Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '16

 
Kategori
Blog
 

Blog kategorisi kapansın, "editör" sözcüğü yasaklansın!...

Blog kategorisi kapansın, "editör" sözcüğü yasaklansın!...
 

Benim önerim bu; Blog kategorisi kaldırılsın, yanısıra zırt pırt editör yazıları yazılmasın...Hangi gazete, hagi yayın organı köşe yazarlarına ikide bir bizim gazete şöyle, bizim yazarlar böyle, editörler şöyle böyle yazıları yazma fırsatı verir...Vermez!

Burası bir meydan...Fikrin varsa yazarsın, yoksa yazmaz okursun...Yok, ben okumam da diyorsan, sadece görsellere bakarsın...Ama, üstüne lazım olmadığı halde ikide bir editör yazıları yazıp "editöre terör" uygulayamazsın.

Altın kurumuş, üstün kurumuş...Halkın dediği gibi diline vurmuş...Ununu elemiş eleğini asmışsın ama ihtirasın bitmemiş...Bari şu kuruma "müdür" olayım da masa başından ahkam keseyim noktasına gelmişsin.

Seni editör yapsalar, sen de kafa koparsan, millete hiza versen, bütün istediğin bu...Editör olmanın şartı adaletli ve tahammüllü olmaktır, peki bunların zerresi sende var mı?...Yazarını değil de yazdığını değerlendirecek bir olgunluğa sahip misin?...Elbette burada yaştan söz etmiyorum, olgunluktan söz ediyorum...Sen şeddeli Kellek olmuşsun ama olgun kavun itibarı görmek istiyorsun...Yemezler!

Bizim editörler gerçekten de çok sabırlı insanlar...Burada ileri geri editör suçlamalarına, tacizlerine ses etmiyorlar...Yazacak bir şeyi kalmayan editör yazmaya başlıyor, iyi valla...

Hani ben de zaman zaman editör lafı etmişimdir, şikayetlerim olmuştur ama asla saygısız ve ilzam edici olmamışımdır...Çünkü işin zorluğunu bilirim...Onpunto döneminde bir süre editörlük  yapmışlığım vardır...Dahası, benim asıl "editörlüğüm" meslek hayatımca okuduğum kompozisyon yazılarıyla yaşanmıştır...Hem okuyup hem değerlendirmek kolay iş değildir.

Bu yüzden de editörlüğe heveslenmem...Ama, editörlüğü bir tür "diktatörlük" sananların, satırı ellerine alıp adam doğramaya yeltenmelerine de tahammül edemiyorum.

Mesleki hayatı bitmiş, kimseye anlatacağı bir şeyi kalmamış kifayetsiz muhterisler, yukarda değindiğim gibi, bu ihtiraslarını masa başında oturup aleme hiza vermekle tatmin etmeye çalışırlar. Bazıları yayın kurumlarındaki editörlüğü de böyle bir şey sanıyor olmalı...

Sen daha editörlüğün yanından geçmeden, aklınca adam kesmeye çalışıyorsun, bir de eline editörlük geçerse vay bu ahalinin haline...Ormana dalmış baltalı deli gibi, daha meslek hayatının ilk gününde meydanı boşaltır, tek başına kalırsın.

Neyse...Lafı uzatmayacağım...Diliyor ve istiyorum ki, bu benim son "Blog kategorisi" yazım olsun...Bundan sonra böyle bir kategori olmasın...İlla da ben Blog üzerine yazacağım diyen başka alanlarda yazısını yayımlasın...Biz onları biliyoruz, okuruz...

Kimse de kendi kuruntularını, boş hayallerini, yersiz sayıklamalarını editör muhabbeti çerçevesinde pazarlamasın...Editörlük üzerine yazılan yazılar peşinen reddedilsin...

Ben olsam öyle yapardım!

 

 

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..