Bu mudur eşitlik

Türk milli eğitim sisteminin en önemli eksikliklerinden bir tanesi de eğitimde fırsat eşitliğidir. Şimdi bizim ülkemizde fırsat eşitliğinden bir zerre dahi bulamadığımızı anlatacağım.

Fizik dersi bilindiğin üzere doğa bilimleri ile ilgili bir ders olup, temelde determinist bir mantık içerisinde ve daha çok somut deneylerle kavramların öğretilmesi kolaylaşıyor. Aslında deneysel yöntemler eğitimde özellikle doğa bilimlerini anlattığımız fen ve teknoloji derslerinde daha çok önem arz etmektedir. Çünkü bu dersler bugünkü nükleer enerji, nükleer tıp, genetik mühendisliği gibi daha aklımıza gelmeyen birçok bilimsel çalışmaların temelini oluşturmaktadır. Ve bu yüzdendir ki bu tarz derslerin eğitimi verilirken de mümkün olduğunca daha bilimsel yöntemler kullanmak önemlidir.

Fakat işte eşitsizliğin başladığı nokta da burada maalesef. Çünkü bugün devlet okullarının imkansızlıkları yüzünden öğrenciler bırakın deney yapabilmeyi deney yaptırabilecek eğitimli hocayı bulamıyor. Oysa kolejlerde deney bir kenara hoca alımlarında bile yüksek lisans veya doktara yapmış hocaları tercih eder duruma gelmiştir. Acaba eğitim politikasındaki ağır bürokratik yapının verdiği bir şey mi bilmiyorum ama dünya da kapitalizm bu kadar hızlı bir şekilde okullardaki eğitimin içine bile girmişken, devletin yetkili bürokratları ve vatandaşların oyları ile bulundukları makama gelen seçilmişleri bu konuda neden bu kadar duyarsız kalıyorlar. Soruyorum bu devletin yetkili makamlarına, acaba bu ülkede bu devlette uygulanan eğitimde eşitlik olduğunu düşünüyor musunuz?

Parası olanların herşeyi yaşamaya mükafatlandırıldığı bu dünyada önemli olan, hak ettiği halde gerçek değerlere erişemeyenlerin, devlet tarafından desteklenerek, devletin de en az özel okullar kadar imkan sunarak bu öğrencilerin eğitim hayatında başarılara imza atması sağlanmalıdır.

Evet eğitimdeki fırsat eşitliğindeki sorunları buraya saymakla bitecek olduğunu düşünmüyorum. Çünkü sınavlarla dolu bir ülkede bu eşitsizliği ne derece ve nasıl koşabiliriz. İmkanı olanların özel ders alabildiği özel okullara gidebildiği ya da özel üniversiteler gidebildiği hatta yurt dışında paralı okullar gidebildiği…. Daha yazmadığım onlarca sorun. Bu sorunun çözümü olarak sadece devletin bürokratlarına değil ülkenin yetişmiş bütün insan gücüne ihtiyacı vardır. Özellikle sermaye sahibi insanların ellerini vicdanlarına koymaları değil sadece ellerini bu işin çözümü için gerekli projelere imza atmalıdır. Eğer daha çok üretim ve daha çok tüketim ve daha çok ihracat istiyorsak bu ülkenin Van’ın Başkale ilçesindeki bir öğrencinin de bilgilerin ve yaşadığı tecrübelere ihtiyacımız vardır tıpkı Kadıköy’de özel bir okulda okuyan Bağdat caddesinde gezip Fenerin maçlarına giden insanlarıma ihtiyaç olduğu gibi.

Çözüm bizler gibi bizler olmayan ötekilerinde insan olmadığını unutmamamktadır.