Bizim Bir Türk Hava Kurumumuz Var

2 Ağustos 1990 da Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesi ile başlayan, Körfez Krizi; 2003 yılının Mart ayında Amerika Birleşik Devletleri’nin başı çektiği, -Almanya dışında- İngiltere Fransa ve diğer batılı güçlerin oluşturduğu güçlerce Irak’ın İşgali ile dünyada yeni bir dönemin başlamasına neden olmuştu. Televizyonlardan tıpkı bir maç izler gibi, naklen izlediğimiz bu olay, sanırım hala hepimizin belleklerindedir.

Bağdat’ın düşmesi sadece 20 dakikada olmuştu.

Koskoca bir devlet, o devletin en iyi korunması gereken kenti; Başkent Bağdat 20 dakikada düşmüştü. Neydi bu korkunç sonu hazırlayan nedenler? Dünyanın süper gücüne kafa tutacak kadar kendine güvenen bir lider, O liderin başkenti 20 dakikada neden işgal edilmişti?

Bu işgal sırasında en büyük etken Amerika Birleşik Devletleri'nin Hava Gücü olmuştu, F-117A Savaş uçakları sivil asker ayırımı yapmadan, kentin kuzeyinden ve doğusundan başlayan saldırılarını Bağdat’ın merkezine yöneltip, tüm direnç noktalarını yok ettikten sonra, kara birliklerinin kenti teslim alması 20 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşmişti.

Dünyanın süper gücüne kafa tutacak kadar kendine güvenen bu lider, neden bu saldırılara karşı bir tane bile savunma uçağı kaldıramamıştı? Uçakları yok muydu?

Ebetteki uçakları vardı ve Irak Hava Sahasını koruyabilecek yetenek ve donanıma sahipti bu uçaklar. Saddam, ABD ile arasının bozulması sonrasında Rusya ile yakınlaşmış ve onlardan üstün yetenekli savunma-saldırı uçakları alarak hava gücünü saldırılara karşı hazır hale getirmişti.

Neydi o zaman eksik olan? Neden tek bir uçak bile kalkmamıştı?

Eksik olan; Irak’ın bir Atatürk’ünün olmayışıydı. Eksik olan; Irak’ın bir Hava Kurumu’nun olmayışıydı.

Bir askeri darbe ile yönetime gelen ve iktidarını sürdürebilmek için halkından çok kendi aşireti olan Tikrit Aşiretine güvenen, devletin tüm tepe noktalarına aşiretinden gelen insanları yerleştiren Saddam, Savaş Uçaklarını da Rus, İngiliz ve Fransız Pilotlarına teslim etmişti. Hem de onlarca yıl on binlerce dolar maaşlar ödeyerek. Barış döneminde yüklü maaşlarını alıp keyiflerine bakan bu kahramanlar(!) savaş çıkınca, usulca memleketlerine dönüverdiler.

İşte bu yüzden tek bir savunma uçuşu yapılamadı. İşte bu yüzden Bağdat 20 dakikada düştü.

Saddam kötü bir yönetici, baskıcı bir diktatör, eli kanlı bir katildi. Keşke kendi ülkesinin dinamikleri ile yönetimine son verilseydi. Bu son, demokrasi vaat eden, getirdikleri demokrasiyi hepimizin gördüğü işgalciler tarafından olmasaydı.

Onların bir Atatürk’ü yoktu. Onların bir Hava Kurumu yoktu.

4 Nisan Cumartesi günü Türk Hava Kurumu Çankaya Şubesi Genç Kanatları Esenboğa Havaalanı’nı ziyaret ettiler. Havaalanı Terminal Binasını, Hava Trafik Kontrol Merkezini, Kuleyi dolaştılar. İlgililerden bilgi aldılar. Yaşamı boyunca ilk kez havaalanı gördüğünü söyleyen gençler de vardı aralarında.

Ülkemizin en büyük ve en modern havaalanı terminal binası olan, Esenboğa Havaalanı Terminal Binası, dış hatlar, iç hatlar, terminal yönetim merkezi, apron yönetim merkezi, koruma güvenlik merkezi, elektronik donanım kontrol merkezi gibi pek çok bölümden oluşuyor ve Genç Kanatlar bu bölümleri tek tek gezdiler.

Hava Trafik Kontrol merkezinde, sadece ülkemizin değil, yakın komşularımızın da hava sahaları üzerindeki hava trafiğini radardan görme olanağını buldular. Ülkemize gelen yada hava sahamızdan transit geçen uçaklarla, Hava Trafik Kontrolörlerinin konuşmalarına tanık oldular.

Kaza Kırım Takip Merkezi çalışmalarını izlediler. Örneğin; tam da ziyaret anımıza rastlayan, Sinop Havaalanı’na (kapalı bir meydan olmasına rağmen), yakıt göstergesindeki bir arıza nedeni zorunlu iniş yapan bir uçakla yapılan görüşmeleri dinlediler.

Esenboğa Havaalanı’nda bulanan Hava Kuvvetleri Komutanlığı Ofisini de ziyaret eden Genç Kanatlar, havacılık ve havacılık kültürü ile dopdolu bir gün geçirdiler.

Bizim bir Atatürk’ümüz var. Atatürk’ün kurduğu bir Türk Hava Kurumumuz var. Türk Hava Kurumu’nun yetiştirdiği ve bundan böylede yetiştirmeyi sürdüreceği geleceğin gökyüzünde olduğu ayırdına varmış gençlerimiz var.

Bizim özgün bir Hava Kuvvetlerimiz var.

Not: Bu etkinliğin gerçekleştirilmesini sağlayan ve yardımlarını esirgemeyen, verdikleri bilgilerle genç kanatları aydınlatan; Sayın Hv. Alb. Vedat ÇÖMEZ’e, Esenboğa Havaalanı İşletme Müdürü Sayın Erdoğan Akıl’a ve ekibine, tüm Hava Trafik Kontrolörleri ve yöneticilerine, Kule operatörlerine sonsuz teşekkürlerimi sunarım.