Bursaspor üzerine gecikmiş bir yazı (İkinci Denizli Vak'ası)

Giriş

Kim ne derse desin Bursaspor bir tarih yazmıştır. Hem öyle bir tarih ki içinde şek ve süphe yoktur. Kimsenin maçların gidişinden asla tek söz söyleme hakkı yok. Herkes adam gibi oynadı. “Laz uşakları” Türkiye Kupası’nı kaldırırken sandılar ki arada bir anlaşma var ve lig kupası da Fenerbahçe’ye armağan edilecek. Sosyal Bilgiler öğretmeni, tanıdığım (maç gecesi aradım) Şenol Ağabey sporda Anadolu İhtilali’ni iyi bilir. O ki kaleci idi o zamanlar.

"Allah takım tutmaz"

Bu söz Bedri Baykam’a ait. Fenerbahçe Avrupa’daki yeşil sahalarda terlerken bir maç kazanmıştı da Fener TV’de yorumlar yapılıyordu. Bir ara Volkan’la yapılmış bir röportaj ekrana geldi. “İnandım, dua ettim, Allah’a sığındım.” gibisinden bir cümle kurdu. Aman ki ne aman! Bedri Baykam, kırmızı görmüş boğa gibi küplere bindi. “Allah takım tutmaz.” deyiverdi onca cümleden sonra. Halbuki bilenler bilir ki futbolda gol sonrası haç çıkaran, secde eden… Futbolculara sıkça rastlanmaktadır. İnanç bu bağlamda psikolojik bir motivasyondur. Bunu dar dini kalıpların ötesinde görmek gerektir.

Bu çerçeveden bakıldığı zaman Bursaspor’un bu başarısı inancın zaferidir, demenin hiçbir sakıncası yoktur. O Bursaspor ki zafere inanmış, bu yolda elinden geleni yaparak başarmaya yönelik inancını yeşil sahaya yansıtıp mutlu sona ulaşmıştır.

Futbolda ikinci Anadolu İhtilali

Hatırlarsınız Anadolu İhtilali’nin ilk fatihi Trabzonspor’dur. Kuruluşu 1967 olmasına rağmen üç büyüklerden 60 yıl sonra gelerek 4. büyük olmayı başarmış ve lig kupasını tam 6 defa müzesine taşımıştır. (1975-76, 1976-77, 1978-79, 1979-80, 1980-81, 1983-84) Üstelik de (ilk şampiyonluklarda özellikle) tamamen yerli futbolcuları ve dar bir bütçeyle.

İkinci Anadolu İhtilali’nin fatihi ise bu yılki lig şampiyonluğunu kazanan Bursaspor’dur. 1963’te kurulan Bursaspor tam 47 yıl sonra şampiyonluk ipini göğüsleyerek hem Anadolu’yu sevince gark etmiş hem de Türk futboluna yeni bir açılım getirmiştir. Trabzonspor’dan sonra “üç büyükler”in liderlik ve şampiyonluk sultasını kıran (hem öyle himmetle, vesayetle, tesadüfle değil; ayağının hakkıyla) ikinci takımdır Bursaspor.

Yeşil beyaz atan yürekler

16 Mayıs 2010 Pazar günü hangi takımı tutarsak tutalım yüreklerimiz yeşil-beyaz attı, yeşil-beyaz için. 9 haftadır gol yemeyen Fenerbahçe için benim gibi Fenerbahçeliler bile Bursaspor’dan yana tavır koydu. Çıkarılan birçok spekülasyona rağmen Bursaspor çıktı sahaya, oyununu oynadı ve oyunuyla kazanmasını bildi. Hem de göze ne bariz hakem hataları çıktı ne de penaltı.

Bir inanmış adam: Ertuğrul Sağlam

Ertuğrul Sağlam bugün için 41 yaşında. Futbolcu kariyeri asla tartışılmaz biri. İnanç ve iman adamı. Hadi diyeyim: Başı secdeden kalkmayan biri ve eşi başörtülü. Futbolcu olarak Beşiktaş’ta büyük başarılara imza atmış nadir futbolculardan. (Ali ve Feyyaz gibi) 1994-1995 sezonunda Ertuğrul Sağlam Beşiktaş’a geldi. Beşiktaş formasını 6 yıl taşıdı. O yıl Ertuğrul Sağlam’ın başarılı çizgisi ve 28 golü, Beşiktaş’ı şampiyonluğa taşıdı. Siyah- Beyazlı formayla 6 futbol sezonunda toplam 167 lig maçı oynadı ve 103 gol attı.

Yeşil sahalara veda ettikten sonra sırasıyla Samsunspor, Kayserispor, Beşiktaş ve Bursaspor’u çalıştırdı. Ki Bursaspor’u hala çalıştırıyor.

Özellikle üç büyüklerin yabancı ve yaşlı teknik direktörleri yanında Ertuğrul Sağlam Karadeniz’de bulunmuş ve kaybedilmemesi gereken bir incidir. Dahası da var: Ertuğrul Sağlam yabancı teknik direktör arayanlara, bu başarısı ile, vurulmuş okkalı bir tokattır. Bir daha olur ya da olmaz bu çok önemli değil. Sivasspor’un geçen yıl yapamadığını bu futbol sezonunda Bursaspor yapmıştır teknik direktörleri Sağlam sayesinde. Daum donuk mavi gözleri ile bakarken Ertuğrul Sağlam’ın yiğitleri futbolda bir Anadolu İhtilali’nin baş mimarları olmuştur

Ertuğrul Sağlam'ın bu başarısı kimlere mesajdır?

Bu başarı öncelikle Beşiktaş’a bir göndermedir. Çünkü bu başarı Ertuğrul Sağlam’dan sonra milyarlarca para ile (Sağlam’ın kovulmasından sonra ) teknik direktör olarak Beşiktaş’ın başına getirilen Mustafa Denizli getirilmişti. Hani başarı, demezler mi adama?

İkinci gönderme Beşiktaş’adır. O Beşiktaş ki yıllar önce (hiç iddiası yokken) Rize’ye yenilmiş ve Bursaspor küme düşmüştü. (Hiçbir iddiası olmamasına rağmen Trabzonspor bunu –hem de Kadıköy’de- bunu yapmadı. Anadoluluk ruhu bu olmalı. Sağ ol Şenol Güneş!)

Son mesaj da Diyarbakırspor’a galiba. Düşürülmesi yasaya göre uygunken Diyarbakır, (ki doğruyken) -tıpkı yıllar önce Vanspor’a yapıldığı gibi- ligde tutuldu. Sonrasında zaten kendisi düştü.

Son söz: Bursaspor bu lig şampiyonluğunu bileğiyle hakkıyla kazanmış bir takımdır. Her yer yeşil-beyaz keserken Fenerliler’in koltuk yakmasını sadece bir anonsa bağlamıyorum elbette. Hazmetmeliler artık bu tuzu kurular Anadolu şampiyonluklarını.