susarak aştık.

İnsan acılarla kıvransa da ve o aşkta bir daha doğsa da;
Dünyasını yeniden kursa da; düşler ve gerçekler ayrı ayrı yaşar” (Sezen Aksu)

Yav ben ölüyorum ha sensiz… Ölüyorum ölüyorum… Nefesim kesiliyor, göğsüm daralıyor… sürekli aklımdasın; tam ortasında yüreğimin, en içimdesin… En derinimde… Neden seni bu kadar çok, bu kadar güçlü, bu kadar yoğun, bu kadar yanımda, bu kadar yakın hissediyorum? Nasıl bu kadar tanıdık olabiliyorsun bana? Nasıl oluyorsa on bin yıldır benimsin gibi hissediyorum?

Sevdiğim, arkadaşım, ennn yakınım, canım, canımın canı…

Sevdiğim, arkadaşım, ennn yakınım, canım, canımın canı…

Ama artık ben dayanamıyorum...

Ama artık ben dayanamıyorum...

Biz aynı şeyleri söylüyoruz farkında mısın?

Biz seninle en baştan beri hep aynı şeyleri söylüyoruz ki zaten… sen yeni mi fark ettin?

Gitme ne olur…  bak söz, kal bu gece de benimle, ne istersen yaparım… bak ben sensiz yaşayamam… yapma böyle… nefes almak vermek, gündeliğin acımasız rutininde akmak, giyinmek, kuşanmak, süslenmek, hatta inan gülmek, hatta hatta mutlu olmak bile öylesine olur sensizken… olur hepsi, olmaz değil ama “olmasalar daha iyiydi” derim hep içimden… hep eksik olur her şey… seni; o en büyük eksik parçamı aradıktan sonra her an, o en anlamlı parçamın yokluğu acımasızca üşüttükten sonra içimi en sıcak anlarda bile, ne anlamı olur ki hayatın ve onu oluşturan diğer parçaların? En azından bu gece kal burada, ne olur yalvarıyorum sana… sonra yine git ben uyurken… ben yine uyanırım sensizliğe; kaç gecedir alıştım zaten… adını sayıklayarak uyumaya, adını sayıklayarak ayılmaya aniden…

Biliyorsun değil mi aslında hiç gelmedim zaten?

Biliyorum ama, sen de biliyor musun, hiç gitmedin zaten?

Unutacağız bitanem, unutacağız… biraz zaman lazım acımıza… yangınımıza biraz zaman lazım

Geçecek yani öyle mi bu durup durup ağlamaklı oluşlarım? Sen geçeceksin ve gideceksin hayatımdan sanki çok uzaktan geçen bir gemi gibi…!? Sanki hiç durmamış, hiç demir atmamış gibi kalbimin en gizli, hiç keşfedilmemiş sularında öyle mi? Sen delisin sevdiğim… delisin sen… Sen hiç kimsenin ulaşamadığı topraklarına ulaştın yüreğimin. Ve adınla mühürledin beni, bilincimi, ruhumu, yüreğimi, etimi, tenimi, umudumu, sevincimi… adınla mühürledin beni…

Ben neden bu kadar çok üşüyorum kaç gündür!?… hiç bu kadar üşümedim hayatımda daha önce… hiç geçmiyor bu duygu… anlayamıyorum…

Görüyorsun değil mi beni? Biliyorum, hissediyorum; görüyorsun. Bir şey oldu bana senden sonra. Hayatı artık beş duyumun ötesinde algılıyorum. Sanırım ayarlarımla oynadın sen benim. Gözlerimi kapar kapamaz duyuyorum seni, görüyorum, ellerin ellerimde hep… o kadar çok kokladım ki güzel boynundan seni… o kadar çok öptüm ki…

Ya ben? Ellerim saçlarında saatlerce kaç gece uyuyakaldım sarmaş dolaş seninle?

Ne garip değil mi? Gözünün rengini bilmem, teninin kokusunu bilmem, elinin sıcaklığını tanımamıştır hiç tenim; ama biliyorum ki; bu aşktır senin bana hissettirdiğin… ve ben sana.. çok teşekkür ederim…

Geldi mi gitme vakti? Ama bu haksızlık… çok çabuk geçti. Tamam, bir şarkı daha dinleyelim öyle git bari… Ne olur… bak ağlamamak için zor tutuyorum valla kendimi… hadi, beş dakikacık… hiç dokunmayayım sana… sadece otur öylece yanımda… sadece bak bana… sadece bak… ya da istersen bakma sen bana… müsaade et ben bakayım sana... yanımda hissedeyim seni beş dakikacık daha…

http://www.youtube.com/watch?v=EupnTihJDik

Şarkıda 3:20 – 3: 46 arasındaki kemana dikkat et tamam mı?

Tamam, hadi uyu… bak kapanıyor gözlerin… çok yorulduk ikimiz de… seni öpüp, öpüp, öpüp, öpüp; koklayıp, koklayıp, koklayıp, koklayıp çıkacağım ben de…

Ne garip değil mi? Gözünün rengini bilmem, teninin kokusunu bilmem, elinin sıcaklığını tanımamıştır hiç tenim; ama biliyorum ki; “Bu aşktır! senin bana hissettirdiğin”… ve ben sana.. çok teşekkür ederim…

Senleyim, hep…

Senleyim, hep…

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..