Blog Yazarlığı Boştur, Dilencilik Çok Hoştur

Kaza sonucu bir bacağı kırılmış ve büyük ameliyat geçirmişti blog yazarı. Öteki de kırılmasın diye, yaya üst geçidinden geçmek için topal bacağıyla merdivenleri zar zor tırmandı.

Geçidin ortasında sakat bir dilenci oturuyordu.

Topal blog yazarının cebinde sadece bozuk paraları vardı. Dilenciye bir teklik atıp geçti.

Blog yazarı, merdivenleri inerken, "amma da boş işlerle uğraşıyorum" diye geçirdi aklından.

Evi toplu taşımalık bir yer olmadığından, taksiye bindi. Herzaman 4, 5 Tl. tutardı taksi. Cebindeki bozukları saydı , 3, 5 Tl. çıktı.

Taksimetrenin 3, 5 yazdığı yerde indi.Geri kalan yeri yürüdü.Taksi, onun evine doğru boş olarak gitti.

Blogçu evine girdiğinde, çoluk çocuk masada mum ışığında bekliyordu.

Yazar, elini yüzünü yıkamaya gitti. Sular akmıyordu.

***

Üst geçitteki dilenci arka cebinden saatini çıkardı baktı.

Topladığı paralara da baktı. Zaten gelen geçen de kalmamıştı. Cep telefonunu çıkarıp bir düğmeye bastı."Adem, gel hadi" dedi.

Dilenci, en ufak bir zorluk çekmeden merdivenden inene kadar, Adem gelmişti bile.

Yolda, dilenci Ademe 75 lira verdi. "25 i senin, 50 siyle benzin koyarsın"

***

Adem eve gittiğinde karısı ile üç çocuğu kapıda bekliyordu. Adem, 5 lirayı kendine ayırdı, 20 lirayı karısına verdi. Karısı hemen büyük oğlanın eline 10 lira sıkıştırıp bakkala yolladı. Çocuk iki ekmekle, yarım kilo bulgur alıp koştura, koştura eve geldi. Evde soğan ile salça zaten vardı. Kadın hemen bir bulgur pilavı yaptı. Çoluk çocuk afiyetle yediler.

***

Dilenci, evine girdi. Ev ışıl ışıldı, sofra muazzamdı. Sular şarıl şurul akıyordu, hatta çatıda bir tonluk yedek depo bile vardı. Dilenci rahatladığı zaman karısına sordu: "Bodrum katta ki kiracı bu ay ki kirayı hala vermedi mi?"
Karısı: "Bir hafta daha izin istedi kocacığım",
Dilenci:"Bir hafta sonra vermezse kov gitsin karıcıım."

***

M.Celalettin Avus