Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '08

 
Kategori
Siyaset
 

Blog yorumları

Anayasa Mahkemesinin Türban konusunda verdiği karar üzerine bir hayli blogl yazıldı. Bunlardan ikisi de yazarlarımızdan Sayın Ahmet Yılmaz’a ait.

Sayın Yılmaz; 113717 Numaralı, <ı>Bu yönetim biçimine yeni bir ad bulmamız lazım ve sonraki <ı>Doğru mu yanlış mı başlıklı yazılarında Anayasa Mahkemesinin Türban konusunda verdiği kararı eleştiriyor.

Sayın Yılmaz’ın; bu bloglarına yaptığım yorumları ve aldığım cevapları okuyucularımla paylaşmak istedim.

<ı>Sayın Yılmaz! Gene sayfalar dolusu sohbet edecek bir konuya girmişsiniz. Sizinle bu konuları konuşmak zevkli ama önce bir husus hakkında mutabakata varalım.

<ı>Mevcut seçim sistemimize göre, bu günkü parlamentoda, Milli irade tam anlamıyla temsil ediliyor diyorsanız; konuşacağımız hiçbir şey yok. Ama eğer aksini düşünüyorsanız; konuşacağımız bir hayli şey olabilir.

<ı>Ben mevcut seçim sistemine ve partiler kanununa göre parlamentoda demokratik bir şekilde, milli iradenin temsil edildiğine değil; lider sultası yaşandığına inanıyorum.

<ı>Lider kimi isterse; parmak kaldırıcı olarak o gelir ve sadece liderin arzusuna göre konuşur ve liderin arzusuna göre parmak kaldırır. Durum budur. Buna da çoğunluk rejimi denilemez.

<ı>Eğer bu hususta mutabık isek sohbetimize devam edebiliriz.

<ı>Lütfen; % 53 karşı oya rağmen, % 47 oy ile mecliste % 75 sandalyeye sahip olan bir parti için; DTP. de olsa; CHP. de, AKP. de olsa; Milli İradedir. Demeyelim. Saygılarımla…

Sayın Yılmaz’ın bu yorumuma cevabı şöyle:

<ı>Hilmi Bey<ı>, yine ayni konudaki ısrarınızla peşin pazarlık yapıyorsunuz. Benim bu konuda yapabileceğim bir şey maalesef yok. Seçim Kanunundaki çarpıklıklara, partilerdeki lider sultasına ve antidemokratik uygulamalara ben de en az sizin kadar karşıyım. Bütün bunlara rağmen sonuçta oyların % 47 si bir partiye gidiyor. Eğer sizin iddianız doğrultusunda geri kalan % 53 homojen bir yapıya sahipse bir araya gelsin ve sonucu değiştirsin. Kaldı ki, % 47 bir partinin görünüşü – en azından bu seçimlerde – desteklenmiş tek bir gruptur. İkinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci sıradaki partilerin toplamı bile % 44 civarında. Hala bunu başka şekilde yorumlamaya çalışmak biraz insafsızlık olmuyor mu? Benim tek bir noktaya odaklanmış % 47 çoğunluğa milli irade demeye hakkım yoksa geri kalan bölük pörçük parçalara milli irade demek zaten mümkün değil. Çünkü onlar homojen olmadığı gibi, siyasi olarak aynı yelpazede de değiller. Yani % 53 ün içinde de milliyetçi muhafazakâr sayısı hayli fazla. Tşk. Selam ve sayg.

<ı>

Doğru mu yanlış mı başlıklı bloğuna da aşağıdaki şekilde bir yorum yapıldı. Burada amacım polemik yapmak değil, bu konudaki düşüncelerimi ifade etmek olduğu için, yorumumu kısmen aktarıyorum.

Sayın Yılmaz!

<ı>Yazılarınızdan taraf olduğunuz anlaşılıyor. Ben taraf tutmuyor, sizinle fikir sohbeti yapıyorum. Fikir sohbetlerinde taraf olmanın doğru olmadığı kanısındayım.

<ı>Siz maalesef, seçim sisteminin çarpıklığını ve lider sultasını kabul ettiğiniz halde; bu sistemle iktidarı ele geçiren bir partiyi savunuyorsunuz.

<ı>Ben ise parti gözetmiyor, bu sistemle meclise giren herhangi bir ( DTP, MHP, CHP veya AKP olsun fark etmez ) partiden söz ediyorum.

<ı>Size birkaç sorum olacak.

<ı>Anayasa mahkemesi niçin vardır?

<ı>Mecliste; hadi sizin gibi düşünüp milleti temsil eden, 4 parti ve bağımsızlar var diyelim. Bir kanun çıktı. Buna karşı olan ve milletin oylarıyla orada bulunan başka temsilcilerin şikâyetçi olacağı bir kurum olmasın mı?

<ı>Size göre olmasın. Çünkü siz: ( Yasama görevi eğer meclisinse, onun üzerinde başka bir erk olmaması gerekir. ) diyorsunuz.

<ı>Bu bir çelişki değil mi? O zaman İdari Mahkemeleri de kaldıralım ve hükümetin bütün uygulamalarını sineye çekelim. Vatandaşın uğradığı haksızlıkları şikâyet edeceği bir merci olmasın. Böyle bir şey düşünebilir misiniz?

<ı>Bir de şöyle düşünelim.

<ı>Seçme ve seçilme yaşı 10 ve bu sistemle 550 çoluk çocuk meclise doldu. Başlarında da öğretmenleri var. Öğretmen ne derse o oluyor.

<ı>Saçma değil mi?

<ı>Bunu kabul edemezsiniz değil mi?

<ı>Ama maalesef bu sistemle, bu günkü meclisimizin hali bundan hiç farklı değil. Siz çarpık bulduğunuz ve lider sultasını kabul ettiğiniz sistemle meclisi dolduran parmak kaldırıcılara milli iradedir diyorsunuz.

<ı>Bana göre Milli İrade: Seçmenlerin kendi hür iradeleriyle, parti içinden veya dışından seçtikleri Milletvekilleriyle temsil edilir. Milli İrade de: Bu milletvekillerinin; kendi hür iradeleriyle kullandıkları oylarla tecelli eder

<ı>Saygılarımla.

Sayın Yılmaz ile bu konuyla ilgili bir hayli yazışmamız oldu ama bu konudaki düşünce bazında bir önem teşkil etmediği ve polemiğe yol açma ihtimali bulunduğu için burada onlardan söz etmiyorum.

 
Toplam blog
: 104
: 722
Kayıt tarihi
: 11.04.07
 
 

6 Mayıs 1927 Simav doğumlu, İstanbul Yıldız Teknik Okulu’nun ( Bu günkü Yıldız Üniversitesi) son sın..