Bursaspor, Avrupa’da kayıp!

Bursaspor, Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı ilk maçta Bursa’da Valencia’ya farklı bir skorla yenildi. 4-0‘lık yenilgi, Bursaspor’un Avrupa sahnesindeki deneyimsizliğine bağlandı.

Yani şu denmek istendi:

“Bursaspor, Avrupa sahnesinde devamlı olsaydı, bu farklı yenilgi olmazdı”

Böyle yorumların inandırıcılığı var mı?

Ya tersi olsaydı, Bursaspor, Valencia’yı 4-0 yenseydi; ne denecekti?

Herhalde gazetelerin spor sayfaları ilk sayfaya taşınacak, manşetler atılacaktı.

Elbette bundan gururlanacaktık.

Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı elde etmiş takımlarda, maçı kazanmanın veya kaybetmenin deneyimle ne ilgisi var? Gücün, bazen de şansın varsa, yenersin...

Mesele bu!

Bursaspor’un Spor Toto Süper Lig ile Şampiyonlar Ligi’nin farklı olduğunu düşünmesi gerekir. Süper Lig’de puanlar toplamak, Şampiyonlar Ligi’nde aynı şekilde olacağı anlamına gelmez.

Meseleye gerçekçi gözle bakmalıyız; duygusallığı yer yok.

Bursaspor için en iyi derece, 3. olup UEFA’da yola devam etmek olmalıdır. Bu da, Bursaspor adına büyük bir başarı olacaktır.

Bursaspor, Rangers karşısında bir varlık gösteremedi. Bilhassa ikinci yarıda etkili göründü. Rangers, skoru korumak için oynayınca, Bursaspor, fırsatlar buldu. Ama bunlardan yarlanamadı.

Bursasporlu futbolcular, Avrupa arenasında oynadıklarını unutmadan oynarsalar, ancak o zaman bir şeyler yapabilirler. Bazı futbolcular, Süper Lig’de alışkanlıklarını sürdürüyorlar. Yaptıkları faullere itirazlar, faul kazanmak için kendilerini yere atmalar. Bunlar, Süper Lig’den kalma alışkanlıklar.

Bursaspor, oynadıkçadan çok, Süper Lig’de oynamadıklarını düşünerek oynarsalar, başarılı olurlar.

İki maçta da puan ve atılan gol yok.

İki yenilgi, yenen 5 gol var.

Dediğimiz gibi, Bursaspor için en iyi derece, üçüncülük olacaktır. Üçüncülük, Bursaspor’u UEFA Avrupa Ligi’nde Avrupa’da devam ettirir.