- Kategori
- Kişisel Gelişim
Boşlukta kalmak
Boşluk sıradan ama bir o kadar da derin bir sihir. Biz ana rahmi içinde boşlukta oluştuk. Kişiliğimiz ve "genetik bu" dediğimiz her şey orda oldu. Sonra doğum anında farklı bir boşlukta bulduk kendimizi. Annemizin memesine sarıldık. Bu anlardaki travmalar bilinçaltına kaydediliyordu. Sonra büyümeye başladık. Boşlukta kaldığımız bir çok an oldu. Boş kaldığımız anlarda vardı tabii. Boşlukları doldurmak için çabalarımız oldu. İçteki boşluğu farklı şeylerle doldurmaya başladık. Bu boşluğa aşklar, eğitimler, ihanetler, sevgiler, bebekler atmaya ve doldurmaya çalıştık. Bazen boşluğu kabul edip hiçbişey yapmadık. Ama o boşluk hep ordaydı. Ve bu çok normaldi.
İşte o an sordum. Neden doldurmaya çalışıyoruz? Halbuki Nefes almak ve kendi alanımızı yaratmak için o boşluğa ihtiyacımız vardı. Davranışlarımız, etki eden şeylere tepki vererek oluştu. Aslında bu etki ve tepki arasında sonsuz seçeneklerin olduğu bir boşluk var. Seçim özgürlüğümüz tam da burda. Her şeyi seçme özgürlüğümüz var. Bu korkutucu geliyorsa boşluk fena... Bu harika geliyorsa kendi seçeneklerini yaratım sürecin boşluğun içinde başlar...