Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '12

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Burdur'da Karacaören meselesi yeni bir boyuta taşındı

Burdur'da Karacaören meselesi yeni bir boyuta taşındı
 

BURDUR STKP


STKP, Karacaören Barajı meselesine yeni boyut getirdi

Şoven bir bölgecilik anlayışı pompalanarak, Karacaören Barajı üzerinden Burdur halkı Antalya Büyükşehir Belediyesine kışkırtılmak isteniyor

STKP, İstasyon Caddesindeki Elit Kıraathanesinde yaptığı basın açıklamasıyla, son zamanlarda Burdur gündemine yoğun bir şekilde oturan Karacaören Baraj Suyunun Antalyanın içme suyu probleminin çözümünde kullanılması meselesine değişik bir boyut getirerek, iki yıl önce sözkonusu edildiğinde kılı kıpırdamayanların birdenbire Karacaören konusunda mangalda kül bırakmamacasına müdahil olmalarının altında yatan çapanoğlunu, Karacaören üzerinden Burdur halkının Antalya Büyükşehir Belediyesine kışkırtılması olarak değerlendirdi.

CHP, İP, MHP, STKP, Burtukoder, Burted, Eğitim İş, Eğitim Sen, Emekli Sen ve vatandaşların katıldığı basın açıklamasında basın metnini okuyan Kemal Arslan, son günlerde Burdur gündemine taşınan Karacaören Barajı olayı,  Antalya Büyükşehir Belediyesine karşı Burdur halkını kışkırtma girişimidir ve Burdur halkının uyanık olup bu oyuna gelmemesi gerekir dedi.

Meseleyi, Karacaören Barajında kördövüşü olarak adlandıran Kemal Arslan, Karacan Barajsuyu meselesine yeni bir boyut getirdi.

Basın açıklaması metninde ileri sürülen görüşler şöyledir:

Değerli Basın Mensupları,

Geçtiğimiz günlerde, milletvekili Bayram ÖZÇELİKin düğmeye basmasıyla Karacaören Barajı çığlıklarıyla oyalandı Burdur kamuoyu.

Ne demişti Bayram ÖZÇELİK. Burdur Bucak ilçesi sınırları içindeki Karacaören Barajı suyunun Antalyaya içme suyu olarak götürülmesi çalışmalarının 1999 yılından beri bölge halkından habersiz biçimde sürdürüldüğü suçlamalarında bulunup, Karacaören Barajının sanayi kuruluşları, mermer işletmeleri, tarımsal ilaç ve gübre ile kirletildiğinden bahisle şikâyetçi olup, Karacaören Baraj Suyu İçin Birlikte Mücadelemiz Sürecek buyurmuşlardır

Milletvekili Bayram ÖZÇELİKin işaretini takiben Borsa başkanı Baki VAROLun Barajımızı Vermemek İçin Elimizden Geleni Yapacağız naralarıyla başlayan Karacaöreni Kurtarma Serüveninde, Gazeteciler Cemiyetinin düzenlediği (gerek toplantıya davetlilerin ve gerekse Ankara yolcularının çizildiği) toplantı sonucu Baraja el koyan Vekilimizin koordinasyonunda yapılan seferle Ankara fethedilmiş. Planlandığı yer Burdurda deklare edilmesi için Genel Müdürün katıldığı Burdur toplantısı düzenlenmiş, bir yerel gazetemizde Karacaörenden Antalyaya Su Verilmesi Söz Konusu Değil başlıklı zafer çığlıkları ile Burdur halkının gazlanması senaryonun birinci perdesi olarak, başarıyla oynanmıştır.

Sergilenen oyunun ikinci Perdesinde şoven bir bölgecilik anlayışı pompalanarak Burdur halkı, Antalya Büyükşehir Belediyesine karşı kışkırtılmak istenmektedir.

Sayın ÖZÇELİK, sanki 10 yıldır iktidardaki AKP nin milletvekili değilmiş gibi davranıp, sorumlu suçlu aramaya kalkışmaktadır. Sorumluyu suçluyu başka yerde aramayacaksın Sayın ÖZÇELİK, 10 yıldır milletvekilisin, partin de iktidar. Karacaören Barajının kirletilmesiyle ilgili bir ihmal varsa ki VAR, sorumlusu siz ve partiniz AKP dir.

DSİ tarafından Karacaören Barajının yapılma gerekçelerinden en önemlisinin Antalyanın içme suyunun karşılanması olduğu gerçeği göz ardı edilerek, sanki Antalya Büyükşehir Belediyesinin baraj suyunu alıp kaçmaya kalkıştığı gibi bir izlenim verilerek Burdur halkını, AKPli olmadığı için Antalya Büyükşehir Belediyesine karşı kışkırtmanızı yemez Burdur halkı, yemeyecektir

Baraj sevdalısı kesilen, Borsa Başkanı Baki VAROL,

Daha dün, Burdurun içme suyu ihtiyacını karşılamak için Merkez Taşkapı Köyünden arazi alan Burdur Belediye Başkanı Armağan İLCİnin CHP li olduğu nedeniyle köylülerin ayaklandırılıp karşı koymaları ile Burdura su verilmemesinde, halen bir meslek odası başkanı ile sizin etkiniz ve parmağınız olduğu iddiaları hafızalarda taze iken, yani Burdurun, Ispartanın Senir Kasabasındaki suya muhtaç bırakılmasında sorumluluğunuz iddiaları halen ortada iken, bu gün Burduru sahiplenmeye kalkışmanız kamuoyunda samimi bulunmuyor Sayın VAROL.

Bir de kalkıp Nerede Burdurun Sivil Toplum Örgütleri diye sormanız yok mu?

Evet, Sayın VAROL, Burdurda Sivil Toplum Örgütleri de var. Burdur Sivil Toplum Platformu da var. Hiçbir kimsenin kışkırtmasına ve kamçısına ihtiyaç duymaksızın, adam gibi de çalışıyorlar.

Nasıl mı?

09. 3. 2010 Günü 8 Sivil Toplum Kuruluşumuzun 4 siyasi partimizle birlikte yaptığı basın açıklamasında Karacaören Barajına dikkat çekip, sanayi kuruluşlarının, tarım ilaçlarının ve balıkçılığın baraj gölünü kirletmesine karşı herkesi duyarlı olmaya ve özellikle de yetkilileri sorumlu davranıp, görevlerini yapmaya çağırdık. Burdur Sivil Toplum Kuruluşlarının 2 yıl önce görüp işaret ettiği feryada kulaklarını tıkayanların bu gün sözde sızlanışları, timsahın gözyaşlarından başka bir şey değildir.

Burdur Gazeteciler Cemiyetinin de tutarsızlıklar içeren girişimini yeterli bulmadığımızı, böylesine yaşamsal öneme sahip bir konuda ön almaya soyunmadan önce Karacaören Barajı hakkında birazcık araştırma yapmaları gerektiğini, bir köşe yazısı için yaptığı araştırmalarla Antalyadan Burdura ışık tutan gazeteci meslektaşları Nihat TOKLUyu örnek almalarını tavsiye ederiz.

Değerli Basın Mensupları,

SUuyun, hava gibi en temel insan hakkı olduğunu, o coğrafyada yaşayan tüm canlıların ortak malı olması nedeniyle, şoven yaklaşımlarla parsellenemeyeceğini;

Doğal yatağından çıkarılmak istense bile bu gün için, Bucak ve Burdura getirilme olanağı olmayan Karacaören Baraj gölü suyunun üç kuruşluk balıkçılık gelirine heba edilerek kirletilmesinin acilen önlenmesi gerektiğini;

Burdur Gölü gerçeğini yaşayan Burdur Sivil Toplum Platformu olarak, siyasi emellerle sergilenen Karacaören Barajındaki Kör Dövüşünün aktörleri olmayacağımızı, Burdur halkının da oynanan bu tiyatroya itibar etmeyeceğini belirtir etkili, yetkili ve siyasilerimizi sorumlu davranmaya davet ediyoruz.

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..