Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '09

 
Kategori
Blog
 

Blog’da sorularla bir pazar turu atmak!...

Blog’da sorularla bir pazar turu atmak!...
 

Herkes için!...


Küçük kızım, “Baba, maç kaçta?” dedi.

Oysa TRT 3’te maç izliyordum; dinliyordum da diyebilirim. Çünkü bilgisayar kucağımda, televizyon karşımda. Spikerin anlatımına, seyircinin gürültüsüne göre, televizyona bakıyorum.

Anladım hangi maçtan söz ettiğini.

“Saat 21.00’de...”.

“Bizimle karşıya gelir misin?”

“Annenle gidin kızım!” dedim.

“Ben Blog’da gezineceğim!”
diyemedim.

Kızımla eşim, karşıya gidince, ben de Blog’a dalacağım.

*****

Blog’a girmek benim için kolay artık. Çünkü “görüntülü el telefonu ile Blog’a girme izni”m var. Bu “izni” bir zamanlar almıştım; bu, benim için kazanılmış bir hak. Sayın editörlerin bunu geri alacaklarını hiç sanmıyorum. Onun için kimse, “Bu yazıyla buraya nasıl girdin?" diyemez. Derse, editörler yaptığım şu telefon görüşmesini hatırlatırım:

“- Alo, Alo!?

- Buyrun efendim!?

- Orası, orası mı??

- Anlamadım, efendim!

- Yani, orası, Milliyet Blog mu?

- Evet, efendim!

- Görüntülü el telefonuyla oraya girebilir miyim?

- Siz bilirsiniz, efendim!
"

*****

Kimi yazıların bir “tık”la yayına girmesi, ekranda gözükmesi, insanı ne gurulandırır, değil mi?

Başka yazılar saatlerce beklerken, bazen bir iki günde yayına girince, gururlananların büyüklüğü kanıtlanır mı acaba?

Yazının anında yayına girmesi, yetenekle mi ilgili?

Yazıların hangi kategoride yayımlanacağına kim karar verir?

Yazılanlar anında yayına girince iyi oluyor da, “serbest dolaşım”a müdahale edilince niye kıyamet kopuyor ki?


Hani, editörlerin işine kimse karışamazdı?

Hani, “güvenilir üye” sıfatını editörler, “hak eden”e veriyordu?

Kimi yorumlarda/ yazılarda “güvenilir üye”lik verilmesine karşı çıkanlara o öfke neydi öyle?

O payenin getirdiği olanak, "gönlünce" kullanıldığında iyiydi de, kontrol gelince mi kötü oldu?

Editörlerin kimi yazıların bulunduğu yere müdahale etmeleri niye eleştiri konusu yapılıyor ki?

Blog
’a istediği saatte girip çıkma olanağı verilenlere müdahale olunca, bütünlüğümüz mü bozuluyor?

Birilerine dokunmama diye bir kural mı var?

Siyasal/ toplumsal alandaki "ikilik"lerin burada da sürüp gitmesini savunmak ne ölçüde doğru?

****

Denebilir ki, “Durduk yerde 'Blog’da sorularla tur atma'nın alemi var mı?”

Bilmem; bilsem söylemez miyim?

Sonra bunu açıklamak zorunda mıyım?

“Kürt açılımı”nı açmayanlara kimse soru sormaz, üstelik onları alkışlarken bana hangi babayiğit soru sorabilir?

Birileri diyebilir ki, “Böyle bir yazı olur mu”?

Başkalarının yazdıklarının yazı olduğu bir yerde bundan güzel yazı mı olur?




İstanbul, 23.08.2009
 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..