Burası Muş'tur...

Asıl korkulan şimdi oluyor. Terör örgütüne bu kadar kucak açılırsa, DTP demokrasi adı altında halkı sürekli kışkırtırsa ve Türk halkının milli duygularıyla sürekli oynanırsa olacağı buydu.

Bu olayı kimse destekleyemez, yapılan yanlıştır; kimse kendini hukuk yerine koyamaz. Diğer yandan insanların malına, canına bir tehdit varsa, Türk bayrağı taşıma provokasyon olarak kabul ediliyorsa ve ortada iş yapmaktan korkmaya başlamış emniyet, asker varsa, vatandaş ne yapacak? Kime güvenecek? Liboş, sözde aydınlar hala aymazlık içindeyse, bütün bu protesto ve saldırılara demokratik açılım diyorlarsa, vatandaş ne yapacak? Dün akşam "Arka Sokaklar" adlı diziyi izliyordum. Bir söz çok dikkatimi çekti. "İnsanlar kendi hukukunu uygulayamazlar, çünkü insan nerede duracağını bilmez, hukuk ise duracağı yeri bilir."

Peki bizim ülkemizde hukuk nerede duracağını biliyor mu? Sanmıyorum. Eğer bilseydi şu an Ergenekon'dan yargılananlardan bir çoğunun tutuksuz olarak yargılanmaları gerekirdi. Yani kimse bir şeyler araştırılmasın, yargılanmasın demiyor. Sadece hukuk nerede duracağını bilsin diyor.

Gorbaçov "Glasnost ve Perestroyka" dedi ve SSCB dağıldı. İyi mi oldu, kötü mü oldu, bunu söylemek için hala erken. Gorbaçov Nobel Barış ödülü aldı. Bizimkiler ise demokratik açılım diyor. Türkiye dağılır mı göreceğiz. Ama Nobel Barış ödülü gelir mi, işte onu hiç sanmıyorum. Umarım tarih tekerrür etmez.