Buldan İşi Tılsımlı Gömleğin Romanı Olursa

Yazar arkadaşlar bilir, her kitap bir doğum sancısıdır yazan yürekler için. İzmir kitap fuarına giderken değerli yazar arkadaşım Serhan Keserlioğlu'nun projesinden bahsetmesiyle gündemime düşen bir çocuk siluetiydi bu kitap. Hatta yol boyunca heyecanla bir fragman çabası içerisine girmiş, ayrıca filmografik bir halde yazılması gerektiği üzerinde uzun uzun konuşurken. Fuar alanına ne zaman geldiğimizi Denizli'den İzmir'e yolculuğun bu kadar kısa sürüp sürmediği konusunda da şakalar yapıp gülüşmüştük.

Uzun bir yazın ve kurgu sürecinden sonra, heyecanımı bastırmak istesem de kendimi tutamamış, kitabın yazarın eline geçtiğini öğrenir öğrenmez, merakla telefona sarılmış "o romanı istiyorum" demiştim. En kısa zamanda roman bana ulaşmıştı. Haliyle Serinhisar'ın başka hiç bir yeri aratmayan ayazında bu roman iyi gidecekti. Kahveler hazırlandı, sobalar yakıldı ve kitaba başladım. Sobanın çıtırtısı ile birlikte bir heyecan aldı beni ki, sormayın gitsin. İçine çeken bir kurgusu vardı, sürükleyici ve yormayan bir anlatımla, Türkçeyi yerli yerinde kullanmıştı yazar. Tabi Emre kardeşimle birlikte yazmışlardı ve bir çalışmada birlikte olup tek elden bir eser çıkarmak günümüz coğrafyasında gerçekten büyük bir başarı. Hele ki konu Genç Osman'ın ölümü, Buldan işi tılsımlı bir gömlek olunca, ortaya çıkan eserin ne kadar muntazam bir yapıyla okura anlatıldığı ilk dikkati çeken unsurlardan biri oluyordu.

Tarihi kitapları okurken ağır terimlerden ziyade mekanları anlatımının sadeliği o kadar güzeldi ki, beni resmen sarayda bir seyahate çıkarırken, Yedi karakterinin maceraları ve daha birbirini izleyen nice macera dolu bir yaşantı kitabı elimden bıraktırmadı. Her seferinde bunun gerçek bir anlamda memleketin tanıtımı için mükemmel bir konu olarak ülke gündemine taşınabileceğini umut ettiğimi de belirtmeden geçemedim sayın Keserlioğlu'na. Dolcevita yayınlarından çıkan bu kitap arka kapak yazısıyla da beni okumaya itti aslında. Hikaye bildiğim bir hikaye olmasına rağmen kurgudaki ustalığı da tasarımıyla birlikte gösteriyordu.

"İnandığı doğrular ve milleti için ölümü göze almış genç bir sultan.

Kendi hayatını sultanı için düşünmeden feda eden bir veli.

Çocukluğunda kaybettiği masumiyeti ve merhameti arayan bir katil.

İhtirasları uğruna devletine ihanet eden bir paşa.

Kandırılmış bir halk.

Ve zerinde, kurumuş kanıyla beraber, şehit sultanın ahını da taşıyan esrarengiz bir gömlek.

Tarihini unutmuş bir millet, unutulmaya mahkumdur!""

İç tasarım olarak bölümlendirilmesi, her bölümün insanın ufkunu açacak güzel sözlerle desteklenmesi o kadar hoşuma gitti ki, maceradan, kurgudan daha güzel olan tarafı sırf başlıklarının bile bir zincir misali ardı sıra beni çekmesi oldu. Saatlerce üzerinde düşümdüğüm sözlerin yanında artık macerada gizli bir karakter, sessiz bir yolcu olarak yol almak bana kaldı. Aslında bu kadar başarılı olması, senaryoyay uyarlanabilir yakınlıkta yazılması, film sektörü içinde harika bir veri oluşturuyor. Bence yıllarca sinema sektörü içinde yer alan biri olarak, bu eser en kısa zamanda çekimleri Denizli Buldanda başlayan haliyle sinemaya uyarlanmalı ve bir Denizlili olarak inşaallah beyaz sahnede herkes izlemeli diye düşünüyorum. Tarihine sahip çıkmak adına da önemli bir eser olan "Tılsım", SerhanKeserli Oğlu ve Emre Şerif Turgut kaleminden çıkan Tarihi Roman niteliğindeki bu kitap; 376 sayfa olarak, karton kapak, kitap kağıdı baskısıyla sizleri hem mükemmel bir keşfe, hem tarihin ortasında hayalgücünü zorlayan bir maceraya davet ediyor. En kısa zamanda "Tılsım"ınıza kavuşmanız dileklerimle.

BAKİ EVKARALI

http://www.facebook.com/bakican

http://www.facebook.com/yazarbakican

http://www.instagram.com/senaristbakican