Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '16

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bugüne not: Unutma hiç kimse ve hiçbir şey vazgeçilmez değildir

Bugüne not: Unutma hiç kimse ve hiçbir şey vazgeçilmez değildir
 

İlk sayfasını temiz olarak açtığın "Yeni yıl" defterine yazılan ilk not: 01.01.2016

İyilikten maraz doğar mı? Doğarsa kimlere, doğmazsa kimlere...

Neler kalmalı, neler atılmalı, verilmeli, satılmalı? Kimler in, kimler out... Liste hazır...

Hak etmeyene ve senin gibi doğru tüketmeyene israf etme: iyi niyetini, merhametini, sevgini, enerjini, zamanını ve en önemlisi kendine olan saygını...

Bunu başucuna bir not olarak as ve her güçsüz, yalnız ya da çaresiz hissettiğinde veya birileri seni davranışları ile değersiz hissettirmeye çalıştıklarında önce bir nefes al, sadece bir dur, serbest bırak ve silkelen yeniden...

Eski, senin enerjini tüketen olumsuz duygu, düşünce ve davranışlarını artık bırak, yolla gitsin. Yerine olumlu düşünce, duygu ve davranışları koy.

Bırak korkularını, senden akıp gitsin. Bırak yıllarca bastırdığın ve seni esir eden duygularını… Özgürleş ayağına dolanan geçmişinden…

Güçlü değerlerin olsun ve her zaman, her koşulda o değerlerinle ayakta kal.

Bırak geri dönüşü olmayan yatırımları, yolla gitsin;  o kadar enerjin zamanın varsa sen önce kendine yatırım yap; sonra da bu yatırımı hak edenlere…

Sen kendine değer vermedikçe, karşına hep sana değer vermeyen insanlar gelir.

Birilerinden darbe aldığında, üzülüp kahrolduğunda acaba buna sen mi müsade ettin de oldu? Çizgini ne kadar çiğnemelerine izin verdin; sen dik durabildin mi?

Birilerini yargıladığında ya da birilerinin yaşadığına kötü bir söz söylediğinde; bir gün gelir aynı olayları senin de yaşadığına tanık olursun.

Ne zaman duygusal bir beklenti içine girmezsin işte o zaman istediğin şeyler kendiliğinden sana gelmeye başlar.  

Mutluluğunu bir olaya, bir insana fazla odaklama; bu tarz mutluluklar geçicidir oysa senin aradığın geçici mutluluklar değil. Olması gereken şu: Senin kendi varlığınla, kendinle mutlu olman;  mutluluk bu, işte bu kadar basit...

Birilerinin çıkıp senin eksik parçalarını tamamlamasını bekleme; senin kendinin bile tamamlayamadığın eksik parçalarını kim, nasıl tamamlasın? Önce sen yarım olma; kendin içinde tam ol.

Kendi sınırların ve çevrene yansıttığın tutarlı prensiplerin olsun ki; başkaları senin çizgini geçip seni yoramasın.

İlerlemeni ve başarmanı engelleyen ya da moralini düşürebilecek sen yapamazsın, beceremezsin diyen herkes ve her şeyden uzakta kal. 

Şu bir türlü içinden çıkamadığın  ama seni mutsuz eden konfor alanından artık çık ve değişimin başlat artık. Bekle ve gör değiştirdiğin her şey sana nasıl geri dönecek… Kendime güveninin her AN arttığını rahatlıkla göreceksin.

İşte o zaman sen gerçekten değiştiğinde; sana artık yarım insanlar, yoran olaylar gelmeyecek. 

Değerini bilmeyenler gelmeyecek.

Seni yarı yolda bırakanlar,  aldatanlar, yalan söyleyenler, arkandan kuyunu kazananlar gelmeyecek.

Sana hak ettiğin değeri veremeyenler gelmeyecek.

Sana başarısızlık gelmeyecek.

Sana bereketsizlik gelmeyecek.  

Baş ucuna koy bu notu; insanın kendisinden başka kendisini kurtaracak ya da yaşadığı hayatın dışına taşıyabilecek başka biri yoktur. Her şey aslında insanın “Ben” olabilmesinde biter. Başka bir “Ben” yoktur çünkü…       

Unutma hiç kimse ve hiçbir şey vazgeçilmez değildir, böyle olduğunu sanan da senin için doğru insan değildir; gün gelir kalmaması gereken eş gider, sevgili gider, dost gider, iş arkadaşın gider, komşun gider; ama her zaman geriye bir tek sen kalırsın (bir de gerçek ailen)... Gerisi, kalanı detay, fasa fiso…

 

Yeşim Buyurgan

Yaşam ve İlişki Koçu, Eğitmen

 

*Telif hakları gereği isim ya da link belirtilmeden kullanılamaz. 

 
Toplam blog
: 92
: 4767
Kayıt tarihi
: 10.11.10
 
 

İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü'nden Kimyager olarak mezun olmuştur. 1996-1997 yılları ..