Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '17

 
Kategori
Futbol
 

Bu İş Tudor İle Olur mu?

Bu İş Tudor İle Olur mu?
 

Igor Tudor


Galatasaray, bir sezonluk zorunlu uzaklaşmanın ardından dün gece Avrupa Arenası’ na yeniden döndü. UEFA Avrupa Ligi İkinci ön eleme turunda İsveç ekibi Östersunds ile karşılaştı.

Östersunds, tarihinin en büyük maçına çıktı. Çünkü ilk defa bir Avrupa kupası maçı oynadılar ve rakipleri bu kupayı daha önce almış olan Galatasaray’ dı. Bu yüzden şehirlerinde ve takımlarında ayrı bir heyecan ve motivasyon vardı. İsveç Ligi’ nin on dördüncü haftası oynandığı için Östersunds takımı formda ve maça hazırdı.

Ancak Galatasaray için aynı şeyleri söylemek pek mümkün değil. Henüz iki hazırlık maçı yaparak ve kadrosuna yeni isimler ekleyerek İsveç’ e giden Galatasaray’ın hazır olmadığını zaten tahmin ediyorduk. Ancak benim aklımı karıştıran şey teknik direktör Tudor’ un oynattığı oyun oldu.

Galatasaray maça çok etkisiz başladı. İlk beş dakika nerede ise ayaklarına hiç top değmedi. Ne bir pres, ne yardımlaşma, ne başarılı paslaşma… Bunların hiç biri yoktu. Belki Östersunds takımının da etkili atakları yoktu ama oyunun ilk yirmi dakikası Galatasaray’ a göre daha istekli ve arzuluydu.

Gazetelerden okuduğumuz kadarı ile bu sene koşan, önde pres yapan ve topun kendi takımında kalmasını sağlayan bir anlayış çizecek olan Tudor’ un takımını izlediğimizde, geçen seneden hiçbir fark göremedik. Yine defans ve orta saha bloğunda top gezdiren, karşı kale ceza sahası içerisine top taşıyamayan, taşıdığında ise isabetsiz paslar veren bir takım izledik.

İkili mücadelelerde ufak bir omuz darbesi ile yere düşen Selçuk İnan, aldığı topları panik halinde nereye vereceğini dahi bilemeyen ve şutları dağları döven Tola Ciğerci, bir iki kıvrak hareketten sonra topu karşı kaleciye teslim eden Yasin, sahada sadece ismi okunan Sinan…

İdmanların ve ilk iki hazırlık maçının en iyi oyuncusu Garry Rodrigues sahada hiçbir varlık gösteremedi. Onun arkasında oynayan Carol yaptığı pas hataları ile izleyenleri kızdırdı.

68. dakikada yediği ilk golden sonra Galatasaray’ ın saldırmasını bekledik. Ancak santra yapıldıktan sonra o ana kadar karşı ceza sahasında ayağında birkaç top tutabilen, aldığı toplarda sürekli kaleyi düşünen Gomis’in çıkıp, yerine Eren’ in girdiğini gördük.

O dakikadan sonra Östersunds takımı geriye çekildi ve Galatasaray biraz baskı kuruyormuş gibi göründü. Ancak tam ihtiyacımız olduğu anda Gomis sahada yoktu ve Eren ayağına gelen topları ezdi.

Şu Galatasaray takımını, kahvede çay, okey muhabbeti yaparken yakalayıp maça çıkarsan bu kadar kötü ve isteksiz oynamaz. Oynamamalı. Tamam sezon daha başlamadı, tamam takım hazır değil ama iki pas bile yapamayacak kadar acizmisiniz siz yahu.

İnsanın aklına, ‘’ Madem yine top dolaştırıp ağır ağır karşı kaleye gitmeye çalışacaksın, Sneijder’ ın suçu neydi be kardeşim?’’ sorusu da gelmiyor değil. En azından araya bir iki top atıp, ileri uçtaki oyuncuları kaleci ile karşı karşıya pozisyonda bırakabilirdi. Ya da en azından isminin büyüklüğünden dolayı en az iki adamı sürekli meşgul edebilirdi.

90+2 de ise Östersunds takımı yakaladığı bir kontra atak ile durumu 2-0’ a taşıdı. Bu gol öyle bir goldü ki, golü atan Hopcutt Galatasaray savunmasını ve özellikle yeni transerlerden  Maicon’u  bir sağa bir sola yatırarak topu kaleci Muslera’ nın  yanından ağlara gönderdi.

Yediğimiz ikinci golden sonra kameralar Tudor’a döndü. Görüntüsü hiç de hoş değildi. Çenesini eline dayamış kara kara düşünüyordu. Düşünecek bir şey yok hocam. Henüz mantaliteyi değiştirememişsin. Ağzın laf yapmış ancak icraata geçirememişsin. En sonunda da ilk on birinin değeri  55.500.000 Euro olan Galatasaray’ın, değeri  4.100.000 Euro olan Östersunds karşısında 2-0 mağlup bir şekilde İstanbul’a dönmesini sağlamışsın.

Allah korusun önümüzdeki hafta rövanş maçında Galatasaray turu geçecek bir sonuç alamaz ise, şu ana kadar 25.000 kombine satan Galatasaray’ ın taraftarının önünde hiçbir özrünüzün geçerliliği kalmaz. Tudor’ da valizini toplar ve o akşam direkt memleketine gitmek durumunda kalır. Olan da cefakar taraftara olur ve umutla girilen bir Avrupa sezonu daha başlamadan bitmiş olur. Bekleyip görelim.

 

 
Toplam blog
: 21
: 310
Kayıt tarihi
: 10.05.14
 
 

İstanbul Burgazada doğumluyum. Sakarya Üniversitesi Turizm Otelcilik ve Anadolu Üniversitesi İşle..