Bu yaz ada bizimle idi!...

Bir toplantı daha geldi… Geçti… Ve biz bir tatlı anı da Büyükada’dan yükledik dağarcığımıza… Ama ne tatlı anılar onları ancak toplantılara katılanlar bilebilirler… Hep söyledim, yine söylüyorum, yeni katılan arkadaşlarımızı tanımak öyle büyük bir hoşluk yaratıyor ki, bir ara şöyle bir bakındım etrafıma, herkes nasıl da kaynaşmış, yüzlerinde mutluluk, sohbet edenler, gülüşenler, sanki kırk yıldır tanıyormuşçasına… Çok sağlam dostlarım var blog camiasından ve olacak da biliyorum… Doyamıyorum bu toplantılara öyle lezzetli tatlar bırakıyorlar ki dimağımda bir sonrakini iple çeker oluyorum… Sırada İnönü var rahmetli anneciğimin ikinci ölüm yıldönümü 22 Haziran… Cuma akşamından yola çıkıp Cumartesi katılıp gecesinde dönmeyi planlıyorum kısmet olursa…

Tüm katılan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, çağrıma uyup beni kırmayıp geldiler… Sağ olsunlar var olsunlar… Bu toplantımız katılan her bir birey ile güzelleşti, her bir birey ayrı bir güzellikti görmenizi isterdim… Sadece isimlerini yazacağım gelen arkadaşlarımın, hepsini yüreğime yerleştirdim, ben de onların yüreklerindeyim biliyorum… Üç çocuğu saymazsak kırk bir kişiydik, katılım patlaması yaşadık, konuştuk, coştuk, eğlendik, güldük… Sağlam dostlukların temelini attık… Kirk bir kere maşallah demek istiyorum sayımıza istinaden...

Sevgili Sabiha Rana, her toplantıda yaptığı zarifliğini burada da gösterdi… Toplantının en hararetli anlarından birinde telefonumdan arayarak hepimize sevgilerini ve meleklerinin öpücüklerini gönderdi. Kocaman Çekmece’de buluşma projesini bekliyor teşekkür ediyoruz bloğumuzun Çingen’i Sabiş’ine…

Sevgili İlyas Bayram telefonla selam ve sevgilerini gönderdi zarif bir davranışla zaten aklımızdaydı kendisi…

Sevgili Alev Meisel bir gün önce telefonla arayıp tüm katılanlara sevgilerini göndermişti, (özellikle karga’ya ilettim mesajını) tüm arkadaşlarım memnun oldular, sağ olasın, çok zarifsin Alev’cim…

Sevgili Celal Çelik, aramızda olmanı isterdik ama evinde tadilatın varmış senin de güzel dileklerini aldık, mutlu olduk…

Sevgili Feyhan kursu varmış gelememiş, bitince aramış Özlem’i aramıza katıldı kendisi dilekleriyle…

Sevgili Yekruseha (Yıldız) taa Karadenizlerden mesajıyla katıldı aramıza sağ olsun…

Ve katılan dünya güzellerini aşağıya sıraladım, bu kadar güzellik bir araya gelince muhteşem bir tablo oluştu.

Cumartesiden konaklamalı gelenler:

Sema Şener

Neşe Evrim

Ömer S.Çetin

Leyla Önder

Özlem Baki (beenmaya)

Özlem’in Ereğli’den gelen arkadaşı Enes

Cansın Erol

Çalışkan Adem

Aslan İlhami

Adem’in arkadaşı Tiger

Ebru Erdem (cansin) ve oğlu

Bülent Göncü

Yeşim Koç

Güher ve kızı

Zeynep G. Kibaroğlu

Kendimce (Hülya)

Rosemoon (Gülay)

PAZAR günü katılanlar :

Dilek Ç.

Sema Çürük

Nilgun

Meral Yağcıoğlu, babası ve yeğeni

Karga (Koray) ve kız arkadaşı (Alev’in deyimiyle kargaliçesi) Selen

Ruksan İldan

Gül’ün içinden (Gül) ve eşi Serhat (İki oğulları)

Güzaltı (Nazan)

Sessiz çığlık (Yüksel)

Yağmur zamanı (Sema) ve kocası Mehmet

Bahtsız Juliet

Matilla (Atilla bey)

Kevser Şekercioğlu Akın ve kızı

Murat Kocaadam (Halit bey)

Mamut (Celal bey)

Zeki Etferat ve eşi

Zeliha Bekoğlu

Ben profesyonel bir organizatör değilim, arkadaşlarımla bir arada olmak, yeni arkadaşlarla tanışmak amacıyla bir öneride bulunmuştum. Önce piknik dedik, hava muhalefet etti. Arkasından 23 Nisan’da Büyükada’ya gidince bir anda buraya çevirdim rotayı. Çok da isabet etmişim, herkesin kolayca gelebileceği ve keyif alacağı bir mekandı Ada… Sonra bir gün yetmez isteyenler gece kalabilsinler diye uygun mekan araştırdık. (özellikle Neşe uzak yoldan geleceği için ona yönelik düşünmüştüm, sonradan Bursa ekibi de dahil olunca şart oldu) Ufak tefek aksaklıklar olduysa da arkadaşlarımın da yardımlarıyla üstesinden geldik. Farkında olmadıklarım da olmuş ise de amatörlüğüme verin, affınız ola…

Bana gerek fikir, gerek moral anlamında destek olan Neşe Evrim (özellikle şu hali gözümün önünden gitmiyor: -Semaaa… -Efendim Neşecim, gözlerini yumup açarak yani gel işareti yaparak beni yanına çağırması, toplantımızın güzel geçmesi için fikirler üreterek aklıma gelmeyen incelikleri kulağıma fısıldaması, birlikte karar verip uygulamaya koymamızı unutmam mümkün mü, canım arkadaşım katmerlenip artıyor sevgim her toplantı sonrasında), Özlem Baki, Leyla Önder, Cansın Erol, Çalışkan Adem'e ve her ha deyince yanımda olan, özellikle hesap işlerinde (mekan işletme geçmişi olduğundan) büyük yardımını gördüğüm hocam, patronum, can dostum sevgili Ömer Sabahattin Çetin’e yürekten teşekkür ediyorum…

Geçirdiğimiz iki gün de adada hava muhteşemdi, isteyen arkadaşlarımız denize de girdiler. Cumartesi günü gece konaklamalı gelen arkadaşlarımıza (on sekiz kişi) Pazar günü belirli aralıklarla katılan yirmi üç arkadaşımız da eklenince keyfimize diyecek yoktu doğrusu… Tesis yapı olarak epeyce eski yıllarda yapılmıştı. Adalar nadide ve hepimizin bildiği üzere pahalı bölgeler, tesis sayısı az olduğundan bu tesisi beğenmedik başka bir yere gidelim demek olmazdı. İmkanlar çerçevesinde bize en iyiyi sunmaya çalıştılar. Neşe’mle birlikte fiyatta pazarlık yapalım diye masaya oturunca, mekan sahibi Barbaros bey istediğiniz fiyatları siz yazın ben kabul edeceğim diyerek bize büyük bir jest yaptı. Ufak tefek aksaklıkları sevgi çerçevesinde aramızda hallettik. Barbaros beye ve tüm çalışanlara, özellikle her istediğimizde bize canlı müzik yapan Turgut Oksay’a teşekkür ediyorum.

Her biri ayrı bir güzellik olan dünya tatlısı arkadaşlarım… Daha nice güzellikler yaşayacağız birlikte. İyi günümüzü olduğu gibi kötü günümüzü de paylaşacağız… Yazılarımızı okuyup yorumlar yapacağız, bazen hem fikir olacağız, fikir çatışmalarına gireceğiz bazen de… Toplantılarımızda bir araya gelip özlem gidereceğiz… Dilerim Milliyet Blog hep var olur ve biz bunları her daim yaşarız…

Sevgilerimle…

<ı>