Blog Milliyet'e teşekkürler

Blog Milliyet'e can-ı gönülden teşekkür ediyorum. Kişiliğimi ifade etmem gerekirse, asla dalkavukluğu sevmem. Bazı insanlar mazeret üretirler, ben bu değilim, mazerete yer yok dünyamda.

İşimin bitmesi için, kimseye de yalvarmayı sevmem ve bir kere olsa, ne olacak diyenlerin, en büyük kötülüğü, kendilerine yaptıklarını bilirim.

Yaradılışım gereği ve aldığım terbiyenin de etkisiyle, özellikle vicdanen inanmadığım konuda konuşmayı sevmem.

Bu yazıyı yazma sebebim nedir derseniz? Çok açık ve net söylüyorum.Yazmamın tek nedeni var.

O da şudur ki, beni eleştirdiğiniz içindir. Nereden çıktı bu hemen bize yazı yazman diyebilirsiniz. Daha üç gün oldun aramıza katılalı, eleştiriyle; teşekkür ayrı dünyaların kelimelerini bir araya getirdin.

Ne söylemek istiyorum? Yazmaya Blog Milliyet'e başladığım da, yazılarımın editörlerimizin süzgecinden geçtikten sonra yayınlandığını öğrendim.

Üç yazım editörlerimizce uygun bulunarak, yayınlandı.

Yayınlandıktan sonra başka mevzuu da ve yeni yazı yazdım. Dalgındım. Yazıyı Blog Milliyet’e gönderdikten sonra, ne yaptım ben diye pişman oldum.

Yazıyı tekrar inceledim, bariz hatalar vardı. Yapılacak yoktu. Sadece acabalarla vakit geçirdim. Mailime baktım, Blog hakkında haberiniz var, uyarısını okudum.

Allah var, ne kadar memnun oldum, kendim bilirim. Kendime dedim ki, işte ciddi kurum, işte beni yetiştirecek okul dedim. Blog milliyet içindi bu sözler.

Öğrenci gibi çalışıyorum. Yapıcı eleştirileri kabul ederek, yapmış olduğum hataları telafi yönüne gidiyorum.

Blog Milliyet'in, öyle laf olsun diye olmadığına inandım. Disiplin olmalı ve bu disiplinin yanında denetim mekanizması olmalı kurumlar da.

O zaman gerçek kurumluğa ulaşır, kurumlarımız. Doğruyu, yanlışı bilerek her gün daha iyiye gider çalışanlar.

Denetim mekanizması da görevini ihmal etmeden, güvenen insanlara yol göstererek hangi alanda olursa olsun, idare yönüne gitmeden, çalışanların, sağlam iş yapması için eğitimi ciddi tutmalıdır.

Bize güvenmiyorlar mı ki, teftiş oluyoruz diyenlere içimden kızarım? Teftiş her kurumda olmalıdır.

Hangi kurum olursa olsun, üst tarafından gönderilen yazı olsun, rapor olsun, işin gereği ne olursa olsun, o alanda yetişmiş denetim elamanları tarafından denetlenmeli.

Bizler arkadan konuşmayı seven milletiz. Hatamın farkına varıp ta, beni uyaranlardan asla yüz çevirmem. Kendi adıma sevinirim.

Bilenlerin elini öperim. Bana yazı hayatımda yardımcı olan, Blog Milliyet ekibine sağ olun diyorum.

İnsanların hatalarını güzel dille ifade ederek, güzele gitme yolunda katkıda bulunmak kadar erdemli davranış yoktur bence.

Fikirleri işleyerek, beyninde yorumlayarak içinde yetiştiği toplumun sesi olmanın hazzını, tüm dünyaya ulaşmasıyla, mesut olacak birine öğretmenlik yaptınız.

Öğrenmenin yaşı olmadığı gibi, hatalarında yaşla alakası olmadığını biliriz. Eğitici yönünüzü de, hatalı yazıyı tekrar düzeltme fırsatı verdiğiniz için, ne kadar ciddi kurum olduğunuzu anladım.

Burada bir de Tunay’a teşekkür ediyorum. Blog milliyet yazarı olduktan sonra ki yazılarım farklı olacaktır. Böylece okuyucularımda, yazılarımın farkına varacaklardır.

Yazılarımı okuyanlar, daha az hatayla ve anlaşılır şekle girmiş yazı okuyacaklar. Taviz vermediğinizden çok ciddi tutuyorum, artık yazı yazmayı.

O günden beri yazıları yazdıktan sonra, kalbimin evet bu okunma kıvamına geldi ve özellikle blog milliyetin ekibinden geçer not alırım düşüncesi hâkim oluncaya kadar üzerinde çalışıyorum.

İçimden evet okunur fikri oluşunda gönderiyorum.