BM tatafından uzaylıları karşılayacak kişi atandı

27 Eylül 2010 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde uzaylılarla ilgili ilginç bir haber yer aldı. Önce bu haberi bir kere daha gözden geçirelim sonra neden ilginç olduğuna dair düşüncelerimi aktarayım. İşte o haber: 

“Bir gün Marslılar dünyaya gelirse onlarla kim muhatap olacak? ABD Başkanı mı, AB liderleri mi, yoksa Ruslar veya Çinliler mi? Birleşmiş Milletler bu sorunun cevabını verdi: ‘Uzaylıları Malezyalı astrofizikçi Mazlan Osman karşılayacak.’
BM Dış Uzay Araştırmaları Direktörü Dr. Mazlan Osman, dünya dışı canlıların gezegenimizle ilk temasında sözcülük yapacak insan olarak resmen atandı. Uzaylılar eğer ‘Bizi liderinize götürün’ derse muhatap olarak karşılarında Osman’ı bulacak. Zaten Osman’ın ilk işi sanıldığının aksine uzaylıları insanlardan korumak… 

Mazlan Osman gelecek hafta İngiltere’de bir konferansta yeni rolünü dünyaya açıklayacak. Sunday Times’a göre, Osman konuşmasında yeni keşfedilen yüzlerce gezegen nedeniyle dünya dışı yaşamın ortaya çıkma olasılığının çok yükseldiğini ve insanlığın ‘ilk temas’ı şimdiden planlaması gerektiğini söyleyecek. 

Müslüman astrofizikçi, bir dönem laiklik tartışmalarıyla gündeme gelen Malezya’nın Seremban kentinde 1951’de doğan Mazlan Osman, ülkesinin ilk astrofizikçisi. Osman, ilk Malezyalı astronotun eğitmenliğini de yaptı. 1999’da dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından Dış Uzay Araştırmaları Direktörü olarak atanan Osman, evli ve iki çocuk annesi.” 

Evet bu haberde iki ilginç nokta dikkat çekiyor. İnsanlığın yeryüzündeki en üst kurumu olan Birleşmiş Milletler tarafından, uzaylılarla karşılaşıldığında insanlık adına sözcülük yapacak bir kişi atanıyor. Onun atanmasıyla da böyle bir karşılaşmaya hazır olunması vurgulanıyor. Daha ilginç olanı ise haberdeki şu cümle: “zaten Osman’ın ilk işi sanıldığının aksine uzaylıları insanlardan korumak”. 

Bu bana bir zamanlar uzaylılarla irtibatta olduğunu iddia edenlerce yazılmış bir kitaptaki bir cümleyi anımsattı. Uzaylılar diyordu ki insanlar bizi gördüklerinde hemen silaha sarıldılar ve ateş ettiler ama bilmiyorlar ki sizin en gelişmiş silahınızın mermi hızı bile bizim aracımızın hızına erişemez. 

Tamam biz insanlar oldukça cengaver, gözünü budaktan esirgemeyen vahşi yaratıklarız. Ölmek ve öldürmekten çekinmeyiz. Dolayısıyla onları biz insanlardan korumanın ilk amaç olmasını yadırgamamak gerek... 

Ama başka açıdan bakıldığında, uçsuz bucaksız evrende bizimle temasa geçmek isteyen uzaylıların içinde barışçı olanlar olabileceği gibi kötü niyetliler de olabilir. Bu durumda insanlığın, her şıkka hazır olması gerekmez mi? Sanırım gelecek yüzyıllar bu tür sorunlara çözüm bulmakla geçecek. Ve hiç kimsenin kafasını kuma gömme gibi bir lüksü olmayacak... 

Bu haberde bir diğer dikkat çekici nokta ise seçilen kişinin Müslüman olması… Bu da Müslümanlara karşı oluştuğu düşünülen bazı önyargıların dikkate alınmadığının bir işareti gibi…