Bu Ülkücülerden korkulur, azizim!

Kamuoyundaki algıya bakarsanız, içinde en az “demokrasi” barındıran parti MHP’dir. Önyargı sahipleri partiyi, âdeta, bir askerî birlik zanneder. Emirler tepeden verilir, hiç kimsenin söz hakkı yoktur ve herkes “başbuğ”un buyruklarını uygular.

Milliyetçi Hareket Partisi, bir nazi partisi, bir Hitler partisi olmadığını dünya-âleme ispat etti. Öyle bir ispat ki örneği Türk siyasî tarihinde olmadığı gibi, dünya siyasî tarihinde de zor bulunur.

MHP’nin “büyük kongre”si, yani ülkenin her yerindeki temsilcileri, önlerine konan akıl almaz engelleri aşarak partinin kaderine hâkim oldular. Parti yönetimini değiştirecek adımları attılar.

Bu, hakikaten dünya siyasî tarihine geçecek bir olaydır. Bu, bütün diğer partilere örnek olacak bir olaydır. 71 yıllık çok partili demokrasimizde bir dönüm noktasıdır. Bundan böyle, partilerde “lider sultası” kolay kolay kurulamayacak, var olanlar da yıkılacaktır.

Zaten, başka türlüsü de beklenemezdi… 71 yıllık bir demokrasi birikimi geriye götürülemez, demokrasinin daima gelişmesi, ileri gitmesi beklenir ve gerekir. Demokrasinin geliştirilmesinde, 71 yılın en uzun adımını, kendilerini tanımayanların hiç beklemediği bir şekilde Ülkücüler attı.

Kongreyi takip eden Yavuz Selim Demirağ, “Delilerin devrimi”demiş. Tam oturmuş. Evet, “Delilerin devrimi”… Devrimciliğe karşı oldukları zannedilen “deliler”in devrimi… Bu deliliğin nasıl büyük ve yapıcı bir enerji olduğunu bilmek için o “deliler”i tanımak lâzım. Vatanı, milleti, bayrağı, ezanı, maziyi, hatta demokrasiyi karşılıksız sevmenin deliliği… Demokrasiye sahip çıkmanın kararlılığı…

Ülkücülerin bu sevdasından,

Bu kararlılığından korkulmaz mı?

Korkuyorlar, tir tir titriyorlar…

x   x   x

İyi ki varsınız…

Olumlu manâ da sizden korkulur!

Bu ülkenin kaderine ancak siz sahip çıkar, yanlış hesapları ancak siz düzeltir, oyunları ancak sizin sevdanız ve kararlılığınız bozar.

Ülkedeki eksik demokrasiyi de ancak siz tamamlayabilirsiniz. Engelleri aştınız, demokratlara çok geniş bir yol, bir “ana” yol, bir “çevre yolu” açtınız.

Kutluyorum sizi…

Seviyorum Ülkücüleri…

x   x   x

Faydalı Bilgiler: Anadoluculuk

Anadoluculuk, hem bir ilimcilik hem kalkınmacılık hem ahlâkçılık ve maneviyatçılık hem de felsefî anlamda Türk hümanizmasını gerçekleştirecek bir ideoloji ve toplumsal harekettir. Burada yeni tarz bir milliyetçilik savunulmaktadır. İlk Anadoluculuk hareketi 1923-1925 arasında Mükremin Halil Yinanç ve onun çıkardığı Anadolu dergisi etrafında oluşmuştur.

AÖF, Türk Siyasal Hayatı, S.125