Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '07

 
Kategori
Güncel
 

Büyük yanılgı!

Büyük yanılgı!
 

Büyük yanılgı ekonomik, sosyal, kültürel alt yapının siyasal üst yapıyı ürettiğini görmemektir. Özellikle solda ve merkez solda bulunanların bu gerçekliği göz ardı etmemeleri ve seçimleri daha çok liberal veya kenar - köşe anlayıştakiler gibi rastlantısal başarılara bağlamamaları gerekir.

Biliniyor ki; sonuçlara saldırmakla Türkiye siyasi haritası çok fazla değişmiyor. Artık nicedir değişmesi ve gerçek sol demokratlara geçmesi beklenen iktidarın genel yapısı ise hiç değişmiyor.

Tam tersine sağın da solun da tonlarını koyulaştıran, o arada merkezi başkalaştıran ve ılımlı unsurları radikalleştirecek bir siyasal oy aralığı bahşedilerek; genel yapı kalıcılaşıyor.

Sosyal demokrasi, demokratik sol, merkez sol adına ne dersek diyelim, “nedenlere” odaklanmalıydı. Eğitim sistemi hakkında geçerli tespitleri, daha fazla çocuğumuzu okutmak için, laik, demokratik kurumların eğitiminden daha fazla sayıdaki gençlerimizi yararlandırmak için somuta indirmeliydi.

Kısaca merkez sol, genel sosyal güvenlik sisteminin sorgulamasını yapmak kadar, kendi dünyasına yakın kişi ve kurumların desteğiyle daha çok sayıda insanı iş ve aş sahibi yapacak mütevazı ama kararlı adımlar atabilmeliydi.

Elbette, 23 Nisanlara ve 19 Mayıslara sahip çıkarken, Anadolu kültürünün dinamiklerini okumalı ve yanı sıra, sanayi kentlerinde mesken ve gelecek garantisi kapsamı dışındaki gençlere de umut olabilmeliydi.
Tarımla uğraşılırken, topraksız köylü bırakmayacak reformu cesaretle dillendirmeliydi.

Şimdi “Cumhuriyet toprağında demokrasi çiçeği budanıyor” deniyorsa; bu biraz da, yıllardır birbirini yiyen siyasetin eseridir.

Bu adı “sol” kendi “seçkinci”, adı “halkçı” yöntemi “halka tepeden bakan” anlayışların eseridir.
Yunanistan’da, İspanya’da, Portekiz’de darbelerin tortularını ve sağ politikaların enkazını aşan ve ülkelerini demokrasiye taşıyan sol, burada, e-muhtıraya karşı koymamıştır.

İktidar partisi, bu ülkede solun ve sağın elli yıllık yer değiştirmişliğini kullanarak; yani sağın üretici yığınların sözcüsü solun ise statükonun temsilcisi gibi algılanmasına bir de yoksullar arasında “yükselmesi”ni ekleyerek, önce sağ’dan kalanı sonra da solu yutup; iyice merkeze yerleşmiştir.

Bu tablodan başlıca sorumlu olanlar Türkiye’de sol siyaset sahasının önde gelen aktörleridir. Onların yapıları ve yığınak hatalarıdır. Onların çağı görmez, Türkiye’yi okuyamaz yanılgılarıdır.

Buna karşılık genç, kadın, köylü, kentli, zengin, yoksul, kuzeyli doğulu demeden, halka güvenen ve halka güven veren kişi ve kurumlar yalnız bu simyacı tablosunu değil ülkenin de ulusun da kara yazgısını aşabilir…

Türkiye’yi 21. yüzyılla tanıştırabilir ve ülkeyi de dünyaya taşıyabilir.

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..