Yaz sezonunda 12 sıfır kilometre dizi yayına girdi.

Kanal D'nin ufak bir tatilden sonra tekrar ekrana getirdiği "Adı Efsane"yi de eklersek, sayı 13'e çıkıyor.

Kanal D dört, Fox TV üç, Star TV üç, Atv bir ve Show TV iki dizi ile yaz sezonunu geçirdi.

Eli kulağında yayına çıkacak yeni projeler var ama artık onları yaz değil, Eylül sezonundan sayıyorum.

Hadi gelin şöyle bir kanal kanal bakalım; kim ne yapmış, kim iyi çalışmış, kim baştan sağmış, kim çok iş yapıp az başarı elde etmiş...

Yaz sezonun en zayıf kanalı; Atv oldu!

Sadece Kanatsız Kuşlar ile tüm yazı geçirdiler.

O da muazzam bir proje mi?

Değil.

Reytingleri harika mı?

Hayır.

Herhalde otuz kere falan yazmışımdır; olayı bol ama gerisi fena ötesi bir dizi Kanatsız Kuşlar.

Bu nedenle de reytinglerde hep 5'in altında kalıyor.

Ya ATV'nin drama departmanı kış sezonunda yaz sezonunu hiç hesaba katmadı ya da kanalın stratejisi bu.

Ama genel olarak ATV'nin renksiz bir yaz geçirdiği ortada.

Sondan ikinci sırada, Kanal D yer aldı! 

Yaz sezonunda en çok yeni diziyi  yayına sokup, dişe dokunur bir proje ortaya koyamadıkları apaçık ortada.

Hani insan dört diziden hiç değilse  birinde ortalığı yakıp yıkar.

İki Yalancı, Adı Efsane, Çocuklar Duymasın ve son olarak da Meryem...

Bu dört dizi içerisinde en elle tutulur olanı "Meryem" oldu ki, o da bence çok başarılı bir dizi değil.

Evet, son hafta reyting açısından iyiydi ama karşısında bir tane bile elle tutulur iş yoktu.

Yani Meryem birinci olmayacaktı da kim olacaktı.

Sonra İki Yalancı gibi bir diziyi, kağıt üzerinde beğenmek bile benim için bir fiyasko.

Bu arada dizinin reytingleri de kötü gidiyor.

Ve Çocuklar Duymasın...

Karşısında bir tane bile dizi olmamasına rağmen 5'in altında reyting alıyor.

Bakalım kış sezonunda ne yapacak?

Tabi bir de Adı Efsane var ki, dizinin tüm dengeleri ile oynandı.

Önemli oyuncuları gitti.

Yerine gelenler olsa da, gözler ister istemez  eski oyuncuları aradı.

Bence Adı Efsane'yi bir daha yayına sokmamaları gerekiyordu.

Sonuç olarak, hırs yap ve onca diziyi yayına sok ama bir tane bile fenomen çıkarama.

Yayınladığın diziler de ancak karşında dizi kalmayınca birinciliğe oturabilsin.

Hayal kırıklığı.

*** Meryem'in bu hafta 4 bölümü yayınlanıyor. Beklentim 5. bölümden sonra hızlı bir toparlanma yaşaması. Bazı değişiklikler olduğunu yazmıştım. Bu haftayı da es geçiyorum ama  5. bölümden sonra fikirlerimi paylaşacağım.

Üçüncü Sırada Show TV var!

"Kalp Atışı'na rağmen üçüncü Show TV mi" diyenleri duyar gibiyim.

Evet, Kalp Atışı, 6 reyting ile cuma günleri gerçekten alkışı hak ediyor.

Hoş, Ali Asaf ile Eylül'ün parkta yarış yapmaları, Eylül'ün hastanede su şakaları falan derken, dizi beni baymaya başladı net bilgi.

Hani, Kore dizilerindeki gibi, hastanedeki erkek doktorların eğlenmek için birbirini gıdıklayacaklarından falan korkuyorum.

Mesleki sahneler de beni hala ikna etmiyor.

Ama sonuçta başarı reytingse, karşısında Şevkat Yerimdar gibi yaz sezonun rekorunu kırmış bir dizi varken, 6 reyting alabilmek muazzam bir başarı.

Ancak...

Show TV'yi benim için üçüncü sıraya atan en önemli etken "Rüya" dizisi oldu.

Bu tip, kadın kavgası ve kumpası üzerinden yapılan dizilerden fena halde sıkıldım.

"Sözde zavallı" ana kadın karaktere sahip, garip melodramlardan da içim kalktı.

Rüya bence sezonun en kötü projelerinden biri.

Kalp Atışı'nı yayınlayan bir kanalın, nasıl olup da Rüya gibi bir projeyi aldığına inanamıyorum.

Hani kadın hikayesi, melodram yapılabilir ama Rüya gibi kötüsü de bence yapılmamalı.

Yaz sezonunun ikincisi Fox TV!

Hemen söyleyeyim sezonun en başarılı dizisi, kesinlikle ve de kesinlikle Şevkat Yerimdar oldu.

Reyting listelerini sildi süpürdü.

Rekor kırdı...

Daha ne denilebilir ki?

Hem de karşısında sezonun reyting karnesi açısından ikinci sırada yer alan dizisi, Kalp Atışı varken.

Gelelim Deli Gönül'e.

Yayınlandığı ilk günden beri söylüyorum, ben Deli Gönül'ü seviyorum.

Evet, son iki bölümdür biraz yalpalıyor.

Beklediğim açılımları yapamadılar.

Dolayısıyla da karnede düşüş söz konusu.

Bu şekilde yazdan kışa geçse de, uzun soluklu olmayabilir.

Bir hamle yapmalarını bekliyorum, gelecek mi hep beraber göreceğiz.

Ve Bu Sayılmaz.

Kendisine Fox TV'nin ortalamasını ciddi anlamda düşüren proje de diyebiliriz.

Son anda geldi, keşke gelmeseydi.

Bu Sayılmaz ile ilgili fikirlerimi, önceki yazılarımdan biliyorsunuz.

Zaten bu hafta itibariyle de dizinin yayın saati değişti.

Bu akşam Fox TV önce Şevkat Yerimdar'ı, sonra da Bu Sayılmaz'ı yayınlayacak.

Çekilmiş, hazır bölümleri bitirilmeye çalışılıyor.

Kaldırılacağını 18 Ağustos tarihli yazımda yazmıştım.

En başarılı kanal, Star TV oldu!

Dolunay, Ateşböceği ve Çember...

Önce Dolunay...

İyi gidiyor.

Kendi kitlesini yarattı.

Sadece ana karakterleri değil, yan karakterleri de sevilen ve konuşulan, sezonun tek dizisi.

Bazen hikaye olduğu yerde sayıyor, bir türlü ilerlemiyor ama bu hafta Deniz'in devreye girmesi ritmi arttıran unsur oldu.

Bu ritm önümüzdeki bölümlerde daha da artacak.

Zira daha önce yazmıştım, Deniz Nazlı'ya olan aşkından, sağduyusunu kaybedip taraf değiştirecek.

Bu kaçınılmaz.

Yani hikaye Deniz sayesinden daha iyi çalışacak.

Açıkçası senaryo stratejisini de çok sevdim.

Zira bunca zaman Deniz'e negatif hamle yaptırmayarak, önce herkese Deniz'i sevdirdiler.

Bu sayede Deniz ete kemiğe büründü, taraftarları oldu ve Nazlı'ya duyduğu aşk da inanılır hale geldi.

Dolayısıyla yapacaklarının sebepleri anlaşılırlık kazandı.

Şimdi yapılan hamlelerle Dolunay'ı çok daha keyifli bir hale getirecekler.

İlk bölümden itibaren aşk yaşaması istenen ana karakterlerin arasına; salt kötü, karikatür bir karakter sokmayan Kule Dibi Senaryo Ekibi'nin ellerine sağlık.

Ekip üyelerinin isimleri de yazalım ki bilinsinler;  Ayşen Günsu Teker, Fikret Bekler ve  Elif Özsüt

Ve Ateşböceği...

Daha önce yazdım, dizide toparlanma amacıyla yapılan hamleleri seviyorum.

İyi yönde bir çaba var.

Ancak hala olay yaratmada sıkıntıları  var.

Bu nedenle de dizi sıkça, evcilik oynanıyormuş havasına bürünebiliyor.

Karne açısından son hafta bir düşüş yaşasa da dizi reyting açısından iyi gidiyor.

Ve oldukça büyük bir hayran kitlesi oluşturduğu da aşikar.

Gelelim Çember'e...

Bence sezonun en radikal girişimiydi.

Polisiye dizi hayranı olarak ve bu türdeki dünyada yayınlanan neredeyse tüm dizileri takip eden biri olarak, Çember'in benim dişimin kovuğuna gitmediği ortada.

Ancak yaz sezonu için farklı bir girişim olması nedeniyle, projeye pozitif yaklaşıyorum.

Bazı haftalar karneleri iyi gelse de sonlara doğru ciddi düşüşler yaşadı.

Yeni sezonda yeni bölümleri ile ekrana gelecek.

Çalışmalar başladı...

Okuma provaları bitti, çekimler start verdi.

Umarım yeni sezonda; daha iyi, merak uyandıran ve sonuçları tahmin edilmeyen senaryolarla ekrana gelirler.

Sonuç olarak...

Star TV, başarı ortalaması olarak daha çok zirveye oynadı.

Bir dizisi çok iyi, bir dizisi çok kötü kıvamında ilerlemedi.

Bir standart yakaladı ve o standartta da devam etti denilebilir.

Bu nedenle de benim için Star TV birinci sıraya oturdu.

Bakalım Eylül itibariyle yeni giren dizilerle birlikte, neler olacak?