Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

Büyük, boşver hiç konuşma bazen!

Büyük, boşver hiç konuşma bazen!
 

İnsansın, büyük konuşma.

İçinde anlamsızlığa isyankâr tek nokta dahi varsa, bir kere daha yenilirsin, o aşina güzelliğin yağız atlı süvarisine. Darmadağın olur “verilmiş sözler”…

Nöbetçilerin uykudadır, kılıçların kesmez…

İmdat çağrına koşansa, gönlünün kelepçesi bir kırmızı gül olur…

Onu yanağına sürerken anlarsın ki, yaşamak sıradan bir oyun değil, var olmaktır eriyip bir ateşin peşinde.

İnsansın, insansın işte…

<ımg height="10" alt="" src="http://sn133w.snt133.mail.live.com/mail/images/spacer.gif" width="1">***

Sorunlarla çepeçevre sarılmış Boğuluyoruz.

Boğuluyoruz.

Ötesi yok.

Bu suda boğulma değil , sorunlar boğuyor her birimizi.

O sorunlar ki ne sevgi bırakıyor, ne saygı.

Düşünemiyoruz ki sevgimizi, saygımızı, özlemimizi.

Fırsat yok.

***

Aile, evlatlar bile uzak sanki o anlarda.

Ne acı.

Sonra an geliyor evlatlarınızın sohbetine eşlik ederken

-Amannnn! sende. Hiç bir sorun ailenizle yaşadığınız bu güzel anları ki'' anlık bunlar '' gölgelemesine izin vermiyeceğim diyorsunuz.

***

Sonra?

Bir gariplik var bu işte abi sonra tarih tekerrür ediyor ve sorunlarla savaşırken unutuveriyorsunuz verdiğiniz sözü.

Bu sorun çözülsün ...

Sonra?

Bir başka sorun giriveriyor devreye.

Ve öyle bir an geliyor ki uzaklık almış başıı gidiyor hemde yanyanayken.
Yabancılaşıyoruz anamızla, babamızla, kardeşimizle, eşimizle, evladımızla.

Kendimizle yabancılaşıyoruz.

Çözüm?

Bilmem .

Bilen varsa öğrenelim.

Babalar günü. En azından bir günü ebeveynlerimizle geçirelim dostlar. Ben soğuk bir taşa baba diyeceğim benim gibi ayni kaderi paylaşan dostlarla.. Şanşlı olanlar sarılabilecek sıcacık bakan babalarına...

Babalar gününüz kutlu olsun saygıdeğer babalar.

(Babalar günü , anneler günü birde ebeveynler günü olsa...)

***

‘’Düşmanı sevindirmek istemiyorsan ağlamayacak, gözyaşlarını içine akıtacaksın.’’

‘’Yavrulara ağlıyordum, benim evladıma ağlıyorum şimdi…’’

Üç çapulcuyla baş edemeyen hükümet’’

***

Başbakanın ve hükümetin neredeyse tam kadro Van’da düzenlenen resmi görüntülerine takılıyor gözlerim.

Aslında takılıyor da denmez, dalıyor gözlerim.

Kötüyüm abi.

***

Başbakanın sözleriyle ilkiliyorum sonra.

Taşeron diyor… Kim açıklayın o zaman. Bilelim dostu düşmanı.

ABD’mi, İsrail’mi?

Kuzey Irak’tan geldiği belle örgütün o zaman girin Kuzey Irak’. ABD güvenlikleri gerekçesiyle kıta ötesinden Irak’a, İsrail uluslarası sularda Mavi Marmara’ya saldırıyor ki Mavi Marmara’da silahlı kimse yokken üstelik.

***

Başbakan ilk kez okuyor konuşmasını. .

Başbakanın okuyarak yapması konuşmasını bana samimi gelmiyor nedense.

Zira başbakan hatipliğiyle tanınır.

Duygu yükü falan…

Hııı…

Ya…

Geçiniz…

***

Sonra büyümekte olan ülke diyor…

Ülke dünya konjektürün de büyümek

Ya ben ülkemin büyümesini değil ülkemin sınırları içinde yaşayan milletimin refah düzeyinin büyümesini istiyorum vatandaş olarak.

***

Nutuklarla, hamasi söylemlerle sonuç gelmiyor başbakanım.

Şehit cenazesi için bir camiye, halkın arasına girin o zaman inanalım samimiyetinize.

Hissettiğiniz acının gerçekliğine.

Dökülen gözyaşının timsah gözyaşı olmadığına.

Siz hükümetsiniz.

Çare bulması gereken merci kısacası.

***

***

Kelle dediğiniz şehitlerin tabutları bir bir önünüzden geçerken ne düşündüğünüzü merak etttk başbakanım.

Sizin oğlunuz babalar gününüzü kutladı . O tabuttaki şehitler...

Şehitlere hakkınızın helal olduğunu söylediniz konuşmanızda.

Acaba şehitler size haklarını helal ediyor mu?

***

 
Toplam blog
: 334
: 456
Kayıt tarihi
: 26.07.07
 
 

Yaşama değer veren bakış açısıyla biraz antika sayılabilecek düşüncelere sahip bir insanım. Geçmişte..