Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '11

 
Kategori
Deneme
 

Boş bir beyin şeytanın oyun alanıdır...

Duygularımız, umutlarımız, yarınlarımız, özlemlerimiz, mutluluğumuz bizleri çekemeyen insanlar yüzünden, sevgimiz yara alır, kırılır yüreğimizi kanatır bizi üzer… 

Biz bu aşkı Ferhat-Şirin gibi alenen yazamazdık, çizemedik, yazamadık .Fesat, dedikoducu, içten pazarlıklı, dost görünen, arkamızdan hançerleyen.. Birbirinin altını oyan, yalan yanlış sözler eden tanıyamadığımız, tanımakta da zorlandığımız bu yeni evrende.. 

Aslında; yaşadıklarımız bizim yüreğimizden gelen duygularımızdır..
Yürekten gelen bu duygularıda ; Şarkı, beste, öykü ve Şiirlerle dile getirdik. 

Bazen yazdığımız, sözlediğimiz sözleri de kendin bile anlatmakta çaresiz, yetersiz kaldık..

Bizlerin anlamakta zorlandıklarımızı, bizi hiç anlamayan insanlarıda anlatmak anlamsız gelir..Sadece boş boş dinlerler veya ayıp olmasın diyede okur gibi görünürler... Ne olduğunu bilmeden…Buna oldukca yabancıdırlar…

Zaman geçmiştir. Yeniden aşık olmuş yeni bir sevda kapını çalmıştır bile.. Anlamadan onu çok sevmişsindir.. Kaderdir bunu adı bir yerde..
Yaşam farklılığa bakmadan.. Aşktan, sevgiden söz edersin, ama bir türlü anlatamazsın, anlamak istemezler….Anlatmak istediğinin sendeki karşılığının ne olduğunu da bilmeden…

Çünkü;sevgi nedir bilmeyen insanların içine girmişsindir bir kere anlamadan…Onların tek düşüncesi, Yüksek bir kariyer, kariyerden önce gelen cok paralı bir cüzdan ve banka hesabıdır..Paran olmazsa yüzüne bile bakmazlar..Ne kadar kültürlü, yakışlı, kişilik sağibi ve tahsilli olsan bile, çizik yemişsindir onlarım nezdinde.. 

Onlar için;Lüks bir villa, altlarında, son model bir arabalar, jetleri, tanınmışların ve zenginlerin gittikleri kulüplere üye olmak gibi iyi bir yaşamdır tercihleridir… 

Kendilerini sözde ayak takımından soyutlamış, kendi cevreleri içinde kalan dışa açılmayan, parası dışında hiçbir özelliği olmayanların oluşturduğu, günümüzde:sadece maddi olanaklarının fazlalığına göre , kendilerine has yaşam tarzlarıyla herkesden farklı olduklarını sanan, parayla sıkıntıları olmayan toplum dan kopmus. Hatta ekmegin kac para olduğundan bile haberi olmayan, kendilerini elit tabaka gören, Sınıf farkına inanmış azınlık insanlar topluluğu.. 

Tabiki de böyle oluncada; Sevmek nedir aşk nedir bilmezler. Sevgi, aşk, gibi güzelliklerden yoksun kalıp, nasibleri alamamışlardır..

Aşk ve sevgi gibi laflar, onlar için lüzümsüz laf salatası gibi bir şeydir…Sözde Aşk ile meşkler arasında bilinmeyen okyanuslarda kaybolmadan yelken açarlarda haberimiz bile olmaz..Onlar için aşk, sevgi sadece günlük bir ihtiyac gibidir…

Ama bizim için aşk , sevgi yoğrulmuş , zaman zaman birbirini tamamlayan iki güzel anlamlı kelimenin ışığı altında, aşılmadık kıta, ülke , dağ, , ay, yıldız, deniz ve ulaşılmadık sahil, insanların acıları, hüzünleri, küçük de olsa mutluluklarını , şiir’lerimizde, öykü’lerimizde…Bizzat yaşadığımız dile getirmeye caba gösterdigimiz, bize göre cok büyük, bazılarına göre deger bulmayan, sevgi kırıntılarımızdır…

Nedir bizi bu hale getiren olumsuz düşünceler.. Ruhumuzun derinliklerinde içimizde, habersiz yaşayan bir duygunun yok olması…

Özlemle, özlemenin, bizlerde ayrı ayrı oluşan, olumsuz duygular da yarattıkları.

Böyle olunca da; Acaba bizde de, Bir anda olup biter mi, hiçbir zaman bitmez dediğimiz, sevgiler, büyük aşklar, özlemlerimiz.. Yüreğimdeki en yüce değer bildiğimiz sevgimiz ve aşkımız. Kin, öfke, kıskanclık, sevgisizlik zehirini bizlerede yavaş yavaş ele geçirir mi diyede düşünmeden de edemiyorum… Boş bir beyin şeytanın oyun alanıdır. Aşk’ı, sevgiyi ancak seni seviyorum demeyenler gerçekten tanıyabilirler.
.Bu gibi insalarıda Şeytan kabul edersek , sevgi dolu yüreklerimizi, Sizce ele geçirirlermi dersiniz??Sanmıyorum ama yinede olmaz da diyemiyorum… 

Hikmet Metin Çavdar....25.05.2011 Cumartesi..Saat:20.08 

 
Toplam blog
: 38
: 839
Kayıt tarihi
: 02.07.11
 
 

1952 yılında Bursa'da doğdum, uzun süre yönetlcilik ve Sendika Başkanlığı yaptım. Politika Gazete..