Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '07

 
Kategori
Siyaset
 

Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey

Geçen gün birkaç avukat dostumla tarihten söz ederken Avukat Ferda Bey Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'den bahsetti. Atatürk’ün teklifiyle TBMM tarafından kabul edilen ilk milli şehidimiz olduğunu söyledi. Bende merak edip araştırdım Kemal Bey küçük bir mülki amir olup, İngiliz, Ermeni ve bir Kürt mahkeme reisinin iş birliği sonucu idam edilmiştir. Aşağıda biyografisini veriyorum.

Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey I. Dünya Savaşı sonrasındaki Mütareke döneminin işgal altındaki İstanbul'unda, işgal güçlerin, Ermeni azınlığın ve bir kısım bürokrasinin işbirliği ile I. Dünya Savaşı sırasındaki Ermeni tehcirleri esnasında yaşananlar için bir sorumlu arayışına girdikleri bir dönemde yargılanarak idam edilmiş bir mülki amirdir. T.B.M.M.' nin 14 Ekim 1922'de çıkardığı özel bir kanunla ilk 'Milli Şehit' ilan edilmiş ve zaman içinde, zor şartlarda görev yapan yerel mülki amirin sembolü ve kahramanı haline gelmiştir. Bugün Yunanistan sınırları içinde bulunan Yenişehir'de doğmuş ve I. Dünya Savaşı yıllarında Boğazlıyan Kaymakamı ve Yozgat Mutasarrıf Vekili olmuştur. Kemal Bey, Ermeni tehcirinde görevini kötüye kullanarak ölümlere sebep olduğu iddiasıyla, idamla yargılanmıştır. İşgal şartlarında cereyan eden mahkemede, çoğunluğunu Ermeni komitecilerin teşkil ettiği ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin ve Rum-Ermeni Şubesinin temin ettiği birçok yalancı şahit çıkarılarak, akıl ve mantığın kabul etmediği bir sürü suç uydurulmuştur. Mahkemede sanık sandalyesinde bulunan ve avukatlığını Saadettin Ferit Bey’in yaptığı Kemal Bey'in savunması ise tarihe geçmiştir.

İngilizler ve Ermeniler Kemal Bey’in asılması için Mahkeme Başkanı Hayret Paşa’ya baskı yaptıklarından, Hayret Paşa istifa etmiş yerine “Nemrut” lakabıyla anılan Mustafa Paşa getirilmiştir. Mahkeme sonradan bu hakimin adı ile özdeşleşecek ve "Nemrut Mustafa Divanı" veya "Kürt Mustafa Divanı" şeklinde hafızalarda kalacaktır. Nemrut Mustafa önceden verilmiş bir emri yerine getiren bir memur tavrıyla mahkemeyi sonuçlandırarak 8 Nisan 1919’da Kemal Bey’i idama mahkum eder. Önceden hazırlanmış olan bu idam kararı tasdik edilmek üzere saraya gönderilir. Padişah VI. Mehmet Vahdettin, “Damat Ferit Paşa Millet ile Padişah arasına siyah bir perde çekti” diyerek, bu kararı imzalamaz. “İş intikam ve bilahare mukatale şeklini alabilir. Yolun şimdiden önünü kesmek üzere fetva-yı şerife talebine mecbur oldum” der. Seyhülislam Mustafa Sabri “Divan-Harb-ı Örfi tarafından idama mahkum edilen Kemal’ın mahkemesi hak ve adle muvafık bir surette icra edilmiş olduğu takdirde, hakkında sadır olan hükm-i idamın derun-i varakada muharrer fetva ve mükul-i şer’iyeye muvafık olduğu veraste-i arzdır” şeklinde bir fetva verir.

T.B.M.M tarafından ilk Milli Şehit ilan edilen, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in mahkeme huzurunda yaptığı savunmayı, vasiyetini ve idam edilirken yaptığı konuşmayı bir dahaki yazılarımda başlık açarak vereceğim. Ülkesini seven herkes için kaymakam Kemal Bey gibi tarihi şahsiyetlerin bilinmesi gerektiğine inanıyorum.

Kaymakam Kemal Bey ve onun gibi niceleri bu toprak bu millet için iftiraya kurban gitmiş veya vatanı milleti inanıcı için namusu, ırzı, şerefi, hürriyeti için kendini seve seve feda etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde düşmanlarımız hemen hemen aynıdır. İngilizler, ağababası ABD, Ermeniler, bazı Kürt grupları ve tabi içimizdeki hainler…

Atatürk’ün siyasi bir zeka, askeri bir deha, vizyonu geniş bir lider olduğu sadece Türk Gençliğine vasiyetini okuduğumuzda bile anlarız. Ülkeyi yönetenler, yönetime talip olan liderler, tarihi ama gerçek tarihi iyi bilmeli kararları kesin olmalıdır. Türkler İslamiyet’i kabul etmeden önce de, kabul ettikten sonra da dostu olmamıştır. Ya din yüzünden Haçlı seferleri oluşmuş ya da barbar Türkleri yok etmek için bir araya gelmişler ve başaramamışlardır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da II. Dünya savaşına sokmaya çalışmışlar, başaramamışlardır. Daha sonraki yıllarda ideolojik kavgayı mezhep kavgasına yönlendirmeye çalışmışlar, yine başarı elde edemeyince Ermeni terörü ASALA ‘nın devamı PKK ve 1983 ten 2007 ye kadar Türkiye terörle uğraşmakta, ekonomik açıdan zayıflatılmaktadır. Olay bu kadar basit olmayıp, sadece bir örnekten alıntı yaparak Türkiye’nin genel durumunu özetlemeye çalıştık.

Şu anda iktidar ve muhalefet birleşip birleşmeme, seçime giderken sabahlara kadar çalışıp halkı birebir ilgilendiren anayasa değişikliği ve halkın 24 saat muhatap olduğu polisler için, polis salahiyet ve vazife kanununu meclisten geçirerek meclisten geçirmişlerdir. O kanunda gerçekten öyle maddeler var ki bunları tartışmaya bile açmadan meclisten geçirmek tam bu zamana uygun bir hareket olmuştur. Ama partiler, hukukçular, eski sağcılar, eski solcular, seçilme derdine düşmüş parti parti gezmektedirler. Oy verirken iyi düşünerek önümüzdeki dört veya beş yılı, elim kırılsın, ayağım yok olsaydı da bunlara oy vermeseydim, dememek için düşünerek, hareket etmek bizim için faydalı olacaktır.

 
Toplam blog
: 24
: 1002
Kayıt tarihi
: 21.06.07
 
 

1959 Ordu Ünye doğumluyum. Bursa'da yerel bir gazetede 2 seneye yakın köşe yazısı yazmaktayım; hafta..